Multimedya'da Nil'in kıyafeti var. Umarım beğenirsiniz.
Sabah erkenden uyanıp kahvaltıyı hazırladık. kahvaltı yapıp dışarı çıkacaktık. Bu günü evde geçirmeyecektik.
o yüzden kalkar kalkmaz hazırlandık. Tam herkes hazırlanmış evden çıkacaktık koridordan çağın Ve Mete'nin sesleri yükseldi.
ÇAĞIN: Mete hayırdır kardeşim nereye.
METE: tuvaletee.
ÇEĞIN: ha bütün gece beraber uyuduk seni kesmedi bide beraber mi tuvalete giricez. Allah aşkına sen sabah ne içiyosun.
Fena kafa yapıyo.
METE: bende sabah sizle beraber çay içtim başka bişey içmedim ki.
"Kardeşim bunun jeton köşeli boşver." (Deniz)
Evden çıktıktan sonra sahile indik. Biraz temiz hava almanın kimseye zararı yoktu.
Geldikten birkaç dakika sonra Uğur Ve Peri yanımızdan ayrıldı.
Ve bizde her zamanki koyu sohbetimize daldık.
Yaklaşık 40 dakika sonra Peri ve Uğur el ele tutuşmuş yanımıza geliyorlardı.
PERİ: bizim size söylememiz gereken bi şey var. Şey biz...
Uğurla çıkmaya başladık.
Yerimden kalkıp hemen Peri'nin boynuna sarıldım. Elbette bunun bir gün olacağına adım gibi emindim. Peri,"darısı başkalarının başına artık." Dedikten sonra Deniz ve bana imalı bir bakış attı. Ama ben tabiiki salağa yattım. Ve Peri'ye öldürücü bakışlarımı yollamayıda ihmal etmedim.
Peri'nin Ağzından
Evden çıktıktan sonra sahile gelmiştik. Burası çok huzurluydu.Ve benim sık sık geldiğim bir yerdi.
Geldikten birkaç dakika sonra ise Uğur beni önemli bir şey söylemek için çağırdı.
Bizimkilerden uzak bir yere,sahilin neredeyse diğer ucuna götürdü.
Denize karşı oturmuş boş boş bakıyordum.
"Peri ben sana birşey söyleyeceğim. Ama reddetmenden çok korkuyorum."
Ben ise boş gözlerle Uğur'a bakıyordum. Açıkcası içimde öküzler tepişiyordu. Bana ne diyeceğini o kadar merak ediyordum ki.
"Söyle,bana karşı rahat olabilirsin."
"Peri ben sana karşı bazı şeyler hissediyorum. Daha önce kimseye karşı böyle hissetmemiştim. Yani ilk başlarda ne olduğunu anlamadım. Ama yanılmıyorsam bu sana karşı hissettiğim şeyin adı... AŞK"
Sanki yerimde mıhlandım. Kalbim birazdan ağzımdan fırlayıp koşmaya başlayacaktı.
Konuşamıyordum resmen. Bende tepkimi Uğur'un boynuna atlayarak gösterdim. Sonrası malum. Bizimkilere falan söyledik. Tabiiki Nil ve denize ima etmeyi unutmadım.
Nil'in Ağzından
Sahilde biraz daha oturduktan sonra ayaz Ve ben gitmeye karar verdik. Artık derslerimizin başına geçmemiz gerekiyordu. Uzun zamandır adam akıllı test çözmemiştim.
Eve geldiğimizde direk odalarımıza çıktık. Ben hemen kıyafetlerimi çıkarıp pijamalarımı giydim. Saçımı ev topuzu yaptım Ve rafımdan test kitaplarımı aldım. İlk önce matematik çözecektim. Sorulara o kadar çok odaklanmıştım ki resmen midemin sesinden irkildim. O kadar acıkmıştım ki. Ve bunun farkına yeni varıyordum.
Hemen mutfağa inip kendime ve canım ikizime sandviç hazırladım. Sandviçleri ve icetea leri tepsiye koyduktan sonra Ayaz'ın odasına gittim.
Yine sorulara söyleniyodu.
" ayaaz baak sana kendi ellerimle sandviç yaptım."
"Hah Nil iyiki geldin. Bende sana soru sormak için gelecektim."
"Hangisi sor bakalım akıllı ikizine."
Bir yandan yemeğimizi yiyor,bir yandan da soru çözüyorduk.
"Çocuklar nerdesiniz. Biz geldiik."
Annemin ve babamın geldiğini anladığımız zaman aşağıya indik.
"Nerdesiniz ya. Hiç ses vermiyorsunuz."
"Anne ders çalışıyorduk da. Dalmışız."
"Aferin benim akıllı çocuklarıma.
Şey akşama özgürlere akşam yemeğine gidiyoruz. Haber vereyim dedim. Ona göre hazırlanın."
Bunu duymamızla ayazla birbirimize bakmamız bir oldu.
"Anne bizim çözmemiz gereken çook soru var. Biz gelmesek?" (Ayaz)
"AA çocuklar olur mu öyle. Hep beraber gidicez."
Şuan bağıra bağıra küfür edesim var. İsteksizce odama gittim,dolabımı açıp kıyafet bakmaya başladım.
Açıkcası hiç özenmiycektim. Bordo bir kazak. Kot pantolon Ve beyaz ayakkabılarımı giydim. Saçımıda normal salık bir topuz yaptım Ve evet artık hazırdım.
Özgürlerin evlerinin önüne geldiğimizde ayazla tekrar göz göze geldik. Zile bastığımız zaman kapıyı Özgür açmıştı.
Tabi iğrenç sırıtışıyla beraber.
Yemek masasına oturduğumuzda yine ailelerimiz sohbet etmeye başladı. "Ee Özgür okul nasıl gidiyor bakalım."
Bunu soran babamdı. Hayır yani nasıl gidiyorsa gidiyo. Size ne dimi ama!!
"İyi gidiyor. Sonradan gelmiş olsam bile baya alıştım."
"Tabi tabi, spor salonunda bir kızın dudağına yapışacak kadar alışmış." Demek çok isterdim ama ne yazık ki içimde kaldı.
"Özgür hadi Nil'le ayazı odana götür bakalım. Sohbet edin biraz." (Özgür'ün annesi)
Annemin bakışlarına dayanamayarak merdivenleri çıkmaya başladık. Cebimde hissettiğim titreşimle telefonumu elime aldım Ve gelen mesaja baktım.
Kimden: DENİZZ
- nil nasılsın? Bizimkilerle toplandık. Herzamanki kafeye geldik. Peri'yle Uğur'un zoruyla.Gelirmisiniz diye soriyim dedim.
Kime: DENİZZ
- çok kötüyüm. Sen sormadan ben söyliyim. Annemlerin zoruyla özgürlere yemeğe geldik.
Şuan Özgür'ün odasında oturuyoruz. Emin ol şu durumda sizinle kafede oturmak çok isterdim.
Kimden: DENİZZ
- hemen bi bahane bulun. Ve buraya gelin.
Aynen Deniz'in dediğini yapacaktım. Çünkü burda onun suratını daha fazla göremezdim.
***********************
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Başka bir bölümde görüşmek üzere.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. 💜
