Arkadaşlar mutimedyada ki Özgür. Keyifli okumalar.
***********************Ne ikizim nede en yakın arkadaşlarım bana inanmıyorlardı. Canımdan çok değer verdiğim Ayaz bile ikizim bile bana inanmıyordu.
Daha fazla onların yanında olmak istemediğim için yanaklarımdan akan sıcak gözyaşlarını elimin tersiyle sildim ve sınıfa doğru gitmeye başlamıştım. Bazı rahatsız edici bakışlara maruz kalsamda bu umrumda bile değildi.
Hayır yani hayatlarında ilk defa mı ağlayan bir insan görüyorlardı.
Sınıfa gittiğim zaman direk Özgür'ün sırasının yanı da duran çantamı aldım Ve sınıftan kaçarcasına çıktım.Hiçbir şeyi umursamadan çıktım okuldan. En huzur bulduğum yere gidecektim. Bir yandan hala ağlıyordum, bir yandan da kumsala doğru gidiyordum.
Arkamdan birinin ismimi bağırdığını duydum.PERİ:nil dur lütfen.
Peri beni kolumdan tutup kendine çekti ve bana sıkıca sarıldı. "Sende onlar gibi misin?
bana inanıyor musun?"
" tabiikide sana inanıyorum"
Ne kadar orda oturduk bilmiyorum ama hava kararmaya başlamıştı.PERİ: hadi ben Fulya teyzemlere haber verdim. Bize gidiyoruz.
Tam ağzımı açmıştım ki "itiraz istemiyorum" diye uyarıcı ses tonuyla Peri lafımı böldü.
***********************
Peri'nin ailesi evde yoktu. Bu yüzden rahat rahat konuşabilecektik.
" anlamıyorum, hepsi benim en yakınım. Nasıl Özgürle beraber olabileceğimi düşünebilirler."
Bu olanları her düşündüğümde gözyaşlarım yanaklarıma hücum ediyordu sanki.
" peki fotoğrafı kim çekti biliyor Musun?"
" tabiikide. Özge yaptı. Adım gibi eminim, düşünsene koskoca spor salonundan nasıl saniyeler içinde çıkabilirsin!"Bugün o kadar yorulmuştum ki kafamı koyar koymaz uyumak istiyordum. Ama yapamıyordum.
Düşünceler kafamın içini tırmalıyordu sanki.
Her gözyaşın akıp gittiğinde acılarım çoğalıyordu sanki.
Saat 03:30 gibi zorda olsa uyumayı başardım.
Keşke hep böyle kalsa, hiç uyanmasam.
***********************
Sabah yedi buçuk gibi evden çıktık. Okuldan sonra bizim eve uğrayıp bir kaç eşyamı alacaktık.Okula gittiğimiz zaman çantamı Ayaz'ın yanına koydum. Açıkcası bende çok meraklı değilim. Ama tek boş yer orasıydı,ne yapabilirim.
Peri ve ben çantalarımızı bıraktıktan sonra direk bahçeye indik. Bizimkilerin olduğu kamelyalara doğru ilerlemeye başladık. Daha doğrusu Peri beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Oraya gittiğimizde herkes konuşmayı bıraktı Ve bir ölüm sessizliği oluştu.DENİZ: şey ben kantine gidiyorum. Biraz üşüdüm de.
NİL: sen dur Deniz ben gidiyim.
İstenmeyen yerde durmak yüzsüzlük olur dimi.Arkamı dönüp yürümeye başladım. O sırada bizimkilerin oraya doğru gelen Özge'yi gördüm. Yanlarına gitti,oraya oturdu Ve bana iğrenç bi gülümseme attı.
İmreniyordum. Herşeyden, herkesten iğreniyordum.
Ders zili çaldığı zaman Yanımda bir kıpırdanma hissettim.
Ayaz çantasını alıp başka bir yere geçti. İşte bu çok fazla içimi acıttı. Ağlamak üzereydim.
Ama kendimi güçsüz gösteremezdim.
Hocanın sınıfa girmesini önemsemeden sınıftan çıktım.
Kimsenin ne düşündüğü umrumda falan değildi.
Cebimdeki telefonumu çıkartıp Peri'ye mesaj attım.
"Peri ben dersin geri kalanına girmicem. Çantamı alıp bahçeye gelir misin?"***********************
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.