Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı. En azından kısa bir süreliğinede olsa bu olanları unutacaktım...* * * * * *
Sabah uyandığımda her zamanki günlük rutinimi hallettim. Çantamı hazırladım,hırkamı aldım Ve aşağıya indim.
Normalde şuan depresyona girmiş olmam gerekiyordu ama zaten derslerimi çok aksattım.Daha fazlasına gerek yoktu.
NİL: ayaz ben çıkıyorum okulda görüşürüz.
AYAZ: tamam da biraz erken değil mi Sencede.
NİL: biraz yürüyeceğim. Hava almış olurum.
* * * * *
Ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.
Sahile doğru ilerlemeye başladım.
Deniz kokusunu içime çeke çeke yürümeye başladım. Burası bana çok huzur veriyordu. Gözlerimi kapattım Ve dalga seslerine odaklandım."Nil !"
Kapalı olan gözlerimi açmamla ateşi karşımda bulmam bir oldu.
NİL: ateş ne işin var senin burda?
ATEŞ: şey ben ara sıra buraya geliyorum. Burası bana inanılmaz derecede huzur veriyor. Seni burda görünce yanına geliyim dedim.
NİL: emin ol seninle aynı fikirdeyim. Gel otur.
Ateşle uzun bir süre sohbet ettik. Daha Sonra okula doğru yürümeye başladık.
ATEŞ: Nil bu böyle olmayacak. Biz en iyisi taksi çağıralım.
NİL: tamam sen taksi çağır,bende ayazlara geç kalacağımızı haber vereyim.
Birkaç dakika Sonra gelen taksiye bindik ve okula gitmeye başladık.
Okula geldiğimiz zaman herkesin çoktan derse girmiş olduğunu anladık. Çünkü bahçe ve koridorlar bomboştu.
Merdivenleri üçerli beşerli çıktık, ki ben bu arada birçok kez yuvarlanma tehlikesi yaşadım.
Hemen sınıfın önüne geldik ve kapıyı çalıp içeri girdik."Evet çocuklar niçin bu kadar geciktiniz?"
ATEŞ: hocam özür dileriz. Bir daha böyle bişey olmayacak.
Bende Ateş'e uyup kafamı salladım.
"Tamam hadi geçin bakalım."
Sınıfta bazı fısıldaşmalar oldu. Bunun üzerine Peri'ye baktığımda gözleriyle ellerimizi işaret ediyordu. İkimizde aynı anda ellerimize baktık. Sınıfa çıkarken birkaç kere yuvarlanma tehlikesi yaşamıştım. Ateşte düşmemem için benim elimi tutmuştu. Ve anlaşıldığı üzere hala bırakmamıştı.
Hemen ellerimizi ayırdık Ve yerlerimize geçtik. Kafamı yan tarafa doğru çevirdiğimde Deniz'in bana-daha doğrusu bize- ateş saçan gözlerle baktığını gördüm.Fakat umrumda mı HAYIR!!
PERİ: ee kızım Sonra ne oldu?
NİL: ya kaç kere anlatıcam. Sonra taksi çağırdık Ve buraya geldik. Allah aşkına aksiyon arama ya.Karnım resmen zil çalıyordu. Yerimden kalkıp hemen kantine indim.
Kendime yiyecek bişeyler aldım Ve bahçeye çıktım.
Arka bahçedeki çardaklardan birine oturdum. Boş boş masayı inceliyordum."Oturabilir miyim?"
"Gel çağın. Gel."ÇAĞIN: nasılsın yani daha iyi misin?
NİL: nasıl olayım. Terk edilmiş gibi. Kafam çok karışık. Sebepsiz yere böyle yapması. Hiç normal değil.
ÇAĞIN: belki onun da kendine göre sebepleri vardır.
NİL: bilmiyorum çağın. Bilmiyorum. Dediğim gibi kafam çok karışık.
Kahvelerimizi bitirdikten Sonra tekrar yukarıya çıktık. Kafamı sıraya gömdüm Ve önümüzdeki birkaç ders uyanmamak üzere uykuya daldım.
* * * * * *
Okuldan çıktıktan Sonra direk markete gittim. Bir torba dolusu çikilota,cips,kola,jelibon aldım Ve eve gittim. Eve gelir gelmez hemen pijamalarımı giydim ve test kitaplarımı masanın üzerine yığdım.
Bundan Sonra kafamı onla bunla doldurmayacağım. Kim ne yaparsa yapsın. Bende her normal insan gibi seneye gireceğim sınava hazırlanacağım.
Yani umarım öyle olur.Neredeyse bütün testlerden çözdüm. "Niil nerdesin. Hadi gel artık."
Ayaz'ın bana seslenmesiyle kendime geldim. Yaklaşık dört saat ders çalışmıştım. Ve baya yorgundum."Bak pizza sipariş ettim. Sen çok seversin."
Test kitabımı aldım Ve aşağıya Ayaz'ın yanına indim.
Ben bir yandan pizzamı,gömüyor bir yandan da soruları çözüyordum.
Ayaz ise film izliyordu."Ya kızım yeter artık. Bırak şu kitabı."
"Ayaz,sence beni gerçekten sevdi mi?"
Ayaz ağzındaki pizza ile bana cevap verdi.
"Kom. Onlomodom."
"Ya şey işte. Deniz."
"Bence seni gerçekten sevdi. Ve hala seviyor. Kızım sana olan bakışları çok içten. Çok gerçek. O seni cidden seviyo nil."
Vee evet. Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı. Ayaz bana öylece bakarken ben çoktan merdivenleri çıkmış odama girmiştim.
Artık herşey bana çok ağır geliyordu. Yapamıyordum. Dayanamıyordum.
Sanki hiçbir şey gerçek değilmiş gibi geliyordu. Ama gerçekti işte. Ne yazık ki herşey gerçekti.Gözlerimdeki yaşlar benden tamamen bağımsız bir şekilde akmaya başlamıştı bile. Kafamı yastığa gördüm ve gözlerimi kapattım. Ve yine kısa bir süreliğinede olsa bu olanları unutacaktım. Ama ne yazık ki olmuyordu. Ne zaman gözümü kapatsam sanki Yanımda beliriyordu.
Onun kokusunu çok özlemiştim. Bakışını. Sesini. Onu cidden özlemiştim...
* * * * * *Arkadaşlar bu bölüm biraz gecikti bu yüzden sizden özür dilerim.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.🖤🖤🖤