Multimedya da Ayaz var.
İyi okumalar.Aradan nerdeyse bir hafta geçti. Ama hala bir gelişme yok. İki gün önce Peri gilde kalmayı bırakıp tekrar kendi evime geldim.
Olay içinden çıkılamaz bir hale gelmeye başladı.
Şu anda ne mi yapıyorum?
Bavulumu hazırlıyorum.
Yarın Peri ve ben Londra'ya gidiyoruz.Ne kadar orada kalacağımız belli değil. En azından kafamızı dağıtmak için. Benimle beraber o da perişan oldu. Bavulumu hazırladıktan sonra duşa girdim ve uyumak için yatağıma yattım. Ama ne yaptıysam da uyuyamadım.
Saat epey geç olmuştu.Bir haftadır Ayaz'a sarılmamıştım. Onun kokusunu içime çekememiştim. Bu anı fırsat bilip parmak uçlarımda Ayaz'ın odasına girdim.
Yatağının baş ucuna oturdum Ve onu seyretmeye başladım.
Hafifçe yanına yaklaştım Ve yanağına bir öpücük kondurdum. Ve daha sonra ona sarıldım. Belimi bir elin sardığını hissettim.
Ayaz... o bana sarılıyordu.
Birden gözyaşlarım boşalıverdi. Ayaz yatakta oturur pozisyona geldi.
Benide kendine çekip yanına oturmamı sağladı.NİL: neden bana inanmadın.
AYAZ: kafam çok karışmıştı. Ben kime inanacağımı bilemedim. Ben çok özür dilerim.
NİL: ben yarın Londra'ya gidiyorum. Gitmeden önce seni son bir kez görmek istedim.
AYAZ: Nil neden bana daha önce söylemedin. Ne kadar kalıcaksınız?
NİL: belli değil. Ama amacım burdan olabildiğince uzaklaşmak. Ne kadar uzak o kadar iyi. Sabah saat altı da uçağım var. Sana veda etmeye geldim sadece.
Ayaz beni tekrar kollarının arasına alıp bana sıkı sıkı sarıldı ama ben hiçbir şey yapmadım. İçimden gelmiyordu. Ayaz'ın bana sarılmasını umursamadan yataktan kalkıp kendi odama geçtim. Yatağıma yatar yatmaz gözyaşlarım yine akmaya başladı. Ama alışık olduğum için umursamadım.
Ayaz'ın Ağzından
Nil'e sarılmayı o kadar özlemişim ki anlatamam.
Ben ona sıkı sıkı sarılırken o öylece durdu. Hiçbir şey yapmadı. Sanki duyguları kaybolmuştu. Beni,bizi unutmuştu sanki.
Saatin kaç olduğu umrumda değildi. Hemen Deniz'i aradım. Anlaşılan oda hala uyumamıştı. Olanları anlattıktan sonra sabah buraya gelmesi gerektiğini söyledim.
Canımdan çok değer verdiğim Nil ikizim gidiyordu. Hiçbir şey yapamıyordum. Ve bu beni perişan ediyordu. Engel olamıyordum. Nil'in odasına doğru ilerledim ve hafif Aralık olan kapıdan Nil'i izlemeye başladım. Daha fazla dayanamadım Ve odasına girdim. Karşısında duran koltuğa oturdum Ve onu izlemeye başladım.
Onu nasıl bu hale getirmiştik.
Ve o bizden uzaklaşmak için Londra'ya gidiyordu. Kendimden nefret ediyorum.
Etrafına neşe saçan bir kızı nasılda mahvetmiştik.
El bir birliğiyle yapmıştık bunu. Artık eserimizle gurur duyabilirdik.
Sabaha kadar o koltukta oturup izledim Nil'i.
Uyurken bile tebessüm eden suratını...*********************
Özgür Ve özge'den nefret edenler.