Sabah uyandığımda kendimi çok yorgun hissediyordum.
Ama bugün okulda bir ödül töreni var. Ve takım kaptanı olarak tabiikide gitmem gerekiyordu.
Kalkar kalkmaz direk odamın içindeki banyoya gittim ve rutin işlerimi hallettim.
Daha sonra kıyafetlerimi giydim, çantamı Ve telefonumu alıp aşağıya indim.Bugün okula taksi ile gidecektik. Çünkü bacaklarım hala ağrıyordu.
Okula vardığımız zaman eşyalarımızı direk sınıfa bıraktık aşağıya bahçeye indik. Ve bizimkilerin olduğu yere gittik.
Yanlarına gittiğim anda alkış kıyamet herkes bağırmaya başladı.NİL: tamam lan susun. Bu bağırışları ödül töreninde görelim.
Ve Mete'nin Ela'sı yine koşa koşa yanıma geliyordu.
ELA: Nil ilk ders fotoğraf çekimi olcakmış.
Hoca herkesi topla dedi.
İkinci derste ödül vereceklermiş. Formalarınızı giyin dediler.Valla artık Ekrem hoca bu kızı ayak işleri için kullanıyor mu acaba diye düşünmeden edemiyorum.
METE: Elaa naber. Bugün çok güzel görünüyosun. Yani her gün güzelsin de şey işte...
Abi biraz yardım edin ya angut gibi kaldım.NİL: neyse Ela sen bu salağı boşver. Hadi gidelim biz. Daha formaları gidicez.
Ayaz'ın ağzından
Hazır Nil yokken biraz Deniz'in yanına gidip onunla konuşmaya karar verdim.
Bu aralar yok Tanem hasta yok Nil'in maçı var falan diye çocuk arada kaynadı valla.AYAZ: Deniz biraz konuşalım mı kardeşim ?
Uzun zamandır konuşamıyoruz.DENİZ: Tabi kardeşim.
Deniz'in yanına oturdum Ve direk konuşmaya başladık.
DENİZ: ayaz siz bu Özgür denilen çocukla ne zamandan beri tanışıyorsunuz ?
AYAZ: babalarımız bir zamanlar aynı hastanede çalışıyorlardı. Bizde bu yüzden çocukluğumuzdan beri görüşüyoruz. Hayırdır bir şey mi oldu?
DENİZ: yani bilmiyorum sadece Nil'e biraz garip davranıyor. Ben bu çocuktan hiç haz etmedim.
AYAZ: valla ne yalan söyliyim bende fark ettim ama yakında çıkar kokusu.
Hocanın sınıfa girmesiyle konuşmamız sona erdi ve upuzun bir matematik dersi başlamış oldu.
1. Dersin sonlarına doğru müdür anons yaptı.
"Bütün öğrencilerin dikkatine.
Öğrenciler 2. Derste aşağıda bulunsunlar."
Vee evet TENEFÜS...
Herkes aşağıya inmeye başladı. Bizde spor salonunun önünde Nil'i beklemeye başladık.
Nil'de geldiği zaman hepimiz bahçeye çıkıp boş kamelyalardan birine oturduk.
Özgür Ve Mete ellerindeki kahveleri alıp ortadaki masaya koydular.TANEM: vay be Nil. Bugünleride mi görcektik.
ÖZGÜR: ben zaten başaracağına inanıyordum.
NİL o kadar başarılı Ve becerikli ki tabi bir o kadar da güzel. Başaramaması olanaksız.Deniz yine öldürücü bakışlarını Özgür'e doğru yollamaya başladı.
15 DAKİKA SONRA
2. Ders başladığında bütün okul bahçedeydi.
Müdür konuşmaya başladı;
" çocuklar sizi tebrik ederim.
Bu kazandığınız maç sayesinde ülke dışına çıkma hakkını kazandınız. Gerçekten bizi çok gururlandırdınız.
Özelliklede takım kaptanı Nil.
Takımın ilerlemesinde seninde Büyük bir payın var."Müdür sonunda konuşmasını bitirdiği zaman eline çok büyük bir kupa aldı ve bana uzattı.Tabi o anda alkışlar yükselmeye başladı.Kupayı kaldırırken o kadar gururlanmıştım ki anlatamam. Ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Daha sonra Ekrem hoca hepimize teker teker madalyalarımızı verdi.
Ve tören bu şekilde son buldu.***********************
Arkadaşlar artık karakterli yayınlamaya başlayacağım.
Bu bölüm biraz uzun oldu ama umarım beğenmişsinizdir...
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.