1.BÖLÜM

1K 41 27
                                    

Gözüme giren güneş ışıkları yüzünden, gözlerimi üşengeç tavırlarla aralamaya çalıştım. Ardından bugünün benim için ne kadar önemli olduğunu hatırlayarak gözlerimi irileştirdim. Çalan sinir bozucu alarmımı susturmakla mı uğraşmalıydım,  yoksa bir hafta önce bugün için hazırladığım bavulumun yanında jilet gibi ütülenmiş giymem için beni bekliyen dünyanın en güzel rengi olan mavi, belinde ince siyah bir kemeri olan ve diz kapağımın altında uzunlukta olan elbisemi giymekle mi bugüne başlamalıydım? “Neden iki ayağım bir pabuca giriyordu , Neden bu kadar heyecanlanıyordum ki?”
          Evet, güzel elbisemi giymeden önce şu başımı şişiren alarmı susturmam gerekiyordu. Hemen yatağımdan kalkıp büyük adımlarla komodine ilerleyip üzerinde duran alarmı durdurduğum da çok mutluydum. Çünkü kulaklarımı tırmalayan alarmı susturmuştum. Şimdi de gidip hazırlanmaya sıra geldi.
        Mutlu mesut bir şekilde gardırobuma ilelerken her zaman olduğu gibi bana yakışan bir hareketi sergilemiştim. Ne mi yapmıştım? Ayağımı komidine vurmuştum.
Yine sakar olduğumu bir kez daha kanıtlamıştım. Ayağımın acısı ile yere oturmuştum. Acıyan yeri ovalarken, annemin sesini duyarak irkildim. “Çabuk ol hazırlan da kahvaltıya in kızım. Bugün bir sürü işimiz var, daha eksiklerini tamamlayacağız. Bu gidişle akşama uçağını kaçıracaksın. ”
          Ayağımın acısını düşünmeyerek elimden destek aldım ve kalktım ayağa. Hemen gardırobumdan giyineceğim elbiseyi hızlıca çıkarıp yatağımın üzerine bıraktım. Elbisemi kazasız belasız üzerime geçirmeyi başarınca gülümsedim. Çünkü sakarlık yapmadan giymiştim. Benim için büyük bir başarıydı.
          İki adım kadar çekilip aynadaki yansımamı inceledim. Ardından da banyoya gidip uzun hafif dalgalı saçlarımı tepeden atkuyruğu yapmıştım. Normal de pek süslü
Püslü şeyleri giymeyi sevmem aynı zaman da makyaj yapmayı da sevmem.
     Ama bugün büyük bir gün olduğu için ve yolculuğa çıkacağım diye küçük ve hafif çekik olan gözlerimi, çok hafif bir şekilde ortaya çıksın diye göz kalemi kullanmıştım. Bu kadar süslenme yetmişti hemen aşağıya indim. Canım anneciğim kahvaltı değil de ziyafet sofrası hazırlamıştı sanki. Anneme öpücüğümü verdikten sonra kahvaltı masasındaki diğer kalan eksikleri getirmek için mutfağa gittim. Ama annem beni bir güzel fırçaladı. “Neymiş efendim? Bugün gidecekmişim de neden iş yapmak için uğraşıyormuşum da. ”Annelerin en güzeli Serpil Sultan ben ömür boyu gitmiyorum ki, Güney Kore’ye gidip orada bir düzen kurduktan sonra onları da yanıma alırım.
Orada kazanabilirsem üniversitem bitene kadar birlikte yaşarız. Sonra da ülkemize, vatanımıza ve bu topraklarımıza geri döneriz, yani Türkiye’mize.
    Ama anlamıyor ve çok üzülüyor, ben de onu öyle görünce üzülüyorum. Hem ben orada mutlu olunca eminim o da benim için mutlu olur. Çünkü annem benim ne kadar Güney Kore’yi sevdiğimi biliyor.  
         Hayalim olan ülkeye gidiyorum biraz tembelim ama çalışırsam başaramayacağım bir şey olmadığı gibi orada da güzel bir üniversite kazanıp bir iş sahibi olabilirdim. Evet, şuan 22 yaşımdayım ve liseden sonra zor günler geçirdiğim ve kendimden büyük dertlere derman olmak zorunda kaldığım için okuyamadım ve ara verdim. Şimdi ise o zor zamanların geçip gittiği için Rabbime ne kadar dua etsem azdır.
Şükürler olsun ki her şey yoluna girdi ve en güzeli de benim Kore’ye gitmem. Okuyamasam da orada yaşayabilmem! Çok güzel bir şey çocukluğumdan beri hayal ettiğim ülkeye gitmeme saatler kaldı.
Hmmm evet, bir yanım bu mutluluğu yaşarken, bir yanımda ailemi burada bırakmamın burukluğunu yaşıyor. Ama olsun gözüm arkada değil. Neden mi? Çünkü çok şükür sorunlarımız kalmadı, hem kardeşimde büyüdü. Hem okuyor hem de annemlere çalışarak bakıyor. Ali Asaf’ın büyümesi güzel bir şey aslında. Hem kardeşim diye söylemiyorum çok çalışkan. Şahsen benden kat kat fazla. Hem ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP  FAKÜLTESİ Şuan da hazırlık okuyor.” Ha bu arada Ali Asaf ile benim aramda 2 yaş var, kendisi 20 yaşında.
Çok yakışıklı aynı zamanda karizmatik, kalbi ve yüreği de kendi gibi temiz olan bir çocuktur. Çocuktur, dediysem siz bakmayın, koca delikanlı artık. Hala benim gözümde küçük olması da ayrı bir konu. Benim fırsatım yoktu ama çok şükür ki onun okumaya fırsatı oldu. Çok mutluyum bu yüzden.
“Eminim ileride çok iyi bir Veteriner olacak kendisi.  Ailemizin doktoru…”

Her Nefeste "AŞK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin