Her Nefeste "AŞK"

EXO Baby Don't Cry 💛

Uçakta koltuklarımıza oturmuştuk. Benim ki yine cam kenarıydı. Yanımda da Toprak oturuyordu, arkamızda ise Mısra ile Hümeyra. Artık uçak havalanmaya başlamıştı. Ama o anda kalbime bir sancı saplanmıştı ve bu sancı nefesimi kesiyordu. Neden böyle bir şey olmuştu. Bilmiyordum. Ama şuan sadece yapmam gereken şey; güzel bir yolculuk geçirip ülkeme ve aileme bir an önce kavuşmak istememdi. Gözlerim yuvalarını gözyaşı ile doldururken o sıra pilotlar konuşmaya başlamıştı. Hemen elimin tersi ile sildim Toprak fark etmeden...

“MERHABA! Bayanlar, Baylar ve sevgili çocuklar. Ben pilotunuz Kerem Gündoğdu, ikinci pilot arkadaşım Bahar Candan ve kabin görevlisi arkadaşımız Kemal Kozan ile birlikte uçağımıza hoş geldiniz. İYİ YOLCULUKLAR DİLERİM.”

Pilotun konuşmalarını dinledikten sonra kızlar ile kısa bir sohbete koyulduk. Mısra'nın aşkıydı, Toprak'ın Tao denen o sülüğe nasıl olurda numaramı veririm aklım nerdeydi acaba? diye yakınmasıyla, garip ama Hümeyra'nın ilk, kez kalbini pıt pıt attığını hissettiğim ama onun bu duyguyu anlamadığına adım kadar emin olduğum Sehun'u anlatmasıyla ilerliyordu.  Hostes hanım bir şey isteyip istemediğimizi sordu. Ona dönüp yemeklerinizi sipariş ettikten sonra koyu sohbette devam ettik. Üzüntüm azıcık hafiflemişti.

Toprak "Hop hop Hümeyra! Mısra hanımı aşık olduğu için kaybettik birde seni  kaybedemem. Exo üyelerini kurşuna dizerim bak!! "

"Toprak aşkım. Bir gün seni de aşık olmuş olarak görürsem o kocacık adayının burnundan getireceğim bilesin! Yani bilsin ki baldızı yani ben baldan tatlı değil biberden acı, olacağım 😂😂"

Mısra "Nefesim haklı bende arkandayım. 😂😂"

Toprak "Ben ne alaka kızım. Sence ben aşık olacak, evlenecek insan mıyım? "

Hümeyra "Tao sana yürüyor bilesin bebeğim. Adama numara vermesini biliyorsun ama... "

Toprak "Bak ya! Sen böyle yap Hümeyracığım. Sehun seni benden istediğinde ben ona vermeyeceğim seni görürsün. Onun burnundan fitil fitil getirmek boynumun borcu olacak 😂 "

Dediğinde hepimizi gülme almıştı. Tabii ki Hümeyra dışında... Uzun uzun sohbetin sonunda hepimizi sessizlik almıştı. Bende Güney Kore'ye ilk gelirken yaptığım gibi müzik dinlemeye karar verdim.
Radiodan müzik dinlemeye başladım. İlk çalan müzik ise; “EXO Baby Don’t Cry” idi. Bu kadar tesadüf olamazdı. Ben onlardan uzaklaştıkça onlar benim burnumun dibinde bitiyorlardı.  Müziği dinlerken gözlerim dolmuştu. Kızlara belli etmemek için elimden geleni yapıyordum. Bu şarkı EXO’dan en sevdiğim şarkılarından birisiydi. Ben bunları buraya gelmeden, kendi evimde odamda son ses dinler ve saçma sapan hayaller kurardım. Aslında o saçma dediğim hayallerin birçoğu gerçek olmuştu. EXO üyeleri ile tanışmış, konser vermiş, dans etmiş, onların işini yapıp, yemeklerini pişirmiştim. Onlar aslında benim en sevdiğim Kore müzik gruplarından biriydi. Ben bunları düşünürken şarkıda sonuna gelmeye başlamıştı. Benimde en sevdiğim kısmıydı. D.O. ve Baekhyun’un söylediği son kısımlar. Bence en güzel kısım oralar. Şarkının bitmesini beklerken camdan dışarı yani gökyüzünü seyretmeye başladım. Gökyüzü gündüz ayrı güzel, gece bir ayrı güzel gözüküyor.
Gökyüzüne bakarken bulutun üstünde sanki Kai canlandı gözümde hemen başımı sağa sola saldım. Neden onu gördüm birden? Kendime geldiğimde gitmişti o görüntü. Yanımda duran Toprak o sıra elimi tuttu. Başımı ona çevirince :

Toprak "Ne oldu prensesim? Korktun mu yoksa? "demişti. Toprak'a bunu diyemedim o yüzden...

"Evet aşkım sanırım biraz korktum " dedim ve o huzur barındıran elini sıkıca tuttum.

Toprak "Ben buradayım Nefesim çok yorgunsun. Gözlerini kapat uyandığında elini, tutuyor olacağım korkma tamam mı? " dediğini duyunca gülümsedim. Hem, uyuyunca görüntüyü unutur sinirlenmezdim. Hemde aklıma getirip üzülmezdim.

" Olur aşkım. Beni hiç bırakma olur mu Toprak! Beni ve elimi hiç bırakma... Hiç, biriniz bırakmayın!! Siz benim her şeyimsiniz... " dedim ve gözlerimi kapattım. Çok uzun sürmeden daldığım hissettim...

İyi okumalar kuzularım. Şeftali kalpli yazarınız geldi. Yeni bölümü sevmeniz dileğimle... 🍑🌼🍑