BÖLÜM 8

234 43 48
                                    

Hüznün meşur defterinden yıllar sonra okunan bir kaç satır....

Bazen diyorum ki...
Keşke böyle bitmeseydi.
Ama bazen, bazen diyorum.

En çokta her sabah uyandığımda...
Heleki yazın bile bu yatak soğuksa,
heleki yorgan tüm çabalara rağmen insanı ısıtmıyorsa.

O yan tarafımdaki yastık hiç bozulmamışsa, adı "sen" olan bir adamın nefesi gibi kokmuyorsa.

Bazen diyorum ki,
keşke böyle gitmeseydin.
Ama bazen, bazen diyorum.

En çokta, her cam karşısında durup, o patika yola baktığımda.

Senin olmadığın her sabah, her akşam, ve her öğlen gidişini hatırladığımda.

Bazen diyorum kendi kendime, acaba hiç özlemedin mi beni giderken?
Ama bazen, bazen diyorum.

Güzel bir kadin değildim belki, ama kabul et güzel gülerdim.
Heleki sana gülüyorsam.

Güzel bakmazmıydım gözlerine?
Güzel bir aptal olaz mıydım aşkınla?
Güzel kanmaz mıydım sözlerine?

Düşünüyorum da...
Toygar ışıklı bir tek benim canımı mı yaka bilirdi ancak?

Sen hüzünlenmez miydin dinleseydin, anlasaydın?
Beni düşünmez miydin?

Ben sevdiğim için dinlemez miydin?

Ne diyor biliyor musun?

"Sığındığım limandı bu aşk" diyor.

"ne olur,
kalbine bir bak diyor.
ben...
oradayım" diyor.

Ve sana dokunmuyor mu kelimeleri?

Bazen diyorum ki,
unut gitsin.
Ama bazen, bazen diyorum.

En çokta seni unutamadığım zamanlarda.

En çokta yağmur yağmadığında,
kemancı çalmadığında ve gece olmadığında.

Yat diyorum her gece cahil bedenime,
gelmeyecek diyorum geri zekalı beynime,
ve sevmeyecek diyorum aptal yüreğime.

Bir daha asla sevmeyecek diyorum.
Ama bazen, bazen diyorum.

En çokta seni özlediğimde.

Sen bilmezsin ama,
ben özledim mi fena özlüyorum.
Aglayamıyorum bir türlü.
konuşamıyorum ve düşünemiyorum.

Senden başka bir şey düşünemiyorum.

Ve unutuyorum.

Ne de güzel unutuyorum can yakışlarımı,
mahv edişlerimi,ve bırakıp gidişlerimi.
İşin aslı kaçışlarımı, terk edişlerimi.

Kahveyi de unutuyorum.
Önce ocağı yakmayı, sonra cezveye kahve atmayı.

Olmayan bir şeyi pişiremeyecimi unutuyorum.

Olmayan bir şeyi unutamayacağımı, unutuğum gibi.

Fincan da kalbim gibi boş boş bekliyor ona gelmeyeni.
Gelmeyeceğini bile bile bekliyor.

HÜZÜNLÜ BİR ADAM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin