BÖLÜM 11

156 30 6
                                    

Yapa biliyorsan....
gel al kalbimden seni.
Aklımdan...beynimden.
En zoru ruhumdan al.

Baktın olmuyor benzin dök yak ruhumu.
Olmadı kırbaçla kalbimi.
Vur,kır,parcala!
Bir halat bul geçir ruhumun boynuna.
Asa biliyorsan ruhumdaki sen yükünü,
As bir yerlerden idam et içimdeki seni.
Olmuyor doktor kız...olmuyor.
Öyle bir kazınmışsın ki ruhuma...
Ruhum beni bırakıyor seni bırakmıyor.
OLRİC BROWN...Hüzünlü bir adam.

BÖLÜM 11

BU BÖLÜMÜ GİDECEĞİNE ÜZÜLDÜĞÜM HATAYLI CAN OKURUM @szremine -YE  İTHAF EİYORUM.

İhtiyacım var doktor kız" demişdi ki ....adam yalnış anladı. Adamın kollarından kendini azad eden Hüzün o an bu yalnış anlaşılmayı nasıl düzelteceğini düşündü. Ve sustu adam, ne diyeceğini bilemedi.

"Şeyy...ben yani gitme dedim ama sen yalnış anladın. Gitme dediysem yani şimdi gitme".

Kelimeleri zorla bir araya getiren Hüzüne gülümsedi adam.

"Olsun, bu da iyi. Önemli olan gitmemi istememen" adam yalnış anlamaya devam ediyordu.

"Gitmeni istemedim, ama hayatımdan değil, bu evden gitme dedim. Anlata bildim mi?" diye soran Hüzüne yaklaşan adam

"Bana bu da yeter"dedi.

"Off anlamıyorsun. Ben hayatımdan gitme demiyorum, hayatımdan çık git. Ama bu gece gitme. Yani bu gece  burda kalman gerek".

Oltic Brown Hüzünü anlamakta zorluk çekiyordu.

"Bana ihtiyacın olduğunu söylemedin mi sen? Gitme demedin mi, bu ne şimdi?" ve adamın sinirlenmesine az kaldı.

"Sana ihtiyacım var dedim doğru, ama aslında sana ihtiyacım yok..."

Hüzün Olric'le dalga geçer gibi konuştukca  adamın sinirlendiğini fark ediyor ve hafiften hafiften geri geri gidiyordu. Çünkü sinirlenince bu adamın sağı solu belli olmuyordu. Yerine ve zamanına bakmadan her an ve her yerde öpe bilirdi onu.

"Neye ihtiyacın var peki?!" diyen adam her kelimeyi üstüne basa basa söylemişti.

"Bir çevirmene ihtiyacım var" dedi Hüzün Eflin ve adamın tepesi atdı.
"Neye ihtiyacım var dedin?!"

"Çevirmene" diye cevap verdi geri geri giden kız.

"Gecenin bu saatinde mi?!
Ne yapacaksın sen o çevirmeni?!
Bu saatde neyi çevirecek o cevirmen?! " ve adam öfkeden patlamak üzereydi,
"dalga mi geciyorsun benimle sen?!" diyerek kızın üzerine yürüdüğünde Hüzün kaçınılmaz sonu fark etdi ve koşmaya başladı. Kaçarken de öyle bir yaygara kopardı ki evdeki her kes uyandı.

Dakikalar sonra her ikisi salonda bay Luis'in karşısında oturmuşlardı ve her ikisi rezil olmuştu. Yardımcılardan biriyse onlara kahve getirmişti. Herkes yardımcının salondan çıkmasını bekledi.

"Derdiniz ne sizin? Neyi paylaşamıyorsunuz? İkinizde aklı başında, işinde gücünde, meslek sahibi insanlarsınız. Bu kadar tahsil almanız aranızdaki bu sorunu çözmeye yetmiyor mu?" diye soran yaşlı adama mahcup bir ifadeyle cevap verdi Hüzün Eflin.

"Efendim...aslında benim sadece bir çevirmene ihtiyacım vardı
ve durumun ne kadar citdi olduğunu tekrar hatırladı.

"Aslında hala da var. Tek sorun, bunu oğlunuza söylemem. Gidiyordu galiba, medeni bir insan gibi durdurdum ve bir çevirmene ihtiyacım var, yardım edebilir misin diye sordum. Efendim, şimdi siz söyleyin. Bunda kızılacak bir şey var mı?" diye soran Hüzün, Olric'in öfkesini bire bin katlıyordu.

HÜZÜNLÜ BİR ADAM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin