Kalbim unut bu şehri diyor Hüzün bu bölümün sonunda.
Bu sokakları unut, bu kışı unut.
Unut ki kışın ortasında cayır cayır yanmasın yüreğin...
Çünkü çatırtılarını duymayacak birileri.
Kalbim unut bu şehri...
unutki bu gün doğan kelebeklerin göre bilsin yarınları.
Unutki gide bilsin kalbinden kovduğun adam.
Ve unut ki unutsun seni terK etdiğin şehir.
Unutki umutların koşmasın kalbinin peşinden.
Dizlerinden yapışmasın, bir adamın ayak izlerinin.
Kalbim unut bu şehri...
yağmurlarını unut bu şehrin yazlarını ve yazılarını...
ve yazgılarını unut.
Unut ki orospu bir kaderin kahpe oyunlarına geldin burda. Unutki tesadüfler ilk seni burda doladı parmağına ve unutki ilk burda aşkın çelmesine takıldı ayağın.
Kalbim,unut bu şehri
. Burda canın çok yandı.
Ve unutki bu şehirde öyle bir yangın koptuki kalbinden, itfaiyeleri bile söndüremezdi bu yangını.
Bu cehennem şehrini unut kalbim.
Bu cenneti yutmuş,ama cehenneme gebe şehri unut.
Unutki anıların burda zebani misaliydi.
Yaşatırken bir yakardı canını,
hatırlatırken bin...
Unut rakamları sana unutturan bu şehri.
Unut zaman kavramını yutan bu sokakları.
Geceleri umut kokan,sabahları hiç olmayan bu şehri unut.
Unut bu dünyanın küstah merkezini.
Unut bu kendini beğenmiş züppe semti.
Kalbim unut bu şehri ve bu şehirdeki herkesi...ve herşeyi...
BÖLÜM 12
"Kabul" dedi adam,daha şartın ne olduğunu bilmeden.
Ve güldü Hüzün.
"Dur,dur. Daha şartımı bilmiyorsun"
"Ne olur olsun, kabul" dedi adam. Ve bu koca adam öyle seviniyordu ki sanki Hüzün onun evlilik teklifini kabul etmişti.
"Dokunmak yok. Ne olur olsun öpüşmek yok. Senin sağın solun bilinmez" diyen Hüzün adama baka kalmıştı. Neden bu kadar mutlu olmuştu ki...?
"Oouuu... işte bu biraz zor...ben sürekli öpüşmeden duramam. 7-24 öpüşmem gerek benim" diyen Olric yapay bir ciddiyet kondurdu yüzüne..."şaka şaka...ne istersen kabul" dedi ardından.
"İçeri geçelim mi" Hüznün sorusuna jest olarak kolunu gösterdi Olric "buyur koluma gir" der gibi. Hüznün işi zor olacaktı belli.
"Olmaz öyle,deli" Cami burası,caami. Söyle bakayım.
"Djaami,djam-i. Oldu mu?" diye soran adama olumlu anlamda başını salladı Hüzün.
"Aslında camiye kadınlarla erkekler birlikte girmez. Her kesin ibadet etdiyi ayrı yerler var, ve bir birlerini görmüyorlar. İkisinin aynı anda mescide girdiyi tek zaman dini nikah kıydırdıkları andır" Olric'in anlamadığını gören Hüzün, bizde resmi nikahla yanı sıra dini nikah da kıyılır.
Hayatında ilk defa camiye giren Olric, sabah namazı kılan insanların secde halini gördüğünde şaşkınlığını gizleyemedi.
Anlamını bilmese de bir kenara geçip oturdu ve insanların bu saatde burda olmalarını, ibadet etmelerini takdir etdi.
Namaz bitdi,dualar edildi ve erkekler bir biriyle selamlaştılar. Hemen hemen herkes bir biriyle tekrar selamlaşırken Olric'le de selamlaştılar. Nedenini bilmiyordu ama, onunla selamlaşan herkese karşılık o da gülümsüyordu. Onun ilk defa camiye geldiğini hiss eden yaşlı bur adam hoş geldin edip, bunun bir gelenek olduğunu ve insanların namaz öncesi de, namaz sonrası da selamlaştıklarını söyledi. Olric bu duruma hayranlığını gizleyemezken, kadınlar kısmındaki Hüzün secde de oturuyormuş gibi oturmuş ve ellerini duaya açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜNLÜ BİR ADAM.
Storie d'amoreSiz...tanımadığınız bir kadını yazdınız mı hiç? Oysa ben... asla tanışmayacağım bir kadını kaleme aldım. Yıllar geçse bile, asla karşılaşmayacağım bir kadını. Ellerini tutmayacağım, gözlerine bakmayacağım ve asla kokusuyla tanışmayacağım bir kadını...
