BÖLÜM 6

341 70 75
                                    

BÖLÜM 6

Kendi kovmuştu...adam gitmeliydi. Üzerine düşenden fazlasını yaptı ama...gitti. İkna edemedi kadını.
"KÜRTAJ DUYGULARIM" dedi içinden o an için Hüzün Eflin...ve meşur beyaz defterinde satırlara döktü kelimeleri.

"Oysa...gitmeseydin seni seve bilirdim...
Yürümeği öğrenen çocuklar gibi,
Korku dolu bir hevesle öğrene bilirdim seni sevmeyi.

Kelimeleri öğrenen çocuklar gibi harf harf,
Hece hece severdim önceleri.
"Seni" diyemezdim mesela, "seviyorum"dan önce.

Heceleri kelimeye dönüştüre bildiğimde "ben" derdim.
"Seni" derdim ve duraksardım...
"Seviyorum" gibi uzun bir kelimeyi bircümle yapa bilirdim,
Eğer sen gitmeseydin.
Seve bilirdim.
Tereddüt etmeden, duraksamadan "Ben seni seviyorum" diye bilirdim.

Yürümeği ögrenince koşmayı da öğrene bilirdim.
Eş zamanlı iki şeyi birden yapa bilirdim.
Koşarken kollarımı da aça bilirdim.
Sana koşa bilir, sarıla bilirdim küçük çocuklar gibi koca bir kucakla.
Eğer gitmeseydin, ben seni seve bilirdim.

Ama sen gittin.
Ve duygularımın, kalbinden yeni doğan çocuğunu öldürmekten beter ettin.
Belki bilmedin, belki istemedin ama...
Ve belki ben kovdum...hatta belki kovmaya mecbur oldum ama,
Nihayetinde sen...gitdin.

Ne yürümeği öğrene bileceğim belki senden sonra,
Nede koşmayı.
Kollarını açar gibi kapılarını açan,
Ve kucağına çağırır gibi kalbine çağıran biri yoksa eğer yolun sonunda,
Yürümek gereksiz, koşmak anlamsız.
Kötürüm oldu duygularım.

Sen bana gelmeden,ben seni nasıl kova bildim kalbimden?
Ve ben düşünemez oldum gidişinden, aptal oldu duygularım.

Sana diyemedim ya, ögreneceğim kelimeleri?
"Ben" diyemedim ya? "Seni seviyorum" diyemedim ya...
Bitti. Senden sonra da asla öğrenemem...
Cahil kaldı duygularım.

Sustum gidişinden...konuşmadım, konuşamadım belki de.
Dinleyecek birisi yoksa, söylenecek söz de yok demektir.
Ben de içimden konuştum. Ve lal oldu duygularım.

Gidişin beni yalnız bıraktı sadece, ki ben zaten hep yalnızdım.
Ama duygularımı bir kürtaj çocugu gibi gram gram parçaladı.
Sakat kaldı duygularım yok olmadan önce ölen cocuklar gibi.

Kürtaj çocuğu duygularım.
Ben anne gibi...kalbimdekiler doğranan parçalar sanki.
Gidişin bir bıçak, yokluğun bir el.
Yalnızlık duygularımı kürtajdan öte katleden bir doktor.
Kalbim kırmızı kanları yok eden, beyaz bir hastane,
kalbim katliam yeri.
Ve sen!
Ve sen giden adam, acımasız, duygudan yoksun kara gömlekli bir doktor değildin asla.

Kürtaj sonrası yalnızlığın ellerini yıkar...
Ben de kanı içine akıtılan, üstü başı  göz yaşıyla ıslanan "zavallı" bir kadın...
Bende üzerimi değişirim, oldu bittiye gelir.
Film de bitmesi gerektiği gibi biter.
Hep öyle olmaz mı kürtaj sahnelerinde.
Olan bebeğe olur.
Doktor ellerini yıkar, kadın üzerini degişir ve biter.
Kadının içinde bir katliam olur,bir can diri diri, doğranarak katl edilir.
Ama kimse görmez, kimse bilmez.
Hasar ölen bebekte kalır, kadın hasarsız bir görüntüyle çantasını alıp çıkar.

HÜZÜNLÜ BİR ADAM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin