ultimates evreninde geçiyor, tony'nin kalp sorunları yerine beyin tümörü var, iyi okumalar dilerim
Savaşın yükselttiği adrenalin ve gerilim yüzünden kendine bir köşe bulup binanın duvarına yaslandı ve zırhının kaskını çıkardı.
Hızlı ve zorla nefes alıyordu. Kulağına gelen bilgileri dinleyemeye devam ederken sakinleşmeye çalışıyordu. Başına giren ağrı her zamankinden daha kötü olsa da buradan sağ çıkacağını biliyordu. En azından öyle düşünmek istiyordu.
Mavilerin içindeki adam ona yaklaşırken duyduğu son şey birinin "Iron Man!" diye bağırışıydı.
***
Beyazlarla kaplı bir odaya gözlerini açtığında Rogers odada volta atıyor, elindeki dosyaları inceliyordu. Tony'nin uyandığını fark ettiğinde elindeki dosyayı kenara yavaşça bıraktı ve hemşireleri çağırmaya gitti.
Hâlâ sersemliği üzerinden atamamışken onu kontrol eden adamlara bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştı. Çok kısa bir süre sonra gittiler ve Steve yanındaki koltuğa oturdu.
"Ne oldu?"
"Bunu sorması gereken kişi benim." dedi asker bilmiş bir şekilde. Yataktaki adam alnını ovdu. "Her şey çok fazla geldi sanırım."Beynini gösterip iç çekti. Ne kadar güçlü görünmeye çalışsa da gözleri nemlenmişti. "Başım korkunç derecede ağrıyordu. Sonra birinin bana seslendiğini duydum ve buradayım."
Yüzbaşı eldivenleri ile oynarken "Biraz ara vermeye ihtiyacın var."
"Hepimizin var." ela gözlü adam ellerini birbirine vurdu "Peki, içecek bir şey var mı?"Sarışın adam iç çekip gözlerini devirdi "Stark." Soyadının sevdiği adamın adından küfür gibi dökülmesi canını acıtsa da araları hiç düzelmemişti.
Zor gecelerinde yanında olup onunla ilgileniyor, sabah hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, hâlini hatrını bile sormuyordu. Bu adam içine sıkıştığı buz kadar soğuktu. En azından ona karşı.
Neden benden nefret ediyorsun? hep sormak istediği soru yine aklında dolanıyordu. Yastığını düzeltip tekrar kafasını koydu ve tek bir kelime daha söyleyemeden gözlerini uyuyormuşcasına kapattı.
"Bekle, uyuyamazsın. Doktorlar yasakladı."
Askerin mavi gözleri vücudunda gezinirken istemsizce yorganı üzerinden attı "Neden?"
"Beynin ciddi zararlar görmemesi için."
"O zaman içkiye ihtiyacım var."Asker bir hışım ile ayağa kalkıp gözlerini ovdu. "Sadece birkaç saatliğine." kapıya yanaşıp açmaya çalışırken aklına gelen bir şey ile durdu. "Akşam çıkacaksın. Ve buradan gidiyoruz. Şehirden ve kalabalıktan uzağa."
***
Tony çantasını hazırlayıp ilaçlarını yanına aldı. Nereye gideceklerini bilmiyordu ama gerçekten hava değişikliğine ihtiyacı vardı. Aynada kendisi ile göz göze geldi.
Gözlerinin altındaki morluklar çoğalmış ve biraz da kilo vermişti. Sahi ne zamandır doğru düzgün yemek yemiyordu? Odanın kapısı çalındığında çantasını peşinden çekiştirip Steve'i takip etti ve arabasına bindiler.
Aralarındaki gergin sessizliği bozmak istercesine bir soru sordu. "Nereye gidiyoruz?"
"Dediğim gibi şehirden uzak bir yere. Daha kestiremedim ama biraz ara vermeye ihtiyacımız var."Uzun zaman sonra Steve onunla bu kadar çok uzun konuşmuştu. İçini kaplayan umut ışığı bunların kısa bir süreliğine olduğunu hatırlayıp söndü.