Medya: Alicia Vikander
Hogwarts'da Ekim ayı biterken, büyük salonda süslemeye başlanmıştı. Etrafta uçuşan mumlar, her yerde öğrencilerin karşısına çıkan korkunç yüzlere sahip balkabakları ve, bir yerlere saklanıp bir ve ikinci sınıf öğrencilerini korkutan Pevees.
Cadılar Bayramı'na tam üç gün kalmıştı. Bu Marlene için pek bir şey ifade etmiyordu ama içinden kötü bir şeyler olacağını hissediyordu.
Yine bir çarşamba günü Biçim Değiştirme dersinde Çıkarlarken Marlene, Lily ve Dorcas'a bu düşüncelerini açmıştı;
"Karnımda bir ağrı var, Cadılar Bayramı gecesi kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum." dedi kaygılı bir sesle Marlene.
Lily yanına geldi ve "Korkulacak bir şey yok, bir şey yok." dedi elini kızın saçları arasında dolaştırırken. Tam o sırada Dırcas araya girdi ve "Lily, bebek mi avutuyorum sen?!" dedi kızılın elini sarışının saçları arasından çekerken.
Lily ona bezginlikle baktı ve Marlene'in koluna girerek onu Kehanet dersine sürüklemeye başladı.
°~°
Sınıfın kapısına geldiklerinde -daha doğrusu merdiven ile karşılaştıklarında- Lily, Profesör Trelawney'in sınıfta olmadığını görünce şaşırdı. Genellikle sınıfta bekler ve gelen 'saf' öğrencileri uyduruk kehanetleri ile etkilemeye çalışırdı.
Lily, bu dersten kelimenin tam anlamıyla iğreniyordu ama Marlene için bu derse devam ediyordu.
Marlene'nin de Profesör Trelawney'den etkilendiği falan yoktu, sadece onu komik buluyordu ve şu Cadılar Bayramı hakkında olan endişesi ancak Trelawney'nin komik kehanetlerini dinlerse geçebilirdi.
Marlene başını Lily'ye çevirdi. Kehanet dersini sevmediğini biliyordu ama kim bilir, belki Profesör Trelawney'in gerçek bir kehanette bulunurdu.
"Belki bugün değişik bir şey olur, Lils."dedi Marlene düşüncelerini dile getirerek.
Lily ise ona döndü ve başını olumsuz anlamda sallayıp " Ben arkada bir yerlerde, dün alamadığım uykuyu alacağım, Marls." dedi esneyerek.
Marlene omuz silkti ve "Sen bilirsin."dedi. Tam o sıradada yanlarında bulunan bir kaç Hufflepuff'a, Çapulcular'da eklendi.
Dorcas Remus'u gördüğü an koştu ve çocuğun boynuna sarıldı. Remus'da kızın saçlarına bir öpücük kondurarak ona karşılık verdi.
Remus'u kurtadam olduğunu öğrendikleri günden beri Dorcas ve Remus neredeyse hiç ayrılmamıştı. Bugün Lily ve Marlene, Dorcas'ı zorla Remus'un yanında çekip almış ve onu yanlarına getirebilmişti ama, durum ortadaydı.
Marlene ikiliyi izleyip oflarken yanında birini hissetti ve başını o yöne doğru döndürdü. Sirius, hemen dibinde onun gibi Remus ve Dorcas'ı izliyordu.
"İkisinin çıkması benim zararına oldu, bana öyle bakma." dedi Sirius gözlerini çiftten ayırmadan. Marlene hemen başını çevirdi ve önüne döndü.
James'de Lily'nin yanına giderken Marlene, "Neden senin zararına olsun ki? Sonuçta arkadaşın mutlu." dedi.
"Mutlu, ama ben olmadan mutlu."diye cevap verdi Sirius.
Marlene ona değişik bir varlıkmış gibi baktı ve "Sen bencilin önde gidenisin, Black."dedi sesinde iğrenme ile.
Sirius da ona alayla baktı ve" Sanki sen değilsin." dedi.
"Ne alaka? Ben-"
"Sen de Dorcas ile Remus'u izliyorve oglayıp pufluyordun." diye onun sözünü kesti Sirius.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Hearts || Blackinnon
Fanfiction★ ''Gittiğin yerde Marlene Mckinnon'un aşık olduğu kişiyim de de biraz havan olsun.'' Marlene ufak bir kahkaha attı bunları söyledikten sonra. ''Bana aşıksın yani.'' dedi Sirius alayla. ''Bana diyene bakın,'' dedi Marl...