Medya: The FatRat - No No No
"Şşt Lily, annene şu mektubu çabuk yaz!"
Marlene bir yandan 'O koca sandığı götürmeyeceğim!' diyerek içine bir şeyler attığı sırt çantasını kapatmaya çalışıyor, Lily ise anne ve babasına Noel'i arkadaşında geçireceğine dair mektup yazıyordu.
Kızıl saçlı mektubu bitirir ve arkadaşı Marlene'in baykuşu Sol'ün ayağına bağlarken, "Umarım orada Dorcas'ı mahvetmezsin," dedi.
Balonun olduğu gece herkes yatajhanelerine çekildiğinde, Marlene Dorcas'ı çok güzel bir şekilde azrlamıl ve birkaç kez de ona yastık fırlatmıştı. Her ne kadar ona kendini kollamasını söylesede Dorcas onun arkadaşıydı.
Şimid ise Dorcas sabahın erken saatlerinde uyanıp hazırlanmış, ortak salonda iki kızı bekliyordu.
Marlene sırt çantasını sonunda başardıüjnda ve Lily mektubunu hiçbir sorun çıkmadan gönderdiğinde, iki kız da eşyalarını alıp merdivenlerden inmeye başladılar.
Ortak salona nihayet vardıklarında James hemen Lily'nin sandığına atılıp onu aldı,Lily onu bir öpücükle ödüllendirdi ve Marlene kısık gözlerle onlara baktı ve "İğrençsiniz," dedi.
Baloda olanlardan sonra Lily ve James kütüphanede biraz konuşmuşlar, ve ortak salona el ele tutuşarak gelmişlerdi.
Marlene tekrar onlara baktı ve kusarmış gibi bir hareket yapılı arkasını döndü. Tabi, arkasından jülyslj jülyslj bakan Sirius'dan haberi yoktu.
"Ama sen de bu ikisinin çıkmasını istemiyor muydun, Sarı-Kafa?"
Marlene kendisine yöneltilen soru ile arkasını dönüp Sirius'a baktı, derin bir nefes verdi ve "Aşklarını başka bir yerde yaşamalarını tercih ederim," dedi.
Sirius "Ama aşklarını istedikleri yerde yaşayabilirler; buralarda 'İnsanlar aşklarını Sarı-Kafa' nın istediği yerde yaşamalıdır. ' diye bir kural yok." dedi duygusuz bir ifadeyle.
Marlene aynı ifadeyi karşısındaki oğlana yöneltti ve "Ama biraz daha saygılı olsalar iyi olur," dedi.
Remus ikisinin arasına girdi ve "Merlin aşkına, o güzel tartışmanızı bölüyorum ama az sonra tren kalkacak!" dedi sinirle.
Marlene ve Sirius aynı anda ofladı ve grup trene yetişmek için hareketlendi.
°~°
Grup; Hogwarts'ın büyük, heybetli kapısından çıkarkem Lily hemen yanındaki James'e "Peter neden gelmedi?" diye sordu.
James "Anne ve babası izin vermedi, evde biraz diyet yapacakmış." dedi gülerek, Lily ona sinirle baktı ve "Gülme ama James, ya senin başına gelseydi?" dedi. James ise "Benim başıma gelmez çünkü ben her şeyin farkındayım; bir sevgilim, okulda bir havam ve mükemmel arkadaşlarım var. Bunları kaybetmemek için ben kendime dikkat ediyorum," dedi.
Lily "Sana göre, eğer sen Şişman karsan ben seni terk edeceğim öyle mi?" dedi.
James ne dediğinin farkına vardı ve "Hayır tabi Çiçeğim, sen öyle güzel kalplisin ki böyle bir şeyi asla yapmazsın. Hem daha yeni çıkmaya başladık; hemen şimdi kavga etmeyelim," dedi, çoktan parlak kırmızı trenin yanına gelmişlerdi.
James, Lily'ye küçük bir reverens yaparak onun kapıdan girmesini izledi. Lily ise kıkırdadı ve "Reveransa dalma gerek yok," diyerek oğlanı içeri çekti.
Dorcas ve Remus'da mutlulukla içeri girerken Marlene yan yan biraz arkasından gelen Sirius'a baktı; oğlanın yüzü eskisi gibi değildi, artık her şeye gülüp dalga geçmiyor, neşeli bir şekilde davranmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Hearts || Blackinnon
Fanfiction★ ''Gittiğin yerde Marlene Mckinnon'un aşık olduğu kişiyim de de biraz havan olsun.'' Marlene ufak bir kahkaha attı bunları söyledikten sonra. ''Bana aşıksın yani.'' dedi Sirius alayla. ''Bana diyene bakın,'' dedi Marl...