14. Bölüm-Sıkı Yönetim: McGonalgall

642 40 102
                                    

Medya: The FatRat - Fly Away feat. Anjulie

Bu da sevdiğim şarkılardan biri, dinlerken gözlerim yaşarıyor -hayır, üzücü değil sadece çok sevdiğim için.

Yağmur damlaları; öğrencilerin Hogwarts'a geri dönüşleri sırasında hızlanmış, hatta bazıları kara dönüşmüştü. Zaten karla kaplı olan istasyon, bu yağan karla karışık yağmur ve soğuk yüzünden buzlanmaya başlamıştı bile.

Tren yavaş yavaş durup öğrenciler inmek için hareketlendiğinde; trenin çoğunlukla Gryffindorlar'ın bulunduğu bölümündeki bir kompartımanda, aynı hareketlilik yok denecek kadar azdı.

Marlene ve Sirius hala uyuyorlardı; Sirius'un gördüğü rüyadan ayrılmak gibi bir isteği yok gibiydi çünkü ikide bir sırıtıyordu.

Lily ve James; 'hemen gitmek ile biraz bekleyip gitmek' seçenekleri arasında kalmıştı.

Lily, sanki uzun bir uykudan uyanmış gibi gözlerini kırpıştırdı ve yanındaki Marlene'i hafifçe sarstı. 'Keşke yine kendi uyansada üzerine su dökmesem,' diye düşündü; çünkü Marlene ya kendi uyanırdı, ya da Lily üzerine su dökerdi.

"Marlene," diye fısıldadı kıız biraz daha sarsarken, o sırada Remus da Sirius'u uyandırmaya çalışıyordu;

"Sirius, kalk! Gryffindor Quidditch Kupası'nı kazandı!"

Remus'un bağırışı ile Dorcas ve Lily anlamaz bakışlarla ona döndü, Remus sadece sırıttı ve bir anda uyanıp "Quidditch Kupası!" diye bağıran arkadaşına baktı.

Sirius'un bağırışı üzerine Marlene de korkuyla yerinde zıplayarak uyandı; elini kalbine götürdü ve "Sorunlu musunuz siz?! Böyle bağırılır mı?! Kalbim saniyede iki yüz basıyor ya!" dedi sinirle etrafındakilere bakarak.

Am onun dışında kompartıman dakika herkes gülüyordu.

Yavaş yavaş tren koridorunda çıkarlarken Marlene hala gülen arkadaşlarına "Gülmeyi hemen kesmezseniz ben siz keserim," dedi, Lily bu sözler üzerine daha çok güldü ve "Üzerine su dökmemi mi tercih ederdin, bu soğukta?" diye sordu.

Marle ofladı ve kalabalığa karıştı.

Herkes nihayet trenden çıkabildiğinde dışarıda onları bir süpriz bekliyordu; sabırsızca davranıp koşarak trenden çıkan birinci sınıflar ise istasyona adımlarını attıkları an, kayarak yere yapıştılar.

Trenin kapısında bekleyen Marlene etrafına baktı; normalde gayet canlı olan Hogsmade İstasyonu, şimdi kara gömülmüştü.

O sırada yanına gelen arkadaşlaruda aynı manzarayı görüp durdular; ama arkalarında bekleyen birçok kişi vardı.

James, yürürken kayıp düşen öğrencilere baktı ve elini Lily'ye uzatıp "Düşersek beraber düşelim," dedi. Lily de onun elini tuttu ve beraber buzlu istasyona adım attılar.

Remus yan yan Dorcas'a baktı ve "Benden de aynı romantikliği bekliyor musun?" diye sordu, Dorcas ise ona gülümsedi; "İçindeki sevgiyi görmek için gözlerine bakmam yeterli,"

Remus da ona gülümsedi ve beraber el ele tutuşup yürümeye başladılar; ama onlarda aynı Lily ve James gibi ilk üç adımda yere düştüler; ne varki iki çiftte buna aldırmıyordu, aksine gülüyorlardı.

Marlene arkalarında bakleyenler geçsinlerdiye biraz kenara çekildi; hayatında hiç bu kadar ne yapacağını bilmez olmamıştı.

Genelde ilk adımı Sirius atardı; tuhaf ilişkilerinde gep böyle olmuştu. Ama şimdi Sirius da susunca ikisinde kalakalmıştı.

Our Hearts || Blackinnon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin