7. Bölüm-Belirsizliğin İçinde

646 51 49
                                    

Medya: Ben Barnes

Başlığı yazıcağım zaman televizyondaki bir karakter 'belirsiz' dedi nasıl aklıma geldiyse bu başlığı yazdım lütfen yorum yazın watty deki en güzel şeylerden biride yorumlar!

Şimdi uzatmadan hikayeye geçelim ama aklımda hiç bir şey YOK!

°~°

Cadılar Bayramı'ndan yaklaşık bir hafta sonra ve Marlene'in kafası yerine geldikten beş gün sonra-evet, Bayram' dan iki gün sonra düzelmişti kız- Gryffindorlu üç kız bir belirsizliğin içinde kalmıştı.

Dorcas, birkaç gün önce Remus ile tartışmıştı. Dünden beri hiç konuşmuyorlardı ama, ikiside böyle kalmak istemiyordu.

Lily, James ile aralarında geçen o son konuşma yüzünden ne hissettiğini bilmiyordu çocuğa karşı. Onunla biraz olsun James'in Lily'ye karşı hissettiği duygular dışında konuşmak, Lily'nin ona karşı hissettiği şeyleri bir nebze olsun değiştirmişti.

Marlene ise ortalıkta 'Kafam yerinde değil, bulaşma bana' durumunda dolaşıyordu. Cadılar Bayramı'nda yaşadığı o şeyler kızı bayağı bir etkilemişti.

Ama etkileyen Trelawney'in kehaneti değildi, o gece duyduklarıydı.

O gece herkese ne kadar bilinci açık değilmiş gibi davransada, aslında bilinci hiç olmadığı kadar açıktı. Sadece biraz eğlenmek istiyordu, ama hiç ummadık bir şey duymuştum o gün.

'Keşke başını omzuma bilinçli olarak, isteyerek koysan.'

Bu sözleri durmadan aklından geçiriyordu. Her ne kadar Sirius'un bu dedikleri ona karşı bir şeyler hissettiğini kanıtlasa da, başını çocuğun omzuna başını 'bilinçli' olarak koyması onunda Sirius'a karşı bir şeyler hissettiğini en büyük kanıtıydı.

Ama kimse bunu bilmiyordu.

Ortak salonda yine bu düşüncelere dalmışken yanına birinin oturduğunu hissetti. Yavaşça başını sola doğru çevirdiğinde ise Remus'un solgun suratını gördü.

Ona elinden geldiğin gülümsedi, ama bunun bir anlamı yoktu çünkü hiçbir şeye fayda etmiyordu.

Remus ona "Son birkeç gündür felakete doğru gidiyoruz, değil mi?" diye sordu. Marlene önüne doğru baktı ve başını olumlu anlamda salladı.

"Dorcas ile barışmak istiyorsun ama barışmıyorsun. Remus, iyi olduğundan emin misin?" Marlene gözucuyla salonun diğer köşesinde tek başını oturmuş Tılsım ödevini yapan Dorcas'a baktı.

Remus'a gözlerini Dorcas'a çevirdi ve "Ne yalan söyleyeyim, neden barışmasığımızı bende bilmiyorum."dedi tuhaf bir sesle. Marlene ona doğru baktı ve, "Sizin ilişkinizdeki gerginlikler beni de geriyor, ne yapacağımı bilemiyorum."dedi. O sırada salona giren üçlüye takıldı gözü.

James ve Sirius kahkahalar ile gülüyor, arkalarında gelen Lily ise elinden geldiğince somurtuyordu.

"İkinizin yüzünden ceza aldım, mutlu musunuz?!" diye bağırdı Lily durmadan gülen iki Çapulcu'ya, ikii susmayınca yanındaki masada duran başıboş kitabı alıp kafalarına geçirdi.

"Başım," dedi James, sızlanmaya yakın. Eli ile başını tutuyordu, "Başımı kırdın!"

Lily "Başını değil kafatasını, veya şöyle diyeyim; kafanı kırdım!" dedi sinirle ve ekledi, "Çok da iyi yaptım."

Sirius James ve Lily'ye bakarken güldü. Onu gören Lily, kitapla kafasına bir daha vurdu.

"Ben ne yaptım ya?!"

Our Hearts || Blackinnon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin