"Ve işte o gün başladı aşkı
Güzel kızın kalbi yaralıydı.
O ise sardı kızımızı
Sıcak bir öpücükle..."Akşam saat sekiz civarıydı ve Dorcas; Marlene, Lily, Sofia ve Sarah ile uyudukları yatakhanede yarım saattir kendi yazdığı bu şarkıyı söylüyordu.
Marlene başını yastığın altından kaldırırken "Yeter artık!" diye isyan etti dayanamayarak. "Se-sin-iğ-renç!"
Lily kızarmış gözlerle Marlene'e baktı ve "Hayatımda duyduğum en iğrenç ses." dedi gözlerinden yaşlar akarak.
Yarına hazırlaması gereken bir ödevi vardı fakat, Dorcas yüzünden yapmıyordu. Hemen şuan ortak salona inebilirdi ama orası da panayır yeri gibiydi.Son bir kez daha Dorcas'ı baktı ve hala şarkı söyleyen arkadaşına pis pis bakarak "Anlaşıldı," dedi. "Ödevi yapmıyorum."
Marlene ona baktı ve gülümsedi. O günde Sofia ve Sarah'nın yatakhanede olmadığı sayılı günlerden biriydi, bu durumu dibine kadar eğlenerek değerlendirmek istiyordu.
Elinin altındaki yastığı alıp Dorcas'ı doğru fırlatırken" Hadi biraz eğlenelim."dedi hınzır a gülümseyerek. Sonra sandığının en dibinde bulunan küçük bir şişeyi almak için yatağından kalktı.
"Hayır," dedi Lily kesin bir sesle, "Olmaz."
Sonunda şarkı söylemeyi kesen Dorcas, "Marls, sen ona bakma. Hayatta biraz heyecan gerek!" dedi yerinde zıplamaya başlayarak.
Lily ise hala kafasını olumsuz anlamda sallıyordu; "Geçen sefer az daha Filch'e yakalanıyorduk. Aklınız başınızdan sürekli olarak mı göç etti sizin?!"
Marlene ufak bir kahkaha attı ve "Ama şans, bizden yana olacak." dedi.
°~°
Gece karanlık, ve soğuktu. Hogsmade dükkanlarını önlerinden geçen üç siyah silüet, birine yakalanma korkusuyla doluydu.
Gergin havayı bozmak için pelerininin şapkasını çıkaran Marlene, diğer iki kıza döndü ve "Lily, şişe sende değil mi?" diye sordu.
Sağında bulunan siyahlı kafasını salladı ve Marlene gibi pelerininin şapkasını çıkarıp, "Onu Slughorn'dan kazandığım günden beri ilk kez bende, evet." dedi elini cebine atıp ufacık şişeyi gözler önüne sererken.
Dorcas'da şapkasını çıkardı ve siyah saçlarını savurup, "Hadi Balyumruk'a dalalım." dedi gözlerini açarak.
Marlene ona değişik bir şeymiş gibi baktı, yanından iki adım uzaklaştı ve "Hırsız!" diye hortladı ona.
Dorcas destekçi ararcasına Lily'ye baktı ama o da çoktan Marlene'nin yanında yerini almıştı bile. Gözlerini kapadı ve "Haklısınız," diyerek onları geçip biraz ileriye gitti.
Marlene dönüp ona bakarken gözüne takılan Ay'a baktı ve "Hey, bu gece dolunay var!" dedi gülümseyerek.
Lily'de Marlene'nin yanına geldi ve "Dolunay zamanına bayılıyorum." dedi.
Marlene, Dorcas'dan ses çıkmayınca kıza daha da yaklaştı ve "Dorcas?" diye sordu,"Bir şey mi oldu?"
Dorcas'ın gözleri fal taşı gibi açıktı, alt dudağı ve elleri titriyordu. Ağzından sadece şu ses çıktı;
"Remus..."
°~°
"Aylak! Sakin ol!"
Sirius insan formundan tekrar animagus formuna dönerken bağırdı kırtadama dönüşmekte olan arkadaşına. Acı çektiğini çok iyi görebiliyorum ama ona Kurtboğan İksiri'ni vermekten başak yapabileceği bir iyilik yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Hearts || Blackinnon
Fanfiction★ ''Gittiğin yerde Marlene Mckinnon'un aşık olduğu kişiyim de de biraz havan olsun.'' Marlene ufak bir kahkaha attı bunları söyledikten sonra. ''Bana aşıksın yani.'' dedi Sirius alayla. ''Bana diyene bakın,'' dedi Marl...