16. Bölüm-Düşünseli

833 38 237
                                    

Medya: Hayatım boyunca en çok sevdiğim yerlerden biri olacak mekan; Grimmauld Maydanı, 12 numara.

Hikayenin gidişatı hakkındada bir fikir vermiş oldum.

"Aptal Black"

Marlene'in yaklaşık iki haftadır söylediği şey buydu; Sirius onunla konuşmak için olağanüstü bir çaba sarfediyordu ama Marlene onu umursamıyordu. Çünkü eğer ona birazcık olsun bakarsa dumanlı gözlerine dalıp gideceğini biliyordu.

Bu iki hafta boyunca Sirius'dan kaçmıştı, ve bu hiç kolaya değildi. Ja es dışında herkes Marlene'e bu kovalamacanın nedenini soruyor, ama kızın verdiği cevap hep aynı oluyordu;

"Çok canımı sıkan bir şey, hiç anlatmasam daha iyi."

Lily, James ona bir şey söyler umuduyla onunla konuşmaya çalışıyordu ama James her seferinde Marlene gibi bir bahane buluyordu, onun ki gerçekti en azından;

"Marlene istemedikçe ben de hiçbir şey söyleyemem."

Bu koşturmaca ile Ocak ayı bitmişti; şimdi ise sıra her çiftin dört gözle beklediği Sevgililer Günü'ydü.

Her çift bunun hakkında konuşuyordu; hatta James ile Lily ve Dorcas ile Remus bile bu konu hakkında konuşmuşlardı ama Marlene'in olmadığı bir yerde.

Sirius ise Kanlı Baron gibiydi; ortalıkta bir hayalet gibi geziyor, ona garip bakışlar atanları azarlıyordu.

Onun tek istediği şey Marlene'in kendisine inamasıydı. 'En azından neyden bahsettiğini bilseydim de ona göre özür dileyebilseydim,' diye düşünüyordu içinden hep; ama bilse bile kızla konuşamıyordu asla.

Salı günü son ders olan Karanlık Sanatlara Karşı Savunma'dan yeni çıkmışlardı; Gryffindorlar'ın hepsi ortak salona yönelirken, Sirius bir kez daha şansını denemek için merdivenlere yönelen Marlene'in peşinden gitti.

Kız; diğer öğrencilerden ayrılarak yukarı çıkan bir merdivenden çıktıktan sonra, başka bir merdivene yöneldi.

Sirius da arkasında bir gölge gibi geliyordu, bu sefer zorla da olsa kızla konuşacaktı.

Marlene bir başka kata daha çıktı ve birkaç koridordan geçip sonunda ifritlere bale öğretmeye çalışan, şuan da adını unuttuğu o büyücünün olduğu gobleni görünce derin bir nefesi verdi.

İhtiyaç Odası

Hemen diğer taraftaki duvara baktı ve 'Mutlu olmaya ihtiyacım var,' diye düşünerek duvarın önünden üç defa geçti.

Üçüncü geçişinde duvar hareketlendi ve bir kapı beliriverdi; Marlene mutlulukla siyah kapıyı açtı ve etrafına bir göz atıp içeri girdi.

Kapı; kızın içeri girişi ile beraber yok olurken Sirius da minik adımlarla şimdi yok olmuş kapının önünde geldi ve gözlerimi kapatıp dileğini gerçekleşmesini umdu;

'Marlene'e ihtiyacım var,'

Duvarın önümden bir kez daha geçti;

'Marlene'e ihtiyacım var,'

Ve son bir kez daha ;

'Marlene'e ihtiyacım var,'

Gözlerini yavaşça aralayıp kapının durması gerektiği yere baktı ve o an ki heyecanla bir gülme krizine tutuldu; kapı oradaydı.

Deliymişçesine gülerek kapının tokmağını tutup ittirdi ve kapının bir gıcırtı ile açılmasını izledi.

O kadar mutluydu ki hala gülüyordu; kahkahası normal değildi, 'Bellatrix'in ailesi ile aynı aileye üyeyim nasıl sa,' diye geçirdi içinden, içeri girdi ve kapıyı arkasından kapatıp kendini yere attı.

Our Hearts || Blackinnon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin