Medya:Kareen Gillan
Yaw Kareen'ın şu fotıdına bir tek bayılan ben miyim?
°~°
Lily ve James ilk ders olan Tılsım'a gitmek için Büyük Salon'dan çıktılar ve taş koridorlarda yürümeye başladılar. James, Lily'nin yanında olduğu için gerçekten çok mutluydu. Öte yandan Lily ise gergindi.
Gerginliğini nedeni James'in onu sevdiğini bilmesiydi. Biliyordu ve bunu hissediyordu da, oğlanın gözlerini üzerinde hissederken kendi kendine 'Ama biliyorum ki, ona karşı eskisi gibi duygular hissetmiyorum. Ondan nefret etmiyorum.' diyordu ikide bir. Derin derin nefes alıyor ve beynine bu sözlerle dizginliyordu James'de karşı.
Sinifin kapısına geldiklerinde içeriden bir ses geldi, bir kahkaha. Lily, James'i durdurdu ve dinlemeye başladılar;
"Ne yani, gidip Mcgonalgall'a bunları mı söyledin?" diyordu Marlene gülerek. Sirius'un da kahkahası duyuldu ve "Evet, aynen bunları söyledim." dedi.
Lily tek kaşını kaldırıp James'e baktı, James'de ona aynı şekilde bakıyordu. İkiside kafaları karışık, içeri girdiler.
Girdikleri zaman sınıfta sadece Sirius ve Marlene'in olduğunu fark ettiler. İkili onlara bakıp sustu ve Lily ve James'de baktılar.
Marlene, bir kaç saniye Lily'nin gözlerine baktı ve ayağa kalkıp koza doğru ilerlemeye başladı.
Lily boş gözlerle üzerine gelen Marlene'e bakarken sarışın olan kollarını iki yana açtı ve ona sarıldı.
Lily, bir kaç saniye durdu ve koza karşılık verdi. Sarı ve kızıl saçlar birbirine girerken iki oğlan şaşırmış gözlerle onlara bakıyordu.
Sirius gözlerini James'e çevirip, "Biz de mi barıştık?" diye sorarken iki kız ayrıldılar ve gülmeye başladılar.
James başıyla onu onayladı ve "Barışalım, yani gerçekten küsmemiştik ki." dedi ona bakarak.
Sirius, arkadaşının yanına gelip "Bu ikisi deli," dedi hala gülen kızları işaret ederek.
James "Hem de zırdeli," dedi ikisine korkarak bakarken, Lily ve Marlene onlara dönerken "Bayılıyorum şu delilik kavramına!" dedi, "İstediğini yap, onu bunu rahatsız et, sana bakanlara da 'Ben deliyim!' de"
Lily bir yandan gülüp bir yandan elini kızın saçlarından geçirirken içeri giren bir grup Ravenclaw ile hemen susup sıralara geçtiler.
Nedensiz bir şekilde Marlene ve Sirius, Lily ile de James yan yana oturdu. Hepsi de bunları bildiği halde tek bir söz dahi etmediler.
Profesör Flitwick, içeri kısacık boyuyla girdiğinde Marlene her zamanki gibi gülmemek için kendini zor tuttu. Eli ile ağzını kapatırken Sirius'da onu gördü ve istemsizce gülmeye başladı.
İkili gülmemek için zor tutarlarken kendilerini, önlerinde oturan Lily ve James'de arkalarını döndüler. James'de kendini tutamayıp gülmeye başlarken Lily, önündeki ders kitabını alıp üçlünün kafalarına teker teker vurdu.
Marlene derin bir nefes alıp sakinleştiren Sirius ve James kafalarını tutup Lily'ye sinirli sinirli baktılar.
O sırada Flitwick yanlarına geldi ve "Epey eğleniyor gibisiniz," dedi. "Şimdi geçen hafta üzerinde çalıştığımız büyüyü birbirini üzerinde uygulayın."
Sirius ve James bakıştılar ve aynı anda Flitwick'e "Biz çalışmadık," dediler.
Profesör Flitwick umutsuzca başını bir o yana bir bu yana sallarken Lily "Ben deneyebilirim, Profesör." dedi, James içinden 'Bir şeye de atılmasın şaşarım!' derken Lily, arkasındaki Marlene'e döndü ve "Obliviate," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Hearts || Blackinnon
Fanfiction★ ''Gittiğin yerde Marlene Mckinnon'un aşık olduğu kişiyim de de biraz havan olsun.'' Marlene ufak bir kahkaha attı bunları söyledikten sonra. ''Bana aşıksın yani.'' dedi Sirius alayla. ''Bana diyene bakın,'' dedi Marl...