Sığınağa vardığımızda çok şaşırdım. Sığınağın yer altına altında olacağını düşünmüştüm fakat burası bir ince kule en fazla 10 metre uzunlukta 3m metre genişlikte ve etrafı 20 metre çapında, 30 cm derinlikte ve suyla doldurulmuş bir alan
- Burası bizi nasıl koruyacak hiç anlamıyorum incecik bir kule derin olmayan bir su birikintisi var, üstelik 2 köy insan buraya nasıl sığacak?
- su birikintisine düzenli olarak, seyreltilmiş 6 çeşit zehirli karışım katılıyor. Zehirli yılanlar bile bu sudan içmez. Kuleye gelirsek bir rica üstüne seviye 90 üzeri bir usta büyücü tarafından içi dışından daha büyük olacak şekilde büyülendi anladın mı ? Içi yaklaşık 300 metre çapında ve yüksekliği 10 metre fakat sadece 3 katlı. Kısacası burası bir sığınak olması için inşa edildi.
Soruma Şaman Faruk amca cevap verdi. Sonra bizlere bakarak ekledi.
- Kuleye girmeden önce sizlere 2 test yapacağım. Bu testler biri 2 damla kan istiyor diğeri ise hazırladığımız kutsal sudan içmenizi gerektiriyor.
Herkes sıraya girsin içenler ve kan verenler içeri girmeden kenarda beklesin. Sıraya girdik herkes test edildi. Sonucları bekledik ve herkes geçti. Kalabalık içeri girmeye başlamıştı.
- Fatih gel buraya kıvrık'ı da yanına al
- Faruk ne oldu? Kötü birşey mi oldu?
Dedi babam.
- Içeri yerleştikten sonra yanıma gel o zaman açıklarım. Şuan burada çok insan var karışıklık çıkmasın.
- Tamam çocuk sana emanet. Fatih Faruk amcanın sözünden çıkma.
- Tamam baba
Dedim herkes içeri girdi.
- Fatih Kıvrık'ın öldürdüğü şeytan tek dolaşmaz yakında mutlaka başka şeytanlarda olmalı.
- Tamam benden ne yapmamı istiyorsun?
Bana acil görevde 1 tane demişti.
- Kıvrık'ın diğer köyden gelenlerin içinde kılık değiştirmiş şeytan varsa öldürmesini istiyorum.
Dedi ve bir görev daha önümde belirdi.
- Savunma görevi: Sığınağın bir girişi var. Içeri sızmaya ve sığınağa saldırmaya kalkan şeytanları öldür. Düşman sayısı:14
Savunman tam başarıyı sağlarsa ödülün 2 kat fazla olacaktır.
Ödül: Rastgele sınıfına uygun 1 basit eşya.
- Kıvrık öldürdüğün o yeşil şeytan gibi kokan varsa benim emrimi beklemeden saldırıp öldür. Birde içeri insan olmayan kimse girmemeli herkesi kokla tamam mı?
Kıvrık dün geceki canavar avlarken ki gibi etrafta kuyruk sallayarak koşmaya başladı. Çok akıllı hayvan, bu kadar akıllı olması beni duygulandırdı ve gurur duydum.
Diğer köyün sakinleri gelmeye başladı. Faruk amca testler yapmaya başladı. Kıvrık gelen arabalardan birine dogru hırladı. Bunu gören Avcılar silahlarını çıkardı fakat onlar çıkarana kadar Kıvrık çoktan arabadakilerin ikisin uzuvlarını kopartmış etraf yeşile boyanmıştı.
4 5 saniye içinde kafalarınıda ısırıp koparttı. Etrafa karmaşa hakim oldu.
Yan köyün bir büyüğü geldi.
- Faruk bu ne demek oluyor
- Rasim amca içimizde şeytanlar var onları avlıyoruz. Görmüyor musun ölenlerin kanları yeşil.
- Ben renk körüyüm. Ama onları 4 yıldır tanırdım. Demek şeytandılar. Tamam yapman gerekeni yapmaya devam et bende burada durup bizim köylülere durumu açıklarım.
- Bu çok iyi olur. Bizi büyük bir yükten kurtarmış olursun.
Kapalı kapı önünde karmaşa içindeki kalabalığa giden köyün yaşlısı Rasim dedenin. Onları susturması Yarim dakika bile sürmedi. Bunlar olurken bende Kıvrık'ın üstüne bulaşan yeşil kanları sildim. Bir süre sonra Kıvrık ormana doğru hırladı.
- Hadi git ben burda kapıyı bekliycem.
Yararlanırsan hemen geri dön.
Şimşek gibi ormana doğru fırladı. Geri gelmesi 1 dakika sürdü. Yanında 3 kafa getirdi, sonra geri döndü ve bir 3 kafa daha getirdi. Bu sefer yeşil kanları yıkamama Rasim dede de yardım etti.
- Bizim köyde seviye 13 efsuncu var senin köpeğe efsunlu tasma hediye etmek isterim kabul edersen.
Dedi ve bana doğru bir kemer ve bileklik uzattı. Faruk amcaya doğru baktım.
- Ver bana kontrol edeyim. Ne gibi gücü varmış bu hediyelerin.
Bende ona verdim. Birkaç cümle fısıldadı bir elinde hediyeleri diğer elinde beyaz bir kağıt tuttu. Kağıt parladı sonra kağıdı okudu.
- Tasma ve bileklik birbirine bağlıymış. Takanların bir diğerinin nerede olduğunu hissetmesini sağlayan özelliği var ama mesafe 3 kilometre ile sınırlı.
Hediyeleri bana doğru uzattı. Bene bilekliği taktım ve tasmayıda Kıvrık'a taktım. 1 saat falan geçti Faruk amca durmadan test yapıyordu. Son gurubunda testlerini aldığı arkada 6 şeytan suyun ucunda belirdi.
- Siz insanlar bu salakça şeylerin bizi engelleyecegini mi düşünüyorsunuz?
Size söyleyeyim sizi istediğimiz her an öldürebiliriz. Planı uygulamaya başlayalım.
Sesi her yerde yankı yaparken. Diğerlerinden daha uzun olan bana doğru koşmaya başladı ve diğer 5'i Kıvrık'a doğru koştu. Bana doğru koşan şeytanın gücü diğerlerinden fazlaydı.
Şeytan ordusu öncü asker
Çavuş Marce seviye:14 Gp: 124700
Faruk amca ve diğer herkes beni ve Kıvrık'ı izliyordu. Kafama doğru yakalama hareketi yaparken ben onu kolundan tutup onu yere yapıştırdım.
Iki kolunuda arkasına doğru kıvırdım. - Kıvrık buraya koş bunu öldür.
Diğer şeytanların üçünü halleden Kıvrık yanıma geldi yerdeki şeytanın kafasını ısırıp kopardı. Sonra geri kalan ikisini kaçmaya çalışırlarken öldürdü. Suratıma bile yeşil kan sıçradı yüzümü kendi kıyafetimle silmeye çalışırken Rasim dede yüzüme su attı sonrada sildi.
- Ne kadar güçlü bir çocuksun sen. Faruk bu çocuk bu yaşta bu kadar büyük güçle ve güçlü köpeğiyle leş sırtlanlarını kolayca avlarlar. Neden bunu onlara bırakmıyoruz elbette ödülü ona veririz.
- Ilk şeytan öldüğünde Mustafa'yı koruyucunun cesedini kontrol etmeye gönderdim. Hâlâ dokunulmamış olarak duruyor buda koruyucuyu öldürenin sırtlanlar değilde şeytanlar olduğunu gösteriyor kısacası artık bir tehlike kalmadığını düşünüyorum ama en az 2 gün sığınakta kalmamız lazım. Avcılar ormanı tamamen kontrol etmeli.
- Anladım uzman olan sensin senin dediğin gibi yapacağız. Faruk sence yeni bir koruyucu bulabilir miyiz?
- Koruyucular yüksek seviye otçul canavarlar bunu sende biliyorsun.
Şehirden yeni bir koruyucu bulmak için yardım isteriz. Bu sırada sığınaktakilere daha güçlü şeytan karşıtı büyülerle testler yaparız. Bütün içme suları kutsanmalı. Sizin köylülerle beraber çalışırsak 2 güne güvenliği sağlamış oluruz.
- Tamam ben içeri geçiyorum. Haberleşiriz.
Görevin bittiğine dair ileti görüşümde belirdi ve kayboldu.
Avcılar şeytan parçalarını bir araya toplayıp yaktı. Sığınaktaki ailemin kaldığı bölüme geldim amcamlar, Ayşe ve Ayşe'nin anneside burdaydı.
- Merhaba herkese ben geldim.
- Sen niye gelemedin bizimle içeri anlat hadi bekliyorum.
- Zeyno bizim Kıvrık çok güçlü olmuş onlarda Kıvrık'ın gücünü kullanmak istemiş o yüzden içeri gelmedi çocuk.
- Sana soran olmadı. Sen sus ve yat oraya ağzını bile açma.
- Aynen babamın dediği gibi oldu anne
- Olmaz öyle şey bir daha böyle şeyler istemiyorum. aklım çıktı şeytanların ön kapıda göründüğünü duyunca. oğlum bana söz ver tehlikeliyse kaçacaksın tamam mı? Bu Kıvrık'ı terk etmek olsa bile anladın mı?
- Erkek sözü veriyorum eğer tehlikeleyse kaçacağım.
Elimi Anlıma koydum şövalye duruşu aldım. Amcamlar gülmeye başladı
- Ne oldu neyi yanlış yaptım
- Fatih o kadın şövalye duruşu.
- Ahhh erkeği nasıl oluyor?
- Erkek şövalyeler yumruklarını kalplerine götürüp öyle duruş alırlar.
- O zaman bir daha söz veriyorum tehlikeli bir durumdaysam kaçacağım.
Hem gülüp hem göz yaşlarını silen annem cevap verdi
- Sana inanıyorum oğlum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyametin Dengesi
Science FictionBenim gibi bir bilimkurgu severin hayal ettiği bir hikaye Edebiyattan anlamam ama umarım hayalimdeki evrenin hikayesini seversiniz