Şehir Hayatı 1

2 0 0
                                    

Sabah erkenden kalktım antrenman yapmak için ve 1 saat antrenman yaptım. Sonra Kıvrık'la güreşmeye başladım. Dişime göre bir rakip olduğu için onunla güreşmek benimde antrenmanıma yardımcı oluyor
- Günaydın Fatih napıyorsun
- Günaydın Doruk amca antrenman niyetine güreşiyorduk.
- ee ben sana antrenman sahasının yerini söylemedim değil mi? yıllık kullanım ücreti 40 altın gibi ucuz bir fiyat fakat etkisi büyük kullanan herkese büyülü elmaslarla baskı uygulanıyor buda onlar için antrenman olur ancak baskıya karşı durabilirse. Sadece iyi bir antrenman yapmış olmuyorsun ayrıca Istatistiklerin 4 kat daha hızlı artıyormuş.
- O süper ne tarafta gideyim şimdi.
- Gel kahvaltı edelim sonra gidersin.
- Bizim evde ilk kalkan kahvaltıyı hazırlar haberin olsun ama sen daha 6 yaşında olduğundan sen bu kurala uymayabilirsin.
Mutfağa geçtik
-buzdolabından peynir,zeytin,reçel, tatlı biber,domates,salatalık ve yumurta çıkar.
Dedi Doruk amca bende onun dediklerini çıkartıp masaya koydum.
- Çıkardım Doruk amca başka savaşçılara yönelik söylemen gereken birşey var mı?
- berbere giderebilirsin aynı zamanda elemental direnç kazanma uzmanlarıdırlar. Elemental direnç kazanmanı sağlayabilirler. Kara Efsun Dövmecisi var ama onun için yasalar gereği en az 13 yaşında olman lazım. Şövalye antrenman sahası paralı olandan 3 kat daha iyi ama sadece soylular için. Büyü direnci çalışabilirsin batıdaki büyücü kulesinin canlı hedefe ihtiyacı varmış.
Orda 1 yıl çalışıp büyü direncini yükseltebilirsin. Elbette dayanabilmek lazım sonuçta durmadan hasar alacaksın ama ondada yaş sınırı var.
Konuşurken kahvaltı hazırlamayı bitirdi.
- Berber ve elemental direnç ne alaka anlamadım ama bakarım
-Sen gidip oğullarımın kapısına tıkla senin karşı ve Yan odanda uyuyorlardır. Bende kalanları uyandırıyım.
- Tamam Doruk amca
Odamın yanındaki odanın kapısına 3 kere vurdum.
- Kahvaltı hazır lütfen kalkın
Diğer odaya gidip aynısını yaptım ve sonra aşağı indim.
- Doruk amca kapılarına tıkladım ama ses çıkmadı.
- Dogrudur hep aynı şey oluyor onlar için özel uyanma tekniği geliştirdim. Onu söylemeyi unuttum.
Eline 2 bardak su aldı ve yukarı çıktı.
- Baba yapma uyandım dur atma
- hahahaahahah
- seni kesicem gel buraya
- Insan babasına öyle şey söyler mi? Hahahahaha
Yukardan bağırışlar geliyordu. Hatçe abla yanıma geldi.
- Kahvaltıda ne var.
- Günaydın menemen,çay falan var.
- Günaydın sen otur ben çayları koyarım
Elif'te elinde battaniye ile geldi.
- Günaydın Günaydın Kıvrık nerde?
- Günaydın Kızım önce kahvaltı sonra Kıvrık tamam mı?
- Tamam anne ama Kıvrık'ta bizimle yesin ne olur lütfen.
- Tamam olur. hava güzel avluda yiyelim. Fatih yardım et kahvaltıyı avludaki masaya taşıyalım.
- Tamam
Kahvaltıyı taşıdık ve diğerlerini bekliyorduk fakat yukardaki bağırışlar devam ediyordu.
- Ne zaman inerler.
- Birşey kırılırsa anında inerler.
Dedi ve yukardan kırılma sesi geldi ve Yukardan koşarak inmeye başladılar
- Anne ben kırmadım Dinçer kırdı.
- Hayır anne babam kırdı.
- Hatçe su bardağını kırdım vazolara birşey olmadı.
- Su bardağı ise tamam. oturun alıştık zaten kahvaltı edelim.
- Günaydın sen Fatih olmalısın bende Dinçer. Köy büyüklerinden burs kapmışsın nasıl yaptın.
- Günaydın evet öyle oldu. Kıvrık çok güçlü ondan aldım yoksa pek bir maheretim yok.
Kıvrık masanın yanında et kemiriyordu Elif onun önüne salam sosis atıyordu
- Demir Abi sende günaydın desene. Kusura bakma abim biraz kas kafalıdır.
- Dinçer sen yine okulda çamura atılmak istiyon herhalde.
- Tamam sustum.
- Dinçer abi sınıfını seçmene ne kadar var?
- 4 ay 12 gün var. Sen niye erken geldin daha okulun başlamasına 1 ay var.
- Alışmak içinmiş teknoloji denilen şeyden dolayı.
- Anladım bak sana ne göstericem. O kadar paramız var ki sadece izlemek için bir kutunun içine insanlar koyduk. Bak şurdaki kutu.
Eline kumandayı aldı. Camdan içerdeki televizyonu açtı. Şaşırmadığımı görünce bozuldu.
- Kim gösterdi ona televizyonu. Ben gösterecektim.
Kimse cevap vermedi.
- Fatih sen daha önce televizyon gördün mü?
Yalan atmak zorundayım ne söylesem.
- Evet köye helikopter ile gelen bir soylu vardı ve Elinde bu kutunun ufağından tutuyordu.
Diye cevap verip kalktım.
- Ellerinize sağlık kahvaltı çok güzeldi.
- Afiyet olsun Dinçer'i bekle seni antrenman sahasına götürsün.
- Baba oda mı büyü çalışıyor.
- Hayır geçerken savaşçı sahasına götür. Al şu 40 altını ve Fatih için yıllık üyelik yaptır. Fatih orda sadece antrenman yap. sattıkları şeylerden sakın ama sakın alma dolandırılırsın.
- Tamam anladım.
- Hatçe bizim çocukların 6 yaşındaki hallerini düşünüyorum da. Bizimkiler mi salaktı yoksa Fatih mi çok akıllı anlayabilmiş değilim.
- Doruk bir daha ağzını açarsan kafanda bir bardakta ben kırarım.
- Tamam sustum.
- Doruk amca oraya Kıvrık'ı alıyorlar mı?
- Alıyorlar ama götürme para isterler.
- Tamam Elif ben yokken Kıvrık sana emanet
- Yaşasın Kıvrık'la oynıycam oynıcam da oynıycam.
Kıvrık'ın ince bir sesle ciyaklamasını duydum.
- hahahah Kıvrık 1 saate gelicem ben yokken Elif'i koru tamam mı?
1 kez havladı tamam der gibi.
Dinçer'le yola çıktık. Anılarım olmasa bu yere çok farklı tepki verirdim.
Şehrin en işlek caddesinden geçiyorduk. Caddenin sağında solunda lokanta ve dükkanlar vardı.
Doruk amcanın bahsettiği berber dükkanını gördüm.
- Dinçer 2 dakika berber dükkanına bakalım.
- Olur. Sen elemental direnç için mi bakıyorsun bu dükkan insanlar için hayvanlar için olan şehrin doğu yakasında.
- Bir bakalım ya bakmaktan zarar çıkmaz değil mi?
Camdan içeri bakarken anılarımda da var olan bir görüntü gördüm. Bir tür kask gibi bir alet kafanın sadece saç kısmını çevreleyecek şekilde takılmış.
Bu aleti anılarımda sadece kadınlar kullanıyordu ama burda kas yığını erkekler takıyordu ve birer kolları başka bir aletin içindeydi.
- Kafalarına taktıkları acı hissetmelerini engelliyor. Kollarına taktıkları saniyede 10 elemental vuruş yapan bir alet bitmedi oturdukları koltuk vuralan hasar kadar iyileştirme yapıyor buda onların kolay bir şekilde direnç kasmalarını sağlıyor. Tam bir büyücü karşıtı alet sence de öyle değil mi?
- Evet öyle
Berber dükkanına bakmayı bırakıp yürümeye devam ettik.
Düşünüyorumda benim x2000 fiziksel gelişim hızım var buraya para vermek yerine daha kolay birşey bulmalıyım.
- Büyü kulesinde canlı hedeflere iyileştirme yapıyorlar mı?
- Evet yapıyorlar.
- Sen beni bıraktıktan sonra oraya mı gireceksin.
- Evet gidicem ne çok soru sordun.
- Canlı hedeflere para veriyorlarmış bende bir göreyim iş kolaysa bende yaparım.
- Yaş sınırı var en az 14 olman lazım.
- Bak işte bu kötü oldu.
- Sana baktığımda bir çocuk konuştuğumda bir yetişkinle konuşuyor gibi hissediyorum.
- Yaşıma göre olgun davranmamın neresi kötü.
- Sen zaten garip bir çocuksun.
Antrenman sahasına geldik. Saha bir futbol sahasından biraz daha büyüktü
Futbol statlarında büyük gece aydınlatmaları olur ya aynen öyle 4 tane sahaya ışık yayan aydınlatmalar vardı
- onların içinde büyülü elmaslar var baskıyı onlar yapıyor.
- Anlamıştım zaten Doruk amca söylemişti.
- Tabiki öyle ağzını açıp bakan benim zaten, heheheh Gel resepsiyon şu tarafta.
Resepsiyona gittik kaydı yaptırdık.
- Ben gidiyorum 2 saat sonra seni almaya gelirim.
Günde 2 saat antrenman yapıcam bundan sonra bakalım ne kadar bir güç artışı olacak.

Kıyametin DengesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin