Anılarımda ki dünyada şahinlerin bir türünün en hızlı uçan kuş olduğunu hatırlıyorum ama bu kadarıda fazla.
Önce bir uçak gibi yükseğe çıktı sonra ileri doğru hızlanmaya başladı 1400 kilometreyi 1 saatte aldık diyebilirim.
Bunu geçtim yüzlerce şeytanın olduğu yer bir köydü. Yukarıdan baktığında bana normal bir köy gibi göründü. Şahin bizi yakınlarda indirdi. Şahine baktım.
- Göklerin koruyucu Hâkimi
seviye:130 Gp: 830.500
- Güçlü bir şahine benziyorsun kaçmaya çalışan olursa öldürür müsün?
Bana doğru baktı ve havalandı. Bir Şahin bağırışı duyuldu. Şahinin sesinde öyle bir şey vardı ki Sanki her yer onunmuş gibi. Şahinin sesini duyan köydekiler hareketlenmese güzel olurdu.
- Kıvrık Ben önden saldıracağım sen arkadan saldır ortada buluşuruz.
Kıvrık hırlayarak fırladı. 150 civarı şeytan öldürdük. Ama boyutsal kapı diyebileceğim bir yapı göremedim.
Ben tam bitti demiştim ki Kıvrık köyün ortasındaki fıskıyeyi kırdı. Oo anladım şeytanlarda zeki sonuçta. Bu son günlerde egom çok arttı. Kendimi yenilmez hisseder oldum. Yenilmez olmanın beni dahi yapmayacağını biliyorum ki zaten yenilmez değilim.. Bunu kabul etmem çok önemli. Anılarımdaki ben psikiyatriste çok gitmiş. Keşke bu dünyada da bilgisayar olsa. Oyun oynar rahatlardım.
- Neyse Kıvrık önden ben gideceğim sen beni takip et.
Dar tünele girdim böyle yerlerde ışık lazım oluyor neyse ki büyükbaba torununu çok düşünüyor buraya ışık olarak kullanılması için parlayan taşlardan koymuş.
- Kıvrık benim yakınımdan ayrılma.
Aşağılara inmemiz 10 dakika kadar sürdü. Aşağıda bir vadi vardı. 30 metre genişlikte ama uzunluğunu bilemiyorum. Daha önce görmediğim şeytan türleri vardı. Daha önce karınca ve sineğe benziyorlardı fakat şimdi hamam böceğine benzeyenlerde var. Bu türlerin güçleri daha fazla neredeyse 2 3 kat daha güçlüler. Hamam böceklerine benzeyen şeytanlar insan gibi yürüyorlardı ve boynuzlarıda vardı. Etrafı incelerken bir örümcek gördüm.
- Şeytan Ordusu Ileri Karakol Komutanı seviye:670 Gp:3.465.000
Oo bayağı güçlüymüş önce onu indirirsem işim kolaylaşır.
- Kıvrık ona saldırdığım an sende saldırmaya başla ben ortalıkta olanlara saldıracağım sen kaçmaya çalışanları fark ettiğin gibi saldır. Hadi Kıvrık göreyim seni.
Sonra gerildim ileri doğru direk ona doğru zıplayacağım. Gerildim gerildim ve ileri doğru koşarak zıpladım. Havadayken 4 kere örümcek ağlarına denk geldim ama hepsini geçtim. Benim ona doğru geldiğimi fark eden örümcek üstüme ağ attı. Her tarafım ağ oldu ve ben hareket edemez oldum.
- hahaha Aptal insan benim ağlarım öyle kolay kolay kopartılamaz. Ben öğrt.
Kıvrık'ın orda olduğunu bileklikten dolayı hissettim. Belliki örümceği öldürmüştü. Sonra etrafımdaki ağları ağzıyla kopartmaya başladı. Kurtarması biraz uzun sürdü.
- Sağ olasın dostum hadi işimizi yapalım.
Bende onun ağzındaki kurtulamadığı ağları aldıktan sonra etrafa saldırmaya başladım. 10 dakika sonra Etraf sessizliğe büründü. Bütün şeytanları öldürdük. Yapmaya çalıştıkları kapıyı buldum ve parçalamaya başladım. Hiçbir şeyi tek parça bırakmamaya kararlıyım. Ne bulduysam ezdim. Hangi taş olursa olsun kırdım ufaladım. 3 sandık altın buldum parçalayamadım ve Yanıma aldım. Biz dışarı çıktığımızda etrafta 15 16 tane şeytan cesedi vardı. Şahin yanımıza indi ve bir çığlık attı. Pençesinde tuttuğu hamam böceği olan şeytanı gagalayarak öldürdü. Son şeytan öldüğü gibi 2 görevinde bittiğine dair ileti geldi ve kayboldu.
Bu görevler benim için zor olmaya başladı yanıma Kıvrık gibi 2 3 tane daha canavar alsam bu görevler parkta yürümek gibi olur. Bu altınlarla güçlü canavarlar almam lazım. Ben olanları ve yapacaklarımı düşünürken başkente gelmiştik.
Şahin doğrudan ejderhanın kafasının olduğu yere gitti.
- Hoşgeldin efsanevi savaşçı Fatih ve efsanevi canavar Kıvrık.
- Hoş bulduk Kral hazretleri.
- Senden 2 isteğim var. Birisi benimle ruh bağı kurman diğeri Ejder ülkesini Adana ülkesinde yapılacak barış zirvesinde bizi temsil edecek olan başbakanı koruman.
- Korumalık kolay iş yapılır. Ruh bağı olayını bana bir açar mısın?
- Senin devredilen yeteneğin sayesinde benden bile kat kat güçlü bir köpeğin var. Eğer bende senin gücünden alabilirsem 3 çocuk daha doğurabilirim. Eğer isteğimi kabul edersen çocuklarımdan birini sen ölene kadar senin hizmetçin olması için verebilirim.
- Niye ben ölene kadar.
- Biz ejderhalar binlerce yıl yaşabiliriz. Siz insanlar en fazla 200 yıl yaşayabiliyorsunuz? Bu yüzden 200 yıl köle olmak çocuğum için çabuk geçecektir.
- Kabul etmiyorum. Ben zaten yanıma canavar alacağım bir ejder yerine bir büyük ve güçlü bir şahin alsam daha iyi Olur bence.
- Beni ve çocuğumu kabul edersen Ejderha yetiştiricisi ünvanını alırsın. Sana efsunlu bir ejderha dövmesi yaparım bu dövme ejderha derisi ve ejderha gücü etkilerini taşıyor.
- Bu dövmenin etkileri yetenek yerine mi geçiyor?
- Evet öyle.
- Iyi o zaman yapalım gitsin. Nasıl yapacağız.
Dememle birlikte ejderhanın gözleri parladı. Önümde bir pencere açıldı.
- Zayıfların Koruyucu Kralı sizinle ruh bağı kurmak istiyor kabul ediyor musunuz?
- Evet
Gücü benim gücümü geçti.
Gp:46.212.173
- Sıra dövmede değil mi?
Dememle gözleri bir daha parladı. Göğsüm yanmaya başladı ama acı hissetmiyordum sadece alevler göğsümde 10 saniye boyunca yanıp sonrada söndü.
- 3 hafta sonra Korumalık yapmak için
Başkente gel. Görevin bittikten sonra çocuğumu seninle göndereceğim.
- Tamam anladım. Birde ben Reysay'da okuyorum okulun bitmesine daha 3,5 ay var senin çağırdığın zaman tam sınav haftasına denk geliyor. Bunun hakkında birşey yapar mısın?
- Anladım Tebrikler mezun oldun hemde en yüksek dereceyle. Okula gitmene gerek yok. Ben istersem olursun anladın mı. Hehehe
- Süper o zaman ben gidiyorum kendime bir canavar şahin alacağım.
- Göklerin Koruyucu Hakimi son 3 yıldır yavrulamadı. Bundan dolayı onun yavrularından alamazsın.
- Sen hangi canavarı önerirsin?
- Bence bir lav kaplanı veya çelik kıllı goril alabilirsin. İkiside çok güçlü türler. Ama sen bir uçan hayvan istiyorsan. hmm Bence bir şafağın gölge baykuşu senin için en iyisidir.
- Güzel isimler senin yavrun büyü yapabilecek mi?
- Evet ama önce yumurtadan çıkması lazım.
- Tamam ben gidiyorum artık. Kıvrık hadi gidelim.
Kıvrık yerdeki kemikleri kemiriyordu.
- Çok fazla yemek yiyor musun?
- Benim artık yemek yememe gerek yok. Onlar Hakimin yemek artıkları.
- Anladım hadi görüşürüz.
Saraydan indim. Sarayın alt tarafında soylular ve şövalyeler benim geldiğimi görünce saray korumalarına bağırmaya başladılar. Korumalar bana doğru koşmaya başladılar ama yakınıma gelemeden sanki kafalarına biri girmiş gibi dondular. Sonra kenara çekilip geçmeme izin verdiler.
Ejderhanın işi olduğunu anladım.
Sonra bir an düşündüm bu şehre taşınsam güzel olurdu. Okumaktan sıkıldım, burnu havada Buse'ye hizmet etmekten sıkıldım. Ejderhaya doğru bakıp söylemek istediklerimi düşündüm.
- Ejderha Kral senden birşey isteyecektim. Madem çocuğun benimle yaşayacak bana maaş bağla.
- Ne güzel düşünmüşsün diyecek halim yok. Neden yapayım bunu ?
- Anlamıyorsun Ben okuldayken Korumalık işi yapıyorum. Çok bilmiş bir küçük kıza hizmet etmek istemiyorum artık. Yardım etsen ne olacak yani. Başkente taşınmak istiyorum fazla çalışmak istemiyorum. Bana maaş bağla ki bende hızlı güçlenebileyim.
- Maaş istiyorsun yani onu anladım. Fatih senin istediğin gibi olsun. Başka isteğin.
- Boyutsal bir yüzük ve şövalyelerin antrenman sahasına giriş izni istiyorum.
Cebim parladı ve bir baktım yüzük var. Içinde parada var. Sanırım 500 bin civarı.
- Tamam tamam hadi git. Uykumu bir süre bölme sinirleniyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyametin Dengesi
Научная фантастикаBenim gibi bir bilimkurgu severin hayal ettiği bir hikaye Edebiyattan anlamam ama umarım hayalimdeki evrenin hikayesini seversiniz