MULTİMEDYA: MİR'İN WHATSAPP PROFİL FOTOSU
Mir eliyle yaşlarını silerken ayağa kalktı ve:
"Şey," dedi, "ben bir yüzümü..."
"Tabi," dedim.
O banyodayken Sude'yle Akın el ele ağızları kulaklarında salona girdiler.
"A," dedi Sude, "sen niye orada oturuyorsun?"
Hâlâ yerde oturduğumu Sude sorunca fark etmiştim.
"Bilmem. Daha rahat geldi herhalde."
"Ay, kalk hemen! Üşütürsün sonra çocuğun olmaz, Allah korusun," diyen Sude Anne'yi dinleyerek kalktım, kanepeye geçtim. Mir'in yokluğunu fark eden Akın, "Mir nerede, Baldız?" diye sordu.
"Banyoda."
"Ha, OK.
"Güz, Elalardan ses seda yok mu?"
"Yok."
"Ay, Ela Cenk'i boğmuş olmasın sakın!"
"Saçmalama Sude!"
Tam cümleme devam edecektim ki Ela ve Cenk de kapıda göründüler. Ela'nın elinden sımsıkı tutmuş, yüzünde güller açan Cenk:
"Gençler ne yapıyorsunuz? Mir nerede?" dedi.
Az sonra içeriden Mir'in sesi duyuldu. "Buradayım." Sesinden birkaç saniye sonra da kendi geldi salona. Takım tamamdı artık.
"Ee, tüm sorunlar hallolduğuna göre ne yapmak istersiniz arkadaşlar? Size İstanbul'u gezdirelim mi? Ne dersiniz?"
"Valla, bro, kurt gibi acıktım ben. Önce bir kahvaltı etsek," diyen Akın hepimizin duygularına tercüman olmuştu.
"Olur," dedi Mir. "Bildiğim çok güzel bir börekçi var. Oraya götüreyim sizi."
Bu sefer yanıtlayan Ela oldu:
"Gençler, ben aşırı açım. Hazırlan, bir yere git, sipariş ver, yemeğin gelmesini bekle. O-hooo, çok uzun iş. Hemen evde Allah ne verdiyse atıştırıversek?"
"Harika bir fikir!" diyerek destek çıktım El'e. Herkes de bu teklifi kabul etti tabi ki.
"Aşk böcükleri, siz oturun, biz Mir'le hallederiz sofrayı. Değil mi Mir?" diyerek Mir'e döndüm.
"Oluuur," dedi. Birlikte hazırlayalım demiştim çünkü hâlâ tam olarak kendine gelmediğini düşünüyordum bu hassas arkadaşın. Aramızda hiçbir sorun olmadığını göstermeliydim ona.
Hemen kalkıp mutfağa gittik. Benim Mir'i güldürme çabasıyla yaptığım saçma espriler eşliğinde kahvaltıyı hazırladık çabucak. Esprilerim saçma olabilirdi ama gayet de işe yarıyordu, zira Mir'in yüzünde beliren ve tüm dişlerini açığa çıkaran gülümseme bunu gösteriyordu.
Hep birlikte kahkahalarla dolu güzel bir kahvaltı yaptık. Hazırladığımız mükellef sofradakileri afiyetle midesine götüren Akın:
"Bu kahvaltı bir harika dostum! Ya siz neden bir kahvaltı mekanı açmıyorsunuz? Bu işte çok başarılısınız, abi," dedi. Mir'le birbirimize baktık. Akın "Ben ismini bile buldum," diye devam etti heyecanla. Sanki ellerinin arasında bir afiş varmış gibi yaptı. "MirGüz Kahvaltı Kafe. Nasıl?"
"Valla harika fikir. Güzin, sen diyorsun?" diyerek döndü bana Mir.
"Olabilir. Yani neden olmasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ SAÇLI KIZ (TAMAMLANDI)
ChickLit"- Fazla cımbızı olan var mıııı? İşte bizim sınıf için sıradan bir soru. Evet, evet, yanlış duymadınız. Kalem ya da silgi değil, cımbız! Çünkü bizim sınıf, kızlar sınıfı." Ve kahramanımız Güz ile kankaları Su ve El'in hepimizin hayatından parçalar t...
