Bilinmeyen: sana bir şeyler itiraf edesim geldi
Mavi/çevrimiçi/
Mavi yazıyor...Mavi: kafana şimşek falan mı çaktı?
Bilinmeyen: istiyor musun, istemiyor musun?
Mavi: tamam hadi söyle
Bilinmeyen: hani sen bir keresinde kantindeyken konuşmuştuk ya
Mavi: evet. beni darlamıştın çocuk bana bakıyor diye
Bilinmeyen: orada çocuk falan yoktu aslında
Bilinmeyen: şimdi 'ne demeye çalışıyorsun sen' gibi sorular sorma
Bilinmeyen: inan ki cevaplayamam.
Bilinmeyen: aslında sadece seni ölümüne sevdiğimi bilsen yeter
(görüldü)Bilinmeyen/çevrimdışı/
Telefonumun tuş kilidini kilitleyip cebime attım. Boş ve ıssız sokağın bir duvarına sırtımı yaslayıp sigaramı ateşledim. Karşıdan kırmızı görmüş boğa misali üstüme gelen Serkan'ı görmemle gözlerimi devirip sigaramı yere attım. Beklemediğim anda boğazıma bıçağı dayamasıyla gülümsedim. İnsanların kuyruklarına basardım ve onların gözünü hırs, intikam hevesi ve öldürme arzusu bürürdü.
"Ooo, merhaba Serkan. Bu sefer beni ne ile tehdit etmeye geldin?" Gözlerimi bıçağa kaydırıp tekrar ona baktım. "Bıçağın çok iyi yalnız, beğendim. Kaç kere dedim sana 'bana ver onu, parasını alırsın diye."
"Ulan orospu çocuğu! Seni bitireceğim! Seni öyle bir bitireceğim ki asla unutamayacaksın yaptığımı!" Gülümseyerek başımı salladım.
"Hayırdır? Senin kızın bana kuyruk salladı diye mi bu hallerin?" Yediğim yumrukla dudağım patlarken, sağ tarafa çevrili olan başımı kaldırmadan biraz bekledim. Serkan'a çaktırmadan ceketimin sol iç cebindeki muştayı aldığım gibi parmaklarıma geçirdim.
"Ne oldu? Kendine gel..." Devam edeceği sözleri, aniden dönüp yumruğumu suratına geçirmemle yarım kaldı.
Yere yığıldığı anda üstüne çöküp yumruklarımı sıralamaya başladı. Muştadan dolayı kendi parmaklarım da acıyordu ama bu umrumda değildi şu an.
"Varya Serkan! Ben senin tasmanı fazla geniş bırakmışım. Sahibine bile havlar olmuşsun artık. Ne oldu? Eskiden ıslanmış bir it gibi bacaklarıma sokulurdun seni korumam için. Yoksa daha fazla yüz bulduğun başka bir sahip mi edindin kendine?!" Hem yüzüne yediği yumruklar, hemde benim sözlerim onu sinirden kudurturken tek yaptığı dinlemekti.
Yüzüme sıçrayan kanı sol elimin tersiyle silip üstünden kalktım.
"Hadi şimdi koş sahibine! Seni bir veterinere falan götürsün." Ve sokağın tam tersi yönünde yürümeye başladım.
Elimdeki kanlı muştayı çıkarıp tekrar iç cebime attım. Elim kanlıydı ve insanlar görürse polise gitme ihtimalim vardı. Bu yüzden elimi pantolonumun cebine sokarak her şey normalmiş gibi yürümeye devam ettim.
🔪
art arda bölüm attım yine iyisiniz
oy vermeyi unutmayın💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan Aynası •yarıtexting•
Historia CortaMavi seni sevmeyecek! Sonra zihnim farklı oyunlar oynayarak, bunlar yetmiyormuş gibi yeni sesler eklemeye başladı. Seni seveceğini mi sanıyorsun? Senin gibi hastalıklı bir herifi kim sever ki? Mavi kendisine değer veren normal birini bulacak. Ve s...