•16•

467 46 31
                                    

Bu şarkı tam olarak içinde Doruk Alhas'ı yaşatan bir şarkı. Sadece 'she' değil 'he' dediğini düşünelim. Türkçe çevirisini koydum bakarsanız sevinirim. İyi okumalar.

 İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mavi'den

Şu an, altı katlı bir apartmanın önünde duruyordum. Beni evine mi çağırmıştı?

Kafamı iki yana sallayarak telefonumu çıkarıp Doruk Alhas'ı aradım. Yaklaşık üç çalışta açtı.

"Efendim Mavi?"

Derin bir nefes çektim içime. "Doruk ben geldim de. Yani apartmanın önündeyim şu an."

"Apartmanın kapısı açık. Merdivenler bitene kadar çık. Oradayım ben."

"Tamam geliyorum."

Bu merdivenler ne kadar çıkarsam çıkayım bitmiyordu! Nefes nefese bir kat daha çıktığımda buranın son olduğunu gördüm. Karşımda şarap kırmızısı, normal kapı boyutundan biraz daha küçük olan bir kapı vardı. Parmaklarımın eklem yeriyle kapıya üç kez vurdum. Yaklaşık beş saniye sonra kapı yavaşça açıldı. Karşımda kıvır kıvır saçlarıyla Doruk duruyordu. Normal erkeklerde dalgalı ve ya kıvırcık saç onları tatlı yaparken Doruk Alhas'da bu geçerli değildi.

Küçük bir gülümseme takındım dudaklarıma. "Merhaba."

Başını aşağı eğip hafifçe gülümsedi o da. "Hoş geldin." Kapıyı sonuna kadar açtı. "Gel."

Aslını söylemek gerekirse ben daha çok harabe bir yer bekliyordum. Fakat burası mükemmel bir yerdi. Üstü beyaz minderlerle kaplı olan sedirler vardı. Işıklandırmalar, üşümememiz için battaniyeler, yastıklar, sedirin önündeki sehpanın üzerinde duran şarap şişesi ve kadahler, onun yanında duran büyük mum... Hayalimde böyle bir teras vardı benimde ama ara katta oturduğumuz için bunu asla gerçekleştiremiyordum.

"İncelemen bittiyse oturabilirsin." Doruk'un sesiyle utanarak ayakkabılarımı çıkarıp sedirin üzerine oturdum. Üzerime kararsız bir bakış attı ensesini kaşırken. "Kotunu çıkar istersen. Üşürsen battaniyelerden birine sarınırsın. Sorun etme, temizler."

Kot ceketimi çıkarırken gülümsedim. "Bana obsesifmişim gibi davranmazsan sevinirim."

L şeklindeki sedirin bir kolunda ben, diğer kolunda o oturuyordu şimdi. "Özür dilerim. Rahat etmen için söylüyorum sadece. Bana da fazla garip geliyor şu an zaten."

Kaşlarımı çattım anlamak istercesine. "Neden garip geliyor?"

Omuzlarını silkti. "Okuldakiler de dahil kimse benimle oturup konuşmak istemez. Onlara saldıracakmışım gibi davranırlar. Ama neyse konumuz bu değil. Aç mısın?"

Yalan Aynası •yarıtexting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin