•14•

498 49 38
                                    

Altımda, dalgaların kayalara hırçınca vurduğu deniz, üzerimde katran karası gökyüzü varken düşüncelerimin gittiği yol pek iyi görünmüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altımda, dalgaların kayalara hırçınca vurduğu deniz, üzerimde katran karası gökyüzü varken düşüncelerimin gittiği yol pek iyi görünmüyordu.

Sanırım yine ayda bir gelen o boşluğun içine düşmüştüm. Zihnimdeki sesler veryansın oradan oraya koşuşturuyordu. Çok kez kendimi buradan aşağıya bırakmaya kalkışmıştım. Kimisinde korkmuş, kimisinde cesaret edememiştim ve kimisinde de Kerem tutmuştu beni.

Kerem... Her şeyimi borçlu olduğum insanlardan biri. İkiz kardeşim.

Benim aksime o gayet normaldi. Ne kafasından sürekli bir şeyler kuruyordu, ne de kendini öldürmeye kalkıyordu. Öyle ya, bir ağacın verdiği her meyve mükemmel değildir. Birkaçında elbet kusurlar vardır.

Ben de o kusurlu meyvelerden biriydim.

Böyle olmayı elbet ben de istemezdim fakat başıma geldiyse de bir sebebi vardır diyerek dayanıyordum.

Birkaç dakika sonra yanıma ulaşan adım seslerinin kime ait olduğunu anlamak için başımı o yöne döndürdüm. Kerem biraz telaşlı, biraz da meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Doruk. Burada ne arıyorsun yine?" Gülümseyerek tek elimle omzunu sıktım.

"Merak etme kardeşim. Bu gün kendimi öldürmeyi düşünmüyorum." Sözlerimin bitimiyle kaşlarını çattı.

"Saçma sapan konuşma! O dediğin bir daha asla olmayacak! Ben buna izin vermeyeceğim. Onca kaybettiğim şeyden sonra bir de ikizimi kaybedemem ben!"

Elimi omzundan çekerek hırçın denizi izlemeye koyuldum. Hava bugün fırtınalıydı. İnsanlar yağmura yakalanmamak için koşuşturuyorlardı. Yağmuru severdim. Islansam da genellikle hasta olmazdım çünkü güçlü bir bünyeye sahiptim. Fakat Kerem öyle değildi. Kerem'e dönerek konuşmaya başladım.

"Hadi gel eve gidelim. Yağmur başlayacak gibi, ıslanma." Tek elini düz, koyu kahverengi saçlarından geçirdi. Çift yumurta ikizi olduğumuz için aramızda farklılıklar vardı. Mesela onun saçları düzken, benim saçlarım kıvırcığa yakındı.

"Bir kez de başkalarını değil de kendini düşün kardeşim." Diyerek ilgimin üzerinde toplanmasına sebep oldu.

"Beni bilirsin, kolay kolay hasta olmam." dedim hafif bir gülümsemeyle. Başını sallayarak cebinden araba anahtarını çıkardı.

"Hadi o zaman. Arabayla gelmiştim."

••

Kerem ile birlikte eve geldiğimizde kendimi odama, yatağımın üstüne bıraktım. Uyumak istiyordum.

Uyumak ve bütün bu gürültüyü dindirmek.

Ama olmuyordu. Uyuduğumda bile bir şeyler yakamı bırakmıyordu. Uyanıkken düşünceler, uyurken kabuslar tarafından esir alınıyordum.

Telefonumu kot pantolonumun ön cebinden çıkarıp Mavi'ye mesaj attım.

Doruk: *konum*

Doruk: yarın buraya gelirsen sevinirim.




🎯

kitabı unutmuşsunuz gibi olmuş çok üzüldüm :'(

oy verip yorum yaparsanız sevinirim. görüşmek üzere 👋🏻 💕

Yalan Aynası •yarıtexting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin