"Ne?" Dolabın kilidi açıldı.
"Biz bir şey yapmazlar diyorduk ama." gülüş sesleri yükseldi. Noah hızla Carl'ın üstünden çekildi. İkisinin de suratı aşırı miktarda ciddileşmişti. Dolaptan ilk Noah çıktı ve Rosa ile göz göze geldi gülerek onlara bakıyordu. Carl da çıkınca suratlarını görmesi ile sorgular bir ifade aldı.
"Odanda kanatlarını düzeltelim." dedi Carl ve Noah'ın elinden tuttu ve ilerletti.
"Kesin öyle yaparsınız." bir sürü bağırış yükselirken ikisi hızla çıktı. Odanın kapısını açıp Noah'ı önünden sokup kapattı.
"Ne demek oluyor bu detaylıca anlatır mısın?" Noah yatağa oturdu.
"Kanatlarını da çıkartmamı ister misin hem üşüyeceksin?"Kanatlarına baktı tüyleri dökülmüş ve yamulmuştu ve gerçekten üşümeye başlamıştı olumlu anlamda kafasını salladı arkasına geçti.
"O günden sonra sizden numaramı almış."
"Sen bizi gördüğünde ondan dolayı kızgındın."
"Senle iletişim kuramadığımız o süre boyunca ne oldu ?"kanatlardan biri çıkmıştı.
" Başta benim korkumla eğlendiğini hoşuna gittiğini söyledi ama rahatsız edip durdu. "
" Ne yaptı? "
" Bunları uzun uzun sonra anlatsam... "Noah'ın önüne geçti.
'Bilmek istiyorum anlatamadığın ne yaşadığını." yanağını okşadı.
"Madem şuan anlatıyorsun yardımcı olmak istiyorum ."gerçekten Carl'a zarar verir miydi bunu düşünüyordu çünkü korkuyordu.Tekrar arkasına geçti ve diğer kanadı çıkardı. Noah oturduğu yerden kalktı ve odanın köşesinde ki dolabı açtı minik gizli yeriydi burası bugün aşağıda olan hiçbir şey güvende olmayacağından bir kaç adet çıkarmıştı. İçinde ki bastıramadığı kötü bir his vardı. Açtığı şişeyi bir dikişte zor bir şekilde bitirirken bir kaç kere gözlerini kırptı. Sarhoş olup düşünmemek istiyordu. Korkudan içini kemiren o hissin gitmesini istiyordu.
"Sarhoş olarak kaçmasan konuşsak?"
"Korkuyorum." inledi çocuk.
"Çok korkuyorum."
"İçimde öyle bir his var ki geçirmek için her şeyi yaparım."
"O sana ne yaptı?" yanına geldi Noah Carl'ın omzuna başını koydu.
"Önümde insanların onun yüzünden ölümünü gördüm."
"Benim yüzümden öldüler onlar." kaç gündür kafasından atıp duruyordu bu düşünceleri ama ilk defa paylaşınca durduramıyordu kendisini ağlamaya başladı.
"Senle ne ilgisi var?"
"Onu arıyordum kim olduğunu bulmaya çalışıyordum, beni kandırdı onlar da kullanıldı." gözyaşları sıklaşıyordu iyice.
"Ben onu çekmek için öyle plan yapmasaydım belki de onlara bir şey olmayacaktı."
"Öyle düşünme."
"Nasıl öyle düşünmeyeyim.Öldüler!" bağırdı ve boş şişeyi odanın bir köşesine fırlattı şişe parçalanırken ağlıyordu.
"Onlar gözümün önünde öldüler ve hiçbir halt yapamadım. "
"Sakin ol."
"Olamıyorum." ağlayarak yere çöktü.Carl ne yapacağını bilmiyordu içi parçalanıyordu.Aslında tüm suçlu oydu o gün çocukların fikrini duyunca engellemeye çalışmıştı ama başaramamıştı.Daha çok çabalaması gerekti.Onun korkacağını bildiği halde oraya gitmesini engellemeliydi.Öyle olsaydı onu görmezdi ve onu böyle ağlatan şey başlamamış olurdu.O çocuğu bulup yumruklamak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palyaço
Teen FictionÖzel numara arıyor... Hayatta bazı önemsiz gibi gözüken anlar vardır. Her gün her saniye yaptığımız o eylemlerin o anlarda hayatımızı değiştireceğini bilmeyiz. Adım atarız ama yanlış anda atılan bir adım kazaya sebep olur. Severiz ama yanlış kişiyi...