Palyaço

-Fifteen-

"Tanrım şunu kapatır mısınız artık!" bakışları bana döndü.

"Korktun mu yoksa?" diyerek güldü Henry.

"Hayır sadece daha güzel şeyler izleyebiliriz."

"Haklı." Tom'a döndü bakışım o bana hak mı vermişti.

"Mesela 13.cuma'nın ilk filmi!" gözlerimi devirdim ne bekliyordum ki zaten.

"Her yıl aynı şeyi izlemekten bıkmadınız mı?"

"Daha iyi bir fikrin var mı bay çok mızmız?"

"Ben mızmız mıyım hah sizde hala çocuk gibi aynı şeyleri yapıyorsunuz."

"Daha iyi bir fikrin varsa gerçekten duymak isterim ama günün anlam ve önemine uygun."

"Biz bugünü protesto etmiyor muyuz?"

" Ediyoruz o yüzden bir yerde sıra beklemeyip evde oturuyoruz film izliyoruz. "

" Off. "

" Oflama izle. "oturduğum yerde iyice kaydım. Telefonumu elime aldım. Saat daha 9'du maraton yapıp yarın gün bitesiye kadar tüm filmler izlenecekti resmen işkenceydi. Bana destek çıkacak bir Carl'ım da yoktu. Her şey çok can sıkıcıydı. O ise attığım endişe dolu mesajlara dönmemişti. Öldürmüş olabilir miydim? Ciddi olmadığını söylemişti ama şu an görmezden gelindiğim her an kendimi katil gibi hissettiriyordu. Belki de böyle hissetmem için yapıyordu. Kendi söylemişti ciddi bir şey olmadığını iyi olmalıydı.

"Alışverişe gitsek? "Rosa'ya döndüm.

" Bir kereliğine gitsek olmaz mı? "

" Sipariş veriyoruz onun yerine, o kalabalığa girmeye ne gerek var. "

" Öyle de her ne kadar kötü bir ortam olsa da bir o kadar da eğlenceli. Eğlencesine gidelim. Bu filmi daha fazla izlemek istemiyorum ondansa orada ezilmeyi tercih ederim. "

" Evet film biraz can sıkıcı olmaya başladı ben okeyim. "Henry'e kızgın bir bakış attım.

" Ne? Az önce ben dediğimde... "

" Senin yanında güzel bir fikrin yoktu. "güldü gerçekten mi?

"Protestomuz ne olacak peki?"

"Bir kereliğine farklı davransak bir şey olmaz." Tom yanıma gelip kolunu omzuma atmıştı beni kendisine çekti.

"Sadece bir kerelik."

"Verdiğimiz sözü bozuyor muyuz?" yıllar önce beraber olduğumuz gün haberlerde gördüğümüz izdiham haberinden sonra Tom gelecekte asla böyle bir ortama girmeyeceğimiz üzerine ben ve Carl'a söz verdirmişti. Sözümüzü daima tutmuş evde vakit geçirmiştik.

"Onsuz can sıkıcı."

"Sözümüzü bozduğumuz için kızacak ama." dedim başını yukarı kaldırdı.

"Carl...dostum sensiz bugün o kadar can sıkıcı ki izdihamın içine atlayacağız. Sözümüzü bozmuyoruz. Kendimizi feda ediyoruz." hafifçe gülümsedi. O da zorlanıyordu.