Gözlerimi kaldırımda açmıştım. Evimin olduğu sokakta ama evime uzak bir yerdi. Eve doğru yürürken peşimden geldiğini biliyordum. Hissediyordum ama yokmuş gibi düşünüp ilerlemek daha kolay olmuştu.
* * *
Carl bir süre konuşmak istemediğini söylemişti onu bıraktığım için. Sosyopat palyaçomuz Carl'ı benden uzaklaştırmak istiyordu. Kısa bir süreliğine isteğine uymuştum yaklaşık bir gün kadar ama ertesi gün gidip özür dinlediğimde beni affetmişti. Bugün Cadılar bayramıydı ve kesinlikle psikopat palyaçom bu geceki eğlenceme engel olmayacaktı. Henry ve Tom yiyeceklerden, içkilerden sorumluydu. Ben ve Carl ışıklandırma ve ses işleri ile ilgilenecektik. Bu gece bir klasik haline gelmiş Noah Wallner Cadılar bayramı partisi vardı!
Korkum küçük yaşlardan beri bir sorundu başta cadılar bayramında artan palyaço nüfusundan dolayı ailem bu partileri vermeye başlamıştı. Daha sonrasında meşaleyi ben devralmıştım. Mükemmel bir parti ve tek bir kural. Palyaçolar giremez!
Carl'a baktım. Yıllardır sıkılmadan her daim yardım ederdi. Açıkçası hazırlık işi beni bile sıkardı ama o dirençliydi. Oyulmuş balkabaklarından birini aldım.
"Bir tane alıp gel benle." peşimden o da taşırken evin önünde durduk. Kapının iki yanına da birer tane bıraktık.
"Senin en mükemmel yeteneğin sanırım çok güzel oyman. Gerçi başka yeteneğin yok." omzuna vurdum. Üşenmeden yapacağım tek şey oymaydı sanırım. Tüm gece bir sürü oymuştum.
"Bu sene ayarı fazla kaçırmadın mı sence de. Bıraksaydın da diğer insanlar alsaydı." gülüp eve girdim. Uyumak istememiştim, onun evime girdiğini gördüğümden beri istemiyordum bahaneler ile kendimi ayakta tutuyordum. Sağlıklı değildi ama tek çare buydu.
"Boştum yapabildiğim kadar yaptım." balkabaklarına baktı.
"Aşırı boşsun." güldüm.
"Plastikleri çıktı biliyorsun değil mi?"
Elime bir tane daha aldım. Onun ellerine bıraktım."Cadılar bayramı ruhun nerede?" bir eliyle balkabağını tutarken diğer eliyle elimi tuttu.
"Burada." ellerimize baktı, baktım.
"Küçükken elimden tutup buraya getirmiştin. Cadılar bayramı partine katılmamı çok istediğini söylemiştin." kendimi bildim bileli Carl hayatımdaydı. Başta ailelerimiz arkadaştı sonra biz ikimiz onlardan bile iyi olmuştuk. Elimi kendine çevirdi ve inceleyen gözlerle baktı.
" Hatırladığım tüm cadılar bayramı bu elin beni çekmesiyle başladı. Cadılar bayramı ruhum bu elin beden bulmuş hali." gözlerini elimden ayırmıyordu ben ise nereye bakacağım bilemez halde en son gözlerine baktım. Koyu yeşil gözleri kısılmıştı.
"Bu balkabakları pekte önemli değil benim için ama ruhumun ruhunu temsil ediyorsa işe devam." elimi bırakıp bir balkabağını daha alıp çıkmıştı.
Siktir! Az önce ne olmuştu öyle. Ortamda ki tuhaflığı hala hissediyordum. Hep tatlı tatlı konuşurdu ama bu farklıydı. Kelimeleri farklı kullanıyordu. Derin bir nefes alıp göğsümdeki baskıyı azaltmaya çalıştım. Ne ara başladığını bilmiyordum bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palyaço
Roman pour AdolescentsÖzel numara arıyor... Hayatta bazı önemsiz gibi gözüken anlar vardır. Her gün her saniye yaptığımız o eylemlerin o anlarda hayatımızı değiştireceğini bilmeyiz. Adım atarız ama yanlış anda atılan bir adım kazaya sebep olur. Severiz ama yanlış kişiyi...