'28'

637 37 14
                                    


Aradan geçen süre az olsa da onlara saatler gibi gelmişti. Evin önünden ayrılalı yaklaşık yarım saat kadar olmuştu bu az sürede genç kadın ondan beklenmeyecek hareketler izliyordu.

Genç adam hala donuk bir ifadedeydi, evet onu öpmüştü ve genç kızı şaşkınlığa uğratan bir hareketti. Dudaklarının birbirine değişi saniyeler sürmüş hemen ayrılarak genç kızı elinden tuttuğu gibi evin önünden uzaklaşmışlardı.

Daha sonra saatler önce her şeyin öğrenildiği o yere gelerek öylece banka oturup durgun gölü izliyorlardı. Genç kız huzurlu hissediyordu her şey rağmen. Onun sözünde durması ve böyle plan yaparak babasından intikamını alması kendisinin üzerinden yük kalkmış gibi hissetmesini sağlamıştı ve kendine verdiği sözle birlikte bundan sonra genç adamın kırık kalbini onarmak için elinden gelen her şeyi hatta daha fazlasını yapacaktı. Buna gücü olduğunu hissediyordu artık, evet yapabilirdi. Genç adam kendisini reddetse de asla vazgeçmeyecekti.

Genç adam yaptığı hareketin utancıyla esen rüzgara rağmen teninin sıcaklığını hissedebiliyordu. Bir zaman o dudaklar üzerinde taht kurmuş olan biriydi o, şimdi ise ufak bir öpücükle sıcaklığına engel olamıyordu. Kabul etmeliydi ama, genç kızı özlemişti.

Göz ucuyla ona bakmak isteyerek hafifçe kafasını çevirdiğinde onun elleriyle kollarını ısıtmaya çalıştığını gördü. Aslında kendi de üşüyordu bu yüzden onunda üşümesine pek takılmamıştı fakat parmakları çatlayabilirdi diye düşündü birden. Çünkü şu an kendi parmakları soğuğunda etkisiyle acıyordu. Çiziklerin geçmesinin zaman alacağını da biliyordu. Bu küçük ama gıcık acıyı çekmek oldukça sinir bozucu olduğundan genç kızın üşümesini engellemek için kendi boynunda olan ve evden çıkmadan hemen önce eline aldığı çok sevdiği kalın atkısını boynundan çıkararak hızla genç kızın boynuna gözleri gözükecek şekilde sarıp kalan uçları da bağlamayı ihmal etmeyerek önüne döndü yeniden.

Genç kız bu ani sarışa afallarken onun doğru düzgün saramadığı ve sadece gözleri gözükecek şekilde bağladığı atkısına bakakaldığında genç adamın aklına bir şey gelmişçesine hemen ona dönüp ellerini tuttuğu gibi ceplerine soktu hemen.

"Hasta insanlara bakmayı bilmiyorum."

Bu beklenmedik cümle genç kızın yüzünde bir tebessüm oluşturmuş ve henüz ellerini kendi ceplerinden çekmeyişinden olußan yakınlıkla genç adamın kızarmış burnunu ve gözlerini öylece izlemeye başlamıştı.

Tear |myg| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin