SOLITUDE || Jackson Wang

5.Bölüm

🎶 Mamamoo - I Miss You

(Lütfen bol bol yorum yapın!!!)

Bu arada bu bölüm AŞIRI DUYGUSALLIK içermektedir.

5.Bölüm

"İyi iş çıkardınız çocuklar! Ve tabii ki psikologumuz. En iyisi sizdiniz," diyerek gülümsedi Yong Hwa. Iseul'de bu övgülere karşılık nezaketen eğilerek teşekkürlerini sunuyordu.

"Teşekkür ederim, Yong Hwa. Yine de ben pek bir şey yapmadım birkaç soru sordum sadece."

"Emin ol senin varlığın bile yeterli, Iseul-a."

Jackson ve üyeler bakışlarını bu ikiliye dikmişlerdi. Menajerleri ve psikologlarının ne ara bu kadar yakın olduklarını sorguluyorlardı içten içe. Birkaçının aklına geçenlerde menajerleriyle konuştukları an gelmişti bile. Menajerleri onlara, yaşının geldiğini ve evlenmek istediğini söylemişti. Belki de o kişi Iseul'dı. Bu düşünce Jackson hariç tüm üyelerin hoşuna gitmişti. Birbirleriyle yakışacaklarını düşünüyorlardı.

"Ah, hyung... Önümüzde flörtleşme bari!" diyerek laf attı ortaya Mark. Iseul şaşkınlıkla Mark'a bakıyordu. Yong Hwa utangaç bir şekilde gülüyor, Jackson ise çatık kaşları ile olan biteni seyrediyordu. Elleri cebinde, tek bacağı istemsiz olarak sallanıyordu.

"Ne flörtü Mark? Sadece bir övgüydü."

"Mark şaka yapıyordu. Şaka, değil mi Mark?? Ha ha ha ha güzel şakaydı. Tabii ki. Iseul'ın dediği gibi övgüydü."

"Şaka yapmıyorum ki. Utanma hyung!! Hadi ama!!"

Üyelerin hepsi kıkırdıyordu. Tabii ki yine Jackson hariç. O sinirden başka bir şey hissetmiyordu. Bunu da yansıtmaktan çekinmedi ve araya girdi.

"Iseul rahatsız oluyor görmüyor musunuz?! Demek ki ortada öyle bir şey yok. Saçmalayıp duruyorsunuz. Kızı rahatsız etmeyin daha fazla," diyerek ortamı terk etti. Herkes sessizce onu izlemişti. Iseul içten içe Jackson'a teşekkürlerini iletmişti ama özellikle gidip teşekkürünü de edecekti. Onu bu ortamdan kurtarmıştı. Çünkü çok rahatsız olmuştu. Kendini bir anda bir flörtün içinde bulmuştu. Yong Hwa'nın böyle bir niyeti olduğundan şüpheleniyordu artık. Hatta emin gibiydi. Bu yüzden ona göre davranacaktı.

Herkes öylece dikilirken Iseul'de içeri geçti ve salona gelip Jackson'ın yanına oturdu.

"Teşekkür ederim. Beni bir tek sen anladın."

"Psikoloji okuduğumdandır belki," diyerek dalgaya vurdu bu konuyu ve güldü. Iseul'de onunla birlikte güldü.

"Belki de bakış açın farklı olduğundandı. Onlar direk Yong Hwa ile aramda bir şey olduğunu düşünüp bakış açılarını buna odakladılar ama sen tek bir fikre sabit kalmayıp sorgulayıcı olmayı tercih ettin. Böylece rahatsızlığımı fark ettin."

"Tanrı aşkına... Seni kurtarmamı nasıl bilimsel olarak anlatabildin? Kameralar kapalıyken psikologluk yapma, Iseul-a."

Iseul, Jackson'ın bu çıkışına içtenlikle kahkaha atmıştı. Jackon'da onun kahkahasını görünce dayanamayıp gülüşüne eşlik etmişti.

O sırada diğer üyeler ve menajer de salona geldiler. Üyelerin ellerinde sojular ve biralar vardı. Menajer de atıştırmalıkları getirdi ve yerdeki masaya koydu.

"Bu gece eğlence zamanı!"

Bu ufak çaplı partinin en coşkuluları Bambam ve Yugyeom yerlerini almışlardı bile. Herkes buraya yoğunlaşmışken Jinyoung ve Jaebum Jackson'ı dürtüp yukarı gelmesini söylediler ve önden gittiler. Jackson'da ne olduğunu anlamasa da peşlerine gitti ve önlerine gelen ilk odaya girdiler. Kapıyı örtmeyi de ihmal etmemişlerdi.