SOLITUDE || Jackson Wang

14.Bölüm

🎶Soyou - Good To Be With You

14.bölüm

"Bilmiyorum çocuklar... Ben de şaşkınım."

"Jackson, bence Yong Hwa hyung Iseul ile olmana sinirli. Kimseye belli etmese de içten içe bu durumdan hiç hoşlanmıyor gibi."

"Yong Hwa hyung beni şaşırttı. Daha geçen sorun değil diyen adam şimdi sorun çıkartıyor."

"Birilerinin dolduruşuna gelmiş olmasın?"

"Bilmiyorum Young Jae..."

Jackson fazlasıyla sıkıntılı hissediyordu. Yong Hwa'dan böyle bir mesaj almak onun için can sıkıcıydı. Onun mesajına 'Neyden bahsediyorsun' diye yazmıştı fakat bir cevap alamamıştı. Sarhoş olabileceği ihtimalini de düşünüyordu ama yine de ters bir şey yapacağından endişeliydi. Yurda gelmeden önce evine de uğramıştı fakat evinde değildi. Mecburen yarını bekleyecekti. Elbet onu şirkette görecekti.

"Yarın şirkette onunla konuşacağım."

"Bence de... Sakince halletmeye çalışın."

"Umarım sakince olur, Jaebum... Umarım."

***

Iseul bu sabah da rutinine devam ediyor ve çalışıyordu. Doktorla olan randevusu yarına sarkmıştı. Ayrıca geçenlerde konuştuğu genç kızı da başka bir psikolog arkadaşına yönlendirmişti. Bunu kabullenmek onun için zordu ama şimdilik bununla baş edemeyeceğinin farkındaydı. Yüzleşmeye çalışıyordu.

Sorun sadece kendiyle de bitmiyordu. Chang Wook da sabah günaydın mesajı atmıştı. Şimdi de arabaları almak için buluşmak istediğini belirtiyordu. Bu mesajı cevaplamayı öğle arasına kadar ertelemişti ama artık bir şey yazmak zorundaydı. Ona hayır demek istemiyordu fakat Jackson duyarsa kızacaktı. Bu yüzden Jackson'a haber vermeliydi. Hemen rehberden numarasını bulup aradı.

"Efendim, güzelim."

"Ne yapıyorsun? Kötü bir zamanda aramadım umarım."

"Yok yok. Bir şey mi oldu? Yoksa sesimi mi özledin?"

"Özledim tabii orası ayrı da... Bir şey diyecektim."

"De bakalım."

"Chang Wook görüşmek istiyor da. Onunla görüşeceğimi haber vereyim dedim."

Birkaç saniyelik bir sessizlik yaşandı. Iseul gergindi ve karşıdan alacağı tepki onu endişelendiriyordu.

"Onunla görüşmeni istemediğimi biliyorsun."

"Araba için buluşacağız, Jackson. Arabamı almaya gideceğim."

"Arabanı aldıktan sonra ne olacak? Artık beraber bir yere oturur yemek de yersiniz."

"Ama her türlü arabamı almaya gitmem gerekiyor Jackson."

"İş çıkışında gidersin, Iseul. Şimdi meşgul olduğunu ve başka bir zaman alacağını söyle. Beni çağırıyorlar şimdi kapatmam lazım."

"Peki... görüşürüz."

İkisi de telefonu kapattı. İkisi de sıkıntılı bir yüz ifadesiyle kaldıkları yerden işlerine devam etmeye başladılar. Fakat Jackson işe odaklanmakta zorlanıyordu. Bir an önce menajeriyle görüşmek istiyordu. Daha fazla dayanamayıp müziği durdurdu. 

"Çocuklar ben Yong Hwa hyungun yanına gidip gelsem?"

"Tabii. Git biz devam ederiz."