🎶Lee Seung Chul - I will give you all
6.Bölüm
"Günaydın noona!"
"Omo! Noona? Kahvaltı mı hazırlıyorsun bize?"
"Masa harika görünüyor!!"
Üyeler gürültülü bir şekilde salona indiklerinde mutfakta Iseul'ı görmüşlerdi. Önlüğünü takmış kahvaltı hazırlıyordu. İki masayı birleştirmiş, bir sürü şey hazırlıyordu. Sonradan kalkan ekip üyelerinden yardım edenler de olmuştu ama şuan yalnızdı.
"Günaydın!! Biraz bekleyin. Her şey hazır olsun öyle oturursunuz."
"Her şey çok lezzetli görünüyor. Teşekkür ederiz, Iseul," diyerek teşekkür etti Mark'da. Üyeler ve diğer çalışanlar masaya bakmayı bırakıp salona oturmuşlardı. Yugyeom ve Jinyoung yardım etmek için mutfağa gireceklerdi fakat Jackson kapıda onları durdurdu.
"Siz oturun ben yardım ederim."
Jinyoung itiraz etmeden Yugyeom'u da alıp içeri geçti. Yugyeom itiraz etmeye kalkışsa da Jinyoung ona karışmamasını söyleyip susturmuştu. Jackson mutfağa gelip Iseul'ın elindeki tabağı aldı ve masaya koyup geri geldi.
"Sabah sabah niye yordun kendini böyle?"
"Yorulmadım ki. Bana terapi gibi oldu adeta. Hem fark ettim ki sürekli dışarıdan yiyorsunuz. Ben de en azından şimdilik düzgün şeyler yiyin dedim."
"Ah... Bu kadar düşünceli olmamalısın, Iseul-a," diyerek gülümsedi. Iseul'de ona gülümseyip eline tabak tutuşturdu.
"Götür bakalım bunu masaya."
"Emredersiniz, şefim."
Iseul ve Jackson dün geceden sonra aralarındaki samimiyeti arttırmışlardı. Dün bol bol ağlamış ve dertleşmişlerdi. Iseul tamamen yaşadıklarını, duygularını anlatmış olsa da Jackson her şeyden bahsedememişti. Bir yanı bunu çok istemişti ama bazı engeller vardı. Şuan bunun zamanı değildi. Fakat Iseul'e ileride söyleyecekti. Şimdilik ufak mesajlar verecekti ona. Öyle karar vermişti.
"Bu kadar yeter. Daha ne yapıyorsun? Bütün ekip doyar bununla."
"Son bu zaten. Çağır içeridekileri gelip yesinler. Sonra artık sığmayanlar da oturur yer. Daha uyanmayanlar da var herhalde."
"Tamamdır, şef."
Jackson gidip herkesi çağırdı ve hep beraber oturdular masaya. Birkaç kişi açıkta kalsa da onlar da kendilerine tabak hazırlayıp bahçedeki masaya geçmişlerdi.
"Afiyet olsun!!"
"Sağ ol noona!"
"Mmmm çok lozzotlo!!"
"Ağzındakini bitir önce Bambam..."
"Sana yer kalmadı mı, Iseul?"
Jackson hemen ayağa kalktı. Boş sandalye göremeyince direk bahçeye yöneldi. Bahçedeki masadan boş bulduğu sandalyeyi alıp geldi ve diğerlerine kaymasını söyleyip tam yanına sandalyeyi sıkıştırdı.
"İşte oldu. Oturabilirsin."
"Teşekkür ederim, Jackson. Buna gerek yoktu. Tabak alıp yerdim."
"Saçmalama. Sabahtan beri yoruluyorsun. En önce oturup sen yemelisin."
Iseul, Jackson'a gülümserken üyeler yine onları izliyorlardı. Durumu Jinyoung ve Jaebum bilse de onlar bile izliyorlardı ve içlerine şüphe düşmüştü. Gerçekten olay Jackson'ın anlattığından ibaret miydi emin olamadılar. Çünkü dün bile bu kadar samimi değillerdi. Bir anda daha fazla yakın olmuşlardı. Ne yaşamış olabilirlerdi diye düşündüler ve yine Jackson'ı sorgulamayı akıllarına not ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLITUDE || Jackson Wang
FanfictionPsikolog Iseul, Kore'deki idollere artan intihar olaylarından dolayı terapi, tedavi imkanı sağlamaya başlıyor. JYP 'nin isteği üzerine ilk görüşmelerine GOT7 ile başlıyor. Bu tedavi süreçlerine ve Iseul'ın bulmaya çalıştığı, hayatını değiştiren çizg...