SOLITUDE || Jackson Wang

13.Bölüm

🎶Lee Min Hyuk - Serenade in May

yorum yorum yorum yorum çoook yorum istiyorum<3

13.Bölüm

"İyisin değil mi?"

"İyiyim, merak etme. Asıl sen nasılsın? Yaralandın mı?"

"Ben pek sarsılmadım ama sana arkadan çarpan benim sonuçta. Sen iyiysen sorun yok."

İkili üstlerinden şaşkınlıklarını atmış ve gelen polislerle beraber sorunu halletmişlerdi. Fakat artık ikisi de arabasız kalmıştı. Şimdi ise bir kafede oturmuş konuşuyorlardı. İkisi de birbirini inceliyordu. 

"Seni görünce o kadar şaşırdım ki Iseul... Böyle karşılaşmamız ne kadar hoş olmasa da en azından karşılaştık. Bu yüzden sevindim. Sonuçta ikimiz de iyiyiz."

"Ben de fazlasıyla şaşırdım. Bu kadar zaman sonra..."

Iseul biraz gerildiğini hissetti. Onunla karşılaştığı için herhangi bir sevinç yaşamıyordu. Sadece şaşırmıştı. Halbuki önceden karşılaşmayı fazlasıyla istiyordu. Fakat bir çok şey değişmişti. Artık hayatında Jackson vardı ve onunla gayet mutluydu.

Yine de bir problem vardı ki bu da Iseul'ın Chang Wook ile Jackson'dan çok daha fazla vakit geçirmesi ve çok daha fazla şey yaşamasından kaynaklıydı. Bu anıları henüz unutmuş değildi ve aksi gibi de hepsi güzel anılardı. Chang Wook ile paylaştıkları daha fazlaydı. Yine de bundan sonra Jackson ile çok daha fazlasını biriktireceğine inanıyordu.

"Eee anlat bakalım, Iseul. Nasıl gidiyor hayat?"

"Güzel.. Gayet iyi. Senin nasıl?"

"Aynı. Ev ve iş arasında devam ediyor... Anlat bakalım. Şu sevdiğin yazar vardı ya onu bulabildin mi? Hala devam mı?"

"Hala bilinmiyor maalesef ama evet okumaya devam ediyorum," diyerek gülümsedi. Bunu hatırlamasına şaşırmıştı.

"Seni daha iyi gördüm. Yani o zamanlar psikolojik olarak daha kötü gibiydin. Bilmiyorum belki de yanılıyorumdur."

Iseul o an duraksadı. Aklına dün yaşadıkları geldi. Hatta şuan bir psikiyatrist ile görüşüyor olmalıydı. Gerçekten iyi olduğunu söylemek istedi ama bu şuan için mümkün değil gibiydi. Yine de bunu belli etmedi.

"Daha iyiyim. Atlattım çoğu şeyi," diyerek samimi bir şekilde gülümsedi. Ve yine, önceden de olduğu gibi birini daha iyi olduğu konusunda kandırmıştı. Ya da daha kibar bir ifadeyle inandırmıştı.

"Çok sevindim... gerçekten."

İkisi de birbirine bakarken Iseul'ın telefonu çaldı. Iseul hemen telefonunu çıkarıp aramaya baktı fakat kayıtlı olmayan bir numaraydı. Hemen açtı.

"Merhaba Onsan Psikiyatri Kliniği'nden arıyorum. Kim Iseul ile mi görüşüyorum?"

"Evet, benim."

"Bugün tam 15.00 da randevunuz vardı. Ancak on dakika geçti."

"Bir kaza geçirdim. Bu yüzden gelemedim kusura bakmayın lütfen. Randevumu doktorun müsait olduğu başka bir zamana erteleyebilir miyiz?"

"Tabii. Doktorla görüştükten sonra size randevu bilgilerinizin mesajını ileteceğim. Geçmiş olsun, iyi günler."

Telefon kapanınca Iseul birkaç saniye telefonla bakıştı. Kaza geçirdiğini, randevuyu kaçırdığını kimse bilmiyordu ve öğrendiklerinde yaygara çıkacaktı kesin. Özellikle de Jackson ve Seon Ah tarafından. Gerçi onlardan başka kimsesi de yoktu.