SOSYETE HIRSIZI

Bölüm 15 Hindistan

''Ne yaptın ne ettin yine aklımı başımdan aldın!Yahu orada zor duruma sokmak nereden çıktı? neyin intikamı bu?''

Saat Sabahın altısı olmuştu ama ne Charles ne Lara uyumamıştı,Lara duşa girmiş yıkanırken Charles'ın sitemli sözlerini duyuyor,eliyle ağzını kapatmış kıkır kıkır gülerek dinliyordu;

''Hayır madem bu kadar intikam istiyordun eve geldiğimizde yapsaydın,ama intikamımı çok kötü alırım ben.''

Lara duştan çıkmış vücuduna sardığı havluyla içeri girdi;

''Sabah sabah susmadın ya,ne var yani hep sen mi benimle oynayacaksın? beter ol!''

Charles kadının bu tatlı vicdansızlığına gülmeden edemedi.Ama kendine verdiği sözü tamamen bozduğunu anlamıştı.Birbirlerine daha çok yakınlaşmışlardı,onu güldürmek için her şeyi yapmaya hazırdı,eskiden aklı en iyi cihazları yapıp bankaları hortumlama ile meşgulken şimdi ise ona odaklamıştı kendini.Derin bir nefes alıp başını yerden kaldırıp tamamen giyinmiş olan kadına döndü.Ne kadar yüreği ona koşmak isterse istesin sınırını aşmamalıydı ve eğer aşarsa,kendini tamamen ona teslim ederse içindeki gücün tamamen dışarı çıkacağını,bir daha asla uyanamayacağını ve ona zarar vereceğini biliyordu.

Bunca zamandır bir çocuğun başını bile okşayamamıştı zarar verme korkusuyla,onun tek bildiği bu tuhaf gücün kendi bedenini sardığında,burnuna kan kokusu dolduğu ve öldürmeye odaklandığıydı;

''Lara ben bir karar verdim.''

Lara gülümseyerek havluyu yatağa atıp yavaşça yanına oturdu,elini yanağına götürdüğü anda Charles yüzünü çekince morali bozuldu,gülümsemesi silindi,şaşkın bakışlarla neler olduğunu anlamaya çalışıyordu;

''Ne oldu?''

Kadının ne kadar kırıldığını hissetti ama mecburen ondan uzak durması lazımdı.Donuk bir ifadeyle yataktan kalkıp karşı koltuğa geçti,Turkuaz taşlı bilekliği ile oynarken konuşmaya devam etti;

''Sende bende sınırımızı aştık.Bir kural vardı; ortaklığın dışına çıkılmayacaktı,ama biz çıktık ve ben buna son veriyorum''

Lara dolu dolu gözlerle adama odaklandı,nedenini anlayamadığı bir gülme hissi vücuduna yayılırken kalbinin ağrıdığını hissetti ama ağlamadı,histerik bir şekilde gülmeye başladı;

''Sen geri zekalı mısın? aptal mısın sen? sana aşık olduğumu mu sanıyordun? merak etme olmadım zaten senin gibi birine kimse aşık olmaz,insanları mutlu edip sonra yere çakmayı seven tiplerdensin sende.Korkma bundan sonra yaklaşmam sana,git sen ihtiyaçlarını başka şekilde karşıla ne bileyim git bir kadınla beraber ol ama bana yaklaşma çünkü ben yokum.Sadece ortağız.Hazır konusu açılmışken kazanacağımız paranın yüzde ellisi benim!''

Charles ateş saçan gözlerle kadına döndü;

''Avucunu yalarsın!''

''O halde ne bok yersen ye!''

Charles uzun bir süre sessiz kalıp hiçbir tepki vermedi,ardından başını bir yukarı bir aşağı sallayıp;

''Tamam,şu koltuğa geç otur hadi'' dedi.Lara istemeye istemeye gösterdiği yere oturup izlemeye başladı.Charlesda ayaklanıp salona geçti,sehpanın altında duran çantasını alıp Laranın yanına geldi içinden çıkarttığı poşeti yatağın üstüne  koydu;

''Sakın bana plastik makyaj yapma!''

''Nasıl sahte pasaport ve kimlik çıkarttıracağız söyler misin?''