Gᴜ̈ʏᴀ İꜱ̧ᴋᴏʟɪᴋ✔✔

Criminal *14*

Criminal- Natti Natasha× Ozuna

Suçlu

Oy ve yorum plz

Keyifli Okumalar ♡

Eve geçtiğimde dayımlar henüz gelmemişti. Bu işime gelirdi çünkü biraz yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Hem oğlumla da konuşurdum, bir kaç gündür sakindi ve ben tekmelerini bile özlemiştim.

Ayrıca 2 hafta sonra ilk kez gece yarısı aşermiş ve canım erik çekmişti. Neyse ki evimde yeşil erik vardı ve ben Mert'in kıçına zorla tekmeyi basıp o saatlerde erik aratmamıştım.

Yapardım, hem de hiç acımdan.

Bunların hiç birine gerek kalmaması da iyi olmuştu. Aşerince huysuz bir insan olabiliyordum.

Kendime yasemin çayı hazırlayıp salona geçtim. Bir süre oğlumla konuşmuş ve yasemin çayımı yudumlamıştım. Kupamı sehpaya koymaya üşendiğim içinde karnıma koydum. Zaten ılıktı ve karnımı yakmıyordu. Yani rahatsız edici değildi.

Tabi bunu düşünen sadece bendim sanırım. Çünkü Kaya bir tekmesiyle kupayı devirmişti.
Allah'tan kupayı bitirmiştim ve son anda yere çarpmasını engelleyip tutmuştum.

Yaramaz olacağı şimdiden belliydi. Evdeki vazo ve benzeri şeyleri ortadan kaldırsam iyi olurdu. Yaklaşık bir saat maillerle ilgilenip çizim yaptıktan sonra hala üzerimi değiştirmediğimi fark ettim. Her ne kadar üşensemde sağlıklı değildi. Etraf mikrop ve virüs kaynıyordu.

Yukarı yavaşça çıkıp üzerimi değiştirmiş ve kendime yarın için bir çanta hazırlamıştım. Zaten 2 gün kalıp geri dönmeyi planlıyordum. Ayrıca Jungkook'un -aynı zamanda benim- ailesini de ziyâret etmeliydim. Onları özlemiştim.

Derken kapı zili çaldı. Mert'in anahtarı vardı. Bu demek oluyor ki gelenler Dayımgil değildi. Aşağıya dikkatlice inip kimin geldiğine bakmak için kapı deliğine baktım.

Jeon Jungkook?

Gene neye geldi acaba?

●●●

İçeri bir şey söylemeden geçtiğinde arkasından bir süre bakakaldıktan sonra onun gibi salona ilerledim. Nezaket olsun diye kahve içer misin diye sorardım belki ama, hayır izinsiz içeri girmesi biraz sinirimi bozmuştu.

Yani nezaketi bir kenara bırakmıştım şu an.

"Keşke geçmeden önce izin alsaydın, belki müsait değilim, belki işim var." Kinayeli sesimi umursamadan koltuğa iyice yayılmıştı.

Sakin ol Jess ri, sakin.

Derin bir nefes alıp karşı koltuğa oturdum. Ve beklentiyle gözlerine baktım. Buraya gelmesi için sağlam bir nedeni vardır diye düşünüyordum yoksa buraya, ayrılmak istediği eşinin evine neden gelsindi ki değil mi?

"Mahkemeden sonra hiç konuşmadık. Bence oğlumuz hakkında konuşmanın zamanı geldi. Madem doğuma kadar göstermeye niyetin yok, doğduktan sonra neler olacağına karar verelim istedim. Tabi senin oğlumuzu alıp uzaklara gittiğinde geri dönüp onu bana gösterme zahmetinde bulunursan?"

Gelme nedeni şimdi belli olmuştu işte. Gittiğimde geri dönmezsem Kore Mahkemesine oğlumu doğumdan sonra getirmedi diye hakkımda şikayette bulunabilirdi. Fakat Kore sadece ülkeye dönersem bir şey yapabilirdi. Onun dışında Jungkook sadece benim merhametine kalmıştı.

"Benim vicdansız bir kadın olmadığımı çok iyi biliyorsun Jungkook. Yurtdışında işlerim var ve uzun bir süre geri dönemeyebilirim Kore'ye, ziyaret için bile olsa. Ama ne yapar ne eder seni oğlumuzla görüştürürüm. Bundan şüphen olmasın. Söyleyeceklerin bitti mi?" Kafasını sallayınca ben de hızlıca devam ettim. "Güzel o zaman git-" derken bi an karnımdan çok güçlü bir tekme geldi ve refleks olarak geriye yaslanmak zorunda kaldım.