Bölüm 26

1K 97 51
                                    

02.03.2020

Aslı'dan:

Göz yaşlarımı koluma silerken yine ormanlığa girdim. Canım yanıyordu. Sanki bütün damarlarımdan kan yerine kezzap akıyordu da kalbim kezzap pompalıyordu bedenime.

"Aslı!" Gözlerimi kapadım. "Lütfen kaçma artık benden. Lütfen konuşalım." Sesi titriyordu. Hayır. Arkama döndüğümdü kızarmış gözlerini gördüm.

"Niye anlamıyorsun? Konuşmak istemiyorum."

"Neden? Neden Aslı?"

"Çünkü konuşursam benden uzaklaşacaksın."

"Hiçbir şey beni uzak tutamaz." Burukça gülümsedim.

"Söyleyeceklerimi iyi dinle o zaman." Yutkundum. Yıllardır içimde sakladıklarım yutkunmama engel oluyordu. "Seninle çok küçükken tanıştım. Ablalık yapmayı, korumayı, sevmeyi seninle öğrendim. Bi sorsana neden erkekler senden kaçıyor? Çünkü sana kimsenin dokunmasına dayanamıyorum ufaklık. Canım yanıyor. Bu kişi bir erkek bile olsa... Çünkü ben seni seviyorum." Yutkundu.

"Ben de seni seviyorum. Sen benim en iyi-"

"ULAN ARKADAŞIN FALAN DEĞİLİM SENİN. AŞIĞIM SANA 10 YILDIR AŞIĞIM. İSTER NEFRET ET BENDEN İSTER İĞREN. UMRUMDA DEĞİL. Çünkü kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı. Anladın mı beni? Benden uzaksın, biriyle sevgilisin. Kaybedecek bir şeyim yok. Bunca yıl neden seni kimseyle paylaşamadım sanıyorsun? Hislerim bir arkadaşlığa sığamayacak kadar büyük. Denedim yıllarca o arkadaşlık kabın hislerimi koymayı... Ama inan bana olmadı. Uzak durmaya çalıştım. Unuturum sandım. Ama unutamadım Deniz yapamadım." Sesim gittikçe kısılıyordu ama durmadım. Durursam biterdim çünkü. "O Ahmet itiyle el ele geldiğinde ne hissettim biliyor musun? Bilmiyorsun çünkü hep içimde yaşadım. Ben benim olmayanı kaybettim bugün. Daha neyimi kaybedebilirim bilmiyorum. Seni seviyorum Deniz. Sana sarılırken, seni korurken hep seviyordum. Ben seni hiç arkadaşım olarak görmedim ki. Hep beni seversin diye bekledim. Beni sevmesen bile şunu bil. Sen beni sevmiyorsun diye aşkımdan vazgeçmem." Dediğim an suratıma tokat yedim.

"Aslı bu...bu." yutkundu.

"İstediğini söyle."

"Bu çok garip. Sen ne dediğinin farkında mısın? Aslı sen kızsın ben de kızım." İşte beklediğim tepki.

"Ne yani? Bir et parçasına sahip olsam beni sevecek miydin?" Ağzı açık bir şekilde bana baktı.

"Aslı şaka mı yapıyorsun? Bu çok iğrenç." Beklediğim bir tepki daha. Homofobik olduğunu biliyordum.

"İçin rahat etti mi? Öğrendin. Şimdi ne olacak?"

"Benden uzak dur." Deyip gittiğinde arkasından baktım.

Kitaplarda hep mutlu son olurdu değil mi? Başroldeki her zaman sevdiğine kavuşurdu. Ama bu hikaye gerçek bi hayattan esinlenildi. Bu yüzden böyle şeyler normal. Üzgünüm Aslı...

Bir ağacın dibine çöktüm. Derin nefes aldım. Nefesimi bile titrekçe alıyordum. Aşk mutluluk getirir mi? Bir de aşk acısı çekenlere sorun. Mecnun Leyla'sına kavuşmamış. Ferhat Şirin için dağları delmiş ne fayda aşık aşka aşık olandır. Acısına aşık olandır aşık. Galiba şuan anlıyorum aşık olmanın ne demek olduğunu.

Mert'ten:

Aslı ve Deniz'i uzaktan izledikten sonra yaklaşacaktım ki Deniz Aslı'ya tokat attı. Gözlerimi büyüttüm. Birkaç şey söyleyip gittiğinde olduğum yerde kaldım. Gitmeli miydim? Ya da yalnız mı bırakmalıydım? Ayaklarım beni Aslı'nın yanına getirdiğinde onunla beraber çöktüm.

"Ona söyledim."

"Biliyorum."

"Bana tokat attı."

"Biliyorum."

"İ-iğrenç dedi."

"Duydum."

"Ne yapacağım?" Yutkundum.

"Sen Aslı Korkmaz'sın her zaman bi b planın vardır."

"Aşk bu Mert. Plan işliyor mu sanıyorsun?"  Dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ne yapacaksın?" Derin nefes aldı. "Yani hayat bir şekilde devam ediyor. Birden her şey bitmez ya."

"Unutmaya çalışacağım."

"Bu kadar mı?"

"Hı hı. Başka ne gelir ki elimden? Benden iğreniyor. "

"Bunun olacağını bilmiyor muydun?"

"Biliyordum."

"Neden aşkını itiraf ettin o zaman?"

"Çünkü kurtulmak istiyorum artık. İçimde kök salanlar nefes almamı engelliyor. Yaşayamıyorum Mert. Onu tanıdığımdan beri gülümsemesinde nefes buluyorum. Artık ona da sahip değilim. "

"Ama artık elinde bir kesinlik var." Kafa salladı.

"Bu kesinliğin bu kadar can yakmamasını ummuştum." Alt dudağını ısırdı. "Bi sevgilisi var. Ve sevgilisine beni dövdürdü."

"Gerizekalı." Dediğimde bana baktı. "Yani Deniz, sen değil." Kaşlarını çattı. Ah be Aslı senden iğrendiğini söylediğinde bile ona laf ettirmeyecek kadar çok seviyorsun ya keşke herkes senin gibi sevse.

Tekrar önüne döndü.

"Onu unuturum değil mi?" Masum sorusuna karşılık gülümsedim.

"Onu sana sormalı. Unutursun değil mi?" Eliyle şakaklarını ovacakken yarasına değdi.

"Ah."

"Hadi kalk." Deyip kalktım. Elimi uzattım.  Elime baktı. "Kalk hadi."

"Nereye?"

"Eve gidelim. Annem sana pansuman yapsın."

"Yük olmiyim."

"Oğlum aşk acısı çekiyorsun. Az önce reddedildin. Hala yük olurum derdindesin." Omuz silktiğinde elimi salladım. Tutup kalktı. Arkasını temizledikten sonra yanımda yürümeye başladı.

"Sizin evde mısır var mı?"

"Ne alaka şimdi?"

"Haşlayıp yeriz değil mi?" Kıkırdadım.

"Yeriz be Aslı. Yeter ki sen iyi ol." Burukça gülümsedi.

Sessiz sokakta tek çıkan ses ayak seslerimizdi. Öylece yürüyorduk. Evime doğru...

Umarım iyi olursun Aslı. Umarım bu aşk senin sonun olmaz.

~~~~~

Evet dayanamadım attım.

Bölüm sorularını bu sefer siz sorun. Spoi olmadığı sürece cevap veririm.

Medya: Son zamanlarda Aslı.

İyi geceler.

KAKTÜS & LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin