Bölüm 29

1.1K 99 49
                                    

04.03.2020

Deniz'den:

Gözlerimi açmama neden olan o pis hastane kokusuna lanet ettim. Damarımdan içeri giren o serum iğnesine lanet ettim. Ve başımda beni bekleyen Ahmet'e lanet ettim.

"Uyandı. Uyandı." Annemler başıma toplandığında başımın ağrısıyla yüzümü buruşturdum.

"Dikkat et kızım."

"Nerdeyim ben?"

"Hastanedesin Deniz. Ahmet oğlum seni kurtarıp buraya getirmiş." Dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Ne? Bunlar doğru mu?" Dediğimde Ahmet kafa salladı.

"Dediğim gibi birkaç serseriyi patakladım sadece büyük bir şey değil." Dedi gururla göğsünü şişirerek. Yüzüm düzeldi. Gülümsedim.

Ahmet hakkında fazla mı ön yargılıydım? Galiba.

"Teşekkür ederim... Beni kurtardığın için."

"Senin için her zaman kendimi tehlikeye atarım." 

Başımı önüme eğdim. Yüzüm yanıyordu.

1 gün sonra...

Mert'ten:

Aslı'nın başında bekliyordum. İki gündür uyanmaması normal miydi?

Yutkundum. Umarım. Bakışlarımı yüzüne çevirdim. Ağzı burnu dağılmış bir vaziyette duruyordu. Gözlerim dolduğunda Kerem omzuma dokundu.

"Kantine inelim mi? Biraz kafa dinle." Kafa salladım. Aslı'nın susup öylece uzanmış olması kafamı şişiriyordu. O susmamalıydı. Niye susuyordu ki? Odada annesi ve babasını bırakarak çıktık.

"Uyanır değil mi?"

"Uyanır tabi. Daha ön-" deyip sustu.

"Daha önce ne?"

"Daha önce daha beterlerini yaşadı. O çok güçlü." Dediğinde gözleri kızarıktı.

"Çok acı çekiyor."

"Çok yarası var." Dediğinde fiziksel yaralarından bahsediyordu. Bense ruhsal. Nasıl kurtarabilirdim onu bundan? Sürekli bunu düşünüyordum. Özellikle bu olaydan sonra... Gözümün önünde Deniz'e alıp kaçtı. Kesin kahraman ilan ederlerdi o iti.

Dişlerimi sıktım. Aslı beni üzmelerine izin vermedi. Ben de onu üzmelerine izin vermeyeceğim.

Kantine inerken koridorda Ahmet'le bir kadını gördüm.

"Kerem."

"Efendim?"

"Sen kantinden bana tost alır mısın?"

"Sen ne yapacaksın?"

"Ya sen git. Al gel. Benim içim rahat etmedi Aslı'nın yanına gideceğim." Oflayıp kafa salladı. Gittiğinden emin olduktan sonra yanlarına yanaştım.

"Ahmet oğlum. Seni yeni tanıdım ama kızımı kurtardın. Sana ne kadar teşekkür etsem az." Dediğinde Deniz'in annesi olduğunu anladım.

"Ric-"

"Et ricanı et." Dediğimde bakışları bana döndü. "Yapmadığın kahramanlık için rica et."

"Mert." Dişlerini sıktığında ona öfkeyle baktım.

"Ulan sende hiç gurur, haysiyet yok mu?"

"Oğlum sen kimsin? Ne diyorsun?"

"Siz Deniz'in annesi olmalısınız."

"Evet."

"Eğer kızınızın bu gerizekalı tarafından kurtarıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz." Bana sorarcasına baktı." Deniz'i kurtaran kişi iki oda yanda yatıyor. Komada." Onları peşimden Aslı'nın odasının önüne sürükledim. Aralık kapıdan Aslı'yı gördüğünde kaşlarını kaldırdı.

"Peki Ahmet nasıl buldu Deniz'i?"

"Çok kolay. Aslı adamlarla boğuşurken sadece izledi. Sonra Deniz'i alıp kaçtı. Şimdi de kahramanlık taslıyor." Dediğim anda Ahmet'in suratına tokatı geçirdi. Dişlerinin arasından konuştu.

"Sakın kızımın çevresinde seni görmeyeyim. Bi dahaki sefere elimle vurmam silahımla vururum." Ahmet korkuyla kafasını sallayıp gittiğinde yutkundum. Deniz'in annesi Rize'liydi değil mi?

"Ama sakın bunu Deniz'e söylemeyin."

"Neden?" Gözlerimi kaçırdım.

"Aslı'yla küsler. Yani şimdi bi sıkıntı daha çıkmasın." Kafa salladı.

"Hayriye?"

"Şükran?" Aslı'nın annesi odadan çıkıp sarıldığında geri çekildim.

"Ne işin var senin burada?"

"Aslı yine kavga etmiş." Dedi üzgünce. "Serserilikten başka bir şey bilmiyor."

"O serseri beni kızımı kurtardı ama."

"Ne?"

"Aslı, Deniz'i korumak için onca kişinin arasına girmiş." Şükran teyze tasdiklemek istercesine bana baktığında kafa salladım.

"Ben oraya gittiğimde Aslı yerde yatıyordu."

"Vah benim yufka yürekli kızım." Şükran teyzenin gözü dolduğunda Recep amca onu odaya soktu.

"Kusuruna bakmayın. Ana yüreği işte. Sana da tekrar teşekkürler Mert. Hakkını nasıl öderiz?" Kafa salladım.

"O iyi olsun yeter Recep amca. Başka bir şey istemiyorum." Kafa sallayıp içeri girdiğinde Hayriye teyze omzuma vurup Deniz'in odasına girdi.

"Yine ne yaptın sen Mert." Kerem elinde tostlarla yanıma geldiğinde elimi göğsümde birleştirdim.

"Doğru olanı."

Aslı bunca yıl yalnız kalmıştı. Artık bir şeylerin değişme vaktiydi. Artık canı yanan Aslı olmayacaktı. İzin vermeyecektim ki onu üzen Deniz bile olsa...

~~~~

Evvet bölüm kısa biliyorum. Ama bu seferlik çerezlik olsun.

Aslı ve Mert ilişkisini beğeniyor musunuz?

Sizce Mert sözünde duracak mı?

KAKTÜS & LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin