Bölüm 21

1.1K 96 24
                                    

26.02.2020

Aslı'dan:

Deniz'le salonda otururken Burak istediğim malzemeleri getirmişti. Tentirdiyotu (nasıl yazılıyor bilmiyorum) pamuğa döküp patlayan kaşına bastıracakken yüzümü buruşturdum.

"Aslı pamuk kurudu." Göz devirdim. "Bastır şunu." Ben pansumanı yaparken o da beni izliyordu. Gözleri yüzümün her noktasında gezerken yutkundum.

Tek bir hareketiyle bile bana umut veriyordu. En berbatı da buydu ya. Senden uzaklaşamıyorum Deniz. Sanki ben kumsalım ve sen dalgalarını her çektiğinde senden kurtulduğumu sanıyordum. Ama dalgaların tekrar beni bulduğunda fark ediyorum. Senden kaçamam Deniz ben kumsalım. Nasıl kaçarım ki senden?

Pansuman bitince gözlerine baktım. Bakışlarını omzuma indirdi.

"Yaralısın ama benim yaralarımı sarıyorsun. Seni tanımasam aşık olduğunu falan düşüneceğim." Güldü. Ben de yalandan sırıttım.

"Kalk hastaneye gidelim."

"Saçmalama."

"Ya bi yere gidelim Aslı o zaman. Koluna dikiş attırabileceğimiz bir yere."

****

Kapıyı tıklatıp geri çekildim. Kerem biraz olsa da rahatlamıştı ama Deniz somurtuyordu. Hemşireden pek hoşlandığı söylenemezdi. Kapıyı gecelikle açtığında gözümü büyütüp sırıttım.

"Kim o-" beni görünce gülse de Deniz'i görünce kapıyı kapadı. Üzerine düzgün bir şeyler giymeye gitmişti.

"Seni gördü ya süsleniyor." Deniz'e göz devirdim.

"Beni yalnız görse az önceki haliyle kalırdı." Deyip göz kırptım.

"Ha ben sizi bölüyorsam gideyim hemen."

"Saçmalama."

"Sen de salak salak konuşma." Gözlerimi kıstığımda dil çıkardı.

"İçeri girecek misiniz artık?"

Deniz hemşireye omuz attıp girdiğinde ofladım.

"Kusura bakma."

"Sorun değil." Dedi saçıyla oynayıp gülümserken.

"Aslı!!" Yerimde sıçrayıp içeri girdim. O da kapıyı kapatıp peşimden geldi. Beni koltuğa oturtup malzemeleri getirmeye gittiğinde Deniz yanıma oturdu. Kaşlarını çatıyordu.

"Somurtma." Göz devirdi.

"Söylemesi kolay."

"Bi de beni düşün sen Ahmet'leyken ne hissediyordum."

"Onla bu aynı mı?" Dizimi salladım. Bazen onun homofobik olduğunu düşünüyordum ve bu canımı çok sıkıyordu. Zaten emin olduğum an gidip aşkımı itiraf ederim. Niye kendime bu kadar eziyet edeyim?

Hemşire odaya girdiğinde bana baktı.

"Soyun."

"Ne?" Deniz'in cevabına karşılık hemşire bezgince baktı.

"Rahatsız olacaksan çıkabilirsin."

Ben gömleğimin düğmelerini açarken hemşire bana Deniz ise hemşireye bakıyordu. Spor atletimle kaldığında yarama baktı. Kaşlarını çattı.

"Bu nasıl oldu?"

"Vur-"

"Bi şekilde oldu. " bakışlarını bana çevirdi. Sonra da Deniz'in dağılmış suratına. Daha sonra işini yaparken konuştu.

"Aslı'dan beklerdim ama senden beklemezdim doğrusu."

"Nedenmiş?"

"Sende bu işlere karışacak göt yok." Dudaklarımı kapatıp gülmemeye çalıştım.

"Onun yüzünden karıştım zaten." Yüzüm asıldı. Doğru. "Ama pişman değilim."

"Ne?"

"Çünkü saçma sapan şeyleri bile benden saklıyorsun. En azından öğrendim." Düşündüğü şeye bak aq.

Hemşire yaramı dikerken Deniz endişeli bi şekilde bana bakıyordu. Kafamı çevirdiğimde elimde bi sıcaklık hissettim. Deniz elimi sımsıkı tutmuş yarama bakıyordu. Gülümsedim.

"Acıyor mu?" Deniz'in endişeli çıkan sesine karşı gülümsedim. 

"Hayır."

İnanmamış gibi bakıyordu.

"Bitti." Diktikten sonra yaranın etrafını sarmıştı.

*****

Hemşirenin evinden çıktığımızdan beri Deniz elimi bırakmamıştı. Bu yüzden suratımda aptal bi gülümsemeyle yürüyordum.

"O hemşire..." ona döndüm. "Neden seninle bu kadar ilgileniyor?"

"Sürekli kavga ettiğim için pansumanımı o yapıyor." Kolumu çimdikledi.

"Bundan sonra ona pansuman yaptırırsan seni gebertirim. Ona göre."

"Niye kıskandın mı~ ufaklık?"

"Ne alakası var ya? Sadece o hoşuma gitmiyor."

"Hm. Nedense bunu benim yanımda olan her kıza karşı söylememeni sayarsak evet o kız hoşuna gitmiyor."

"Aslı~."

"Ne~?"

"Gıcıksın biliyorsun değil mi?"

"Evet gıcığım ama beni seviyorsun. Yalan mı?"

"Ay aman yalan değil. Senin de diline düştük."

"Düşersin tabi."  Sokak lambalarının altında yalpalaya yalpalaya ilerliyorduk. Küçükken akşam ezanından sonra evine dönen çocuklar gibiydik. O aynı, ben aynı sadece biraz büyümüştük. Ama ruhumuz çocuktu. O an keşke içimdeki aşk olmasaydı dedim. Belki o zaman arkadaşlığımızı doyasıya yaşardık.

Rastgele bir sokağın başında dinlenmek içim oturduğumuzda önümüzden birkaç çocuk geçti. Birinin elinde top vardı.

"Sen de böyleydin." Kafamı ona çevirdim. "Ben kızlarla seksek oynarken sen Kerem'lerle dalağın şişene kadar futbol oynardın. Yorulunca yanıma gelirdin. Ben de sana suyumu verirdin."

"Kimsenin suyundan içmezdim."

"Kimseyle suyumu paylaşmazdım." Gülümsedim.

O sırada sokağın sonunda far ışığı görününce gözümü kıstım. Taksi tam önümüzden geçerken arka camı açıldı. Sahildeki kız bana dönüp bakmıştı. Araba hızlanıp gittiğinde arkasından baktım.

"Onu tanıyor muydun?" Kafamı olumsuz manada salladım

"Hayır. Ama bir yerde karşılaştım." Kaşlarını kaldırıp ayağa kalktı. Kalçasını temizledikten sonra elini uzattı. Elini tutup ayağa kalktığımda arkamı temizledim. Gözlerim hala arabanın gittiği yöndeydi.

Kim bu kız?

~~~~~~

Evvet oruç olduğum için dün bölüm atmaya üşendim. Bugünde orucum ama bi gün atmadım atmam lazım diye düşündüm.

Sizce bu kız kim?

Ve Cevdet'e ne oldu?

Aslı Ece'ye ne yapacak?

KAKTÜS & LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin