18. Bölüm

610 218 7
                                    

Az önce olanlardan sonra Ahmet'in "Senden vazgeçmiyecem, seni seviyorum." sözleri beni çileden çıkartmıştı. Ben Ahmet'e bağırıp çağırsamda karşımda benim söylediğimi takmayan yüzündeki aptal gülümsemeyle beni deli etmeyi başarıyordu.

"Sen Ahmet olamazsın!"

"Hayır canım, ta kendisiyim. Ama
sana aşık bir Ahmet var karşında."

Funda benim sinir olduğumu gördüğünden elini omuzuma koyarak  sözleriyle sakinleşmem için  bir şeyler söylemesi fayda etmiyordu. Ben ise 
daha fazla dayanamayıp yanından hızla uzaklaşmıştım. Gözlerim dolu dolu, ağzımdaki kelimeler yanık yanık çıkıyor ve sinirlerime hakim olamıyordum.

Okul tuvaletinde söylenip bir o yana bir bu yana dönüp  duruyordum. Uzun süredir görmediğim  Ceylin içeriye girmişti. Daha düne kadar arkdaş olalım diyen kız, şimdi bana laf sokma peşindeydi. Üzerime gelerek "Daha kaç erkek ayartıcaksın." diyince,

tokatı yapıştırmıştım. Funda aramıza girmiş aramızda bağrışmalar  olmaya  başlamıştı. Sözleriyle beni iğnelemeye devam ediyordu.
Daha fazla üstüme  gelince "Sanane kızım, ayartırım. Ahmet'i seviyorsun dimi  ama o beni seviyor, seni değil."  Onu sinir etmek için söylediğim cümleler benim tarzım olmayan ve benim yapmayacağım tavırlardı. Ama o sinirle  yapmıştım. "Seni rezil edip bu okulu sana dar edeceğim Deniz. Bekle bekle." bana şu sözleri söyleyip oraya terk etmişti. Tekrardan kendime yenik düşüp kendimi  göz yaşlarımı silmekte bulmuştum.

Funda
"Sen neymişsin Deniz, o tokat neydi öyle? Helal cesaretine hayranım."

"Onu boş ver de ben artık yapamıyorum. En sonunda hakkımla geldiğim bu  okulu terk edeceğim."

"Lütfen Deniz sakin ol. Sen neler atlatmışsın bunu mu atlatamıyacaksın."

"Bu okuldakiler gibi parayla baba desteğiyle büyümedim. Buradakiler parayla baba desteğiyle, güzel hayatlarıyla  şımarmışlar  ve herkese posta koyacaklarını düşünüyorlar."

Funda "Ama ayıp oluyor. O laflar bana da gelmiyor dimi?" deyince,
şu sözlerle açıklık getirmiştim: "Eğer senin hakkında  öyle düşünmüş olsaydım şuan benim yanımda olmana  izin vermezdim. Bundan emin olabilirsin."

"Canımsın Deniz ama bu arada  baba desteği dedin de ben babamın desteğini hiç almadım ki."

" Neden babanla aran bozuk?"

"Boşver, sonra anlatırım. Sen
kendini toparla da,"

diyerek konunun üstünü kapatmıştı.

"Ben  artık birileriyle uğraşmak falan istemiyorum. Şimdi de Ahmet ile Ceylin çıktı."

Funda "Bizim karşımızda duramaz o." diyerek gülümsetmişti beni.
"Tamam Funda öyle olsun." diyerek zilin çalmasıyla sınıfa doğru ilerlerken okul koridorunda Ceyli'nin kötü bakışlarıyla karşılaşmıştım.

Tabi ki onun tek değildi. Tekrardan tüm okuldakilerin  yüzü bana dönük fısıldaya fısıldaya konuşuyorlardı. Artık tahammülüm azalmıştı. Ahmet düne kadar iyi biri iken şimdi bir canavara dönüşmüştü.

Galiba Emre'yi mumla aratacak bana.
Masamda  her iki kolarımı birleştirmiş başımı eymiş bir vaziyete Funda'nin beni sarsmasıyla  daldığım kötü düşüncelerden  çıkmıştım.

"Lütfen Funda, hiç bir şey sorma yada söyleme canım burnumda."

  Funda ağzına gelip söyleyeceği sözü  yutup başını çevirmişti.

Bu  davranışımdan ötürü  Funda yüzü  düştüğünü görünce de  dayanamayıp
Özür dilemiştim.
Funda biraz dirensede bu tavrını fazla uzatmadan tekrar  konuşmaya başlamıştı.
Bugün Akın'ın işi nedeniyle okula gelmediğinden akşam üstü buluşacağını  seninde kafan dağılır düşüncesiyle  ısara ederek gelmemi istemişti.

DİLHUN ✓KİTAP OLDU✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin