Kabul et ve Devam et 9. Bölüm

89 5 0
                                    

                  Yaşamlarımızda bizleri en zorlayan yoran durumlardan biridir. Kendin olabilmek. Kocaman yürek ister. Cesaret ve kahramanlık ister. Toplum eleştirilerinde ya da dayatmasından o kadar etkileniyoruz ki kendimize yabancılaşıyor ortaya çıkan kişiliğin kendimizden başka her kez olduğunu seziyoruz bir dönem sonra. Hatta bir hata yaptığımızda ben bunu nasıl yaptım deriz.


                               Bir İnsanın kendi olabilmesi için önce farkındalığı sonra da kendi olabilmeyi seçmesi gerekmektedir. Bir insanın kendi gerçekliğini (Maskesiz) görebilme iznini kendisine verebilmeli bunun için de apak özü sözü bir olabilmeyi seçmelidir.
Bir kişinin kendi olabilmesinde bazı engeller vardır. Bunlar;
1- Kendimi yalın olarak gösterdiğimde.  Başarısız olabilirim, böylelikle mutsuz olur, yalnız kalır güçsüz olurum!
2- Başarı tanımım her ne ise o tanıma ulaşamam. Ulaşmaya çalışırken sapmalara uğrayabilirim, elimden bir şey gelmez!
3- Başkalarına bağlı olursam, bağımlı olursam bu şekilde var olurum!
4- Değersizim. Kendimi başkalarına görüşlerine sabitlersem, bu bana değer kazandırır!
5- Ben ve algım en üst düzeyde. Bundan başka üst sınırım, gelişmem yoktur!Deyip daha sıralanabilir. Bu da yeryüzünde insanları sınırlayan sistemlerin belirlediği tutumlardır.Kaldı ki; sonsuz bir ruhun taşındığı bedenin beyni algısı böyle olabilir mi?

                  Durumlar oluşan sırasıyla sonuçlarının mutsuzluğu.Hatalar oluştuğunda bunlardan korkarak yalnız kalınması...Bir İnsanın kendi olabilmesi oldu ve bitti, oldum denebilen kavram değildir. Her an şimdide yeni baştan başlayan bir süreçtir. Sahip olabildiğin her şimdi de kendisi olunabilmeyi seçmek kişinin dışarıdan etkilerin tesirinde kalıp manasız yüklerden arınması kendisini kabul edip hayatın hamalı olmaktan arındırır. Böylelikle her an'ı verimli kılıp sistemi okuyabilir. Niçin burada olduğunu öğrenmeye geldiğini bunu yaratının izni ile gelişmek için her anda var olduğunu kavraması manasına gelir. Ben tam olarak buyum eksiklerimle, hayatın içinde hatalarımla kusurlarımla doğam gereği eksik ve noksanım ve gelişmek için eksiklerimi öğrenip tamamlanmak insan olmayı başarmak için buradayım. Ben İnsan adayıyım. Ne korkarak ne de utanarak manasız kafa yorup öğrenme yolunda zaman kaybı yaşamadan tekâmül edip tekrar anda kalabilmek için buradayım deyip devam etmek, deyip devam etmek önemlidir. Ancak; önce fazlalıklarından törpülenme mutlaktır, mutlak olana adımlayabilmek adına.
                     İnsan olmak nedir? Sadece etten kemikten, kandan ibaret bir beden ile doğup büyüyüp yaşam denen hayatın içine karışıp çalışıp sonra da emekli olup ölüp gitmek midir sadece? Elbette insan olmak bu değildir. Çok şerefli bir mertebedir. Kavramdır. Duyguları ile hisleri ile düşünceleri ile br arada olmak demektir. Sadece bakan değil baktığını görebilmeye çalışmaktır. İnsan olmayı öğrenmektir. Bu yüzden insan olmak çok şerefli bir kavramdır. Kendi içine özüne yolculuğa çıkıp içten dışına parıldamak ışıldamak başka gönüllere dokunmak başka diye gördüğü tüm insanların aslında kendi hallerinin farklı farklı şekilde kendi karşısına çıktığını öğrenmektir. Tek bir görevimiz var o da kendimizi tanımaktır. Kendini bilmektir. Kendimizi tanımak adına türlü türlü hallerde kendi karşımıza çıkarda başkası diye kızar dururuz. Başkası diye kızıp durduğumuz, savaştığımız türlü suretlerimiz ile barış sağlayıp öğrenmemiz gerekenleri öğrenip gitmesine izin verdiğimiz suretlere hallere dönüştürmedikçe kendi yarattığımız ve tüm din kitaplarında açıkça belirtilen cehennem kavramının yakıtı kendi insan olamamızdan kaynaklı mecaz odunlarla yanmamız hiç bir zaman bitmez.

Yolu  Kendine OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin