Artık farkındayım. Farkındalık yaşıyorum. Uyandım. E peki neden ara sıra mod (moral puanım) düşüşleri, mod (moral puanım) yükselişleri yaşıyorum? Çünkü unutmamamız gereken çok önemli bir durum var. İnsansın. Evet insansın. Sadece et ve kemikten ibaret değilsin. Hislerin duyguların harmanlandığı yüce bir varlıksın. Bu duygusal gel gitlerde insan olmanın verdiği hissiyattandır. Sağlıklı olanda bu durumdur. Peki bu duygusal fırtınalara girdiğimde ne yapmalıyım? Öncelikle panik havasına girilmeden sakin olunmalıdır. Panik havasına girerseniz soğukkanlılığınızı yitirir ve kendinizi duygusal bir fırtına içinde bulabilirsiniz. Bu durum dahada kontrolden çıkıp, kendinizi adeta fırtınada oluşan hortumun girdabından hiç bilinmedik bir yere, savrulmuş bulabilirsiniz.
Hemen paniklemeden derin nefesler almalı ve kendinizi anın (anda olmanın) güvenli alanına çekmelisiniz. Artık yaşamınızın yönetmeni siz olduğunuz için bunu yapmanız çok kolay olacaktır. Şimdide olmak, olduğunuz duygusal fırtınayı daha iyi analiz etmenize neden olur. Bu bazen bizim modumuzu (duygusal puanımızı) düşüren bir durumdur.
Bazende modumuzu ( duygusal puanımızı ) yükselten bir durum olabilir. Bu önemli değildir. Önemli olan bu durumda kendinizi an alanına çekebilmenizdir. Mod düşüş çıkışlarında bilinçsiz reflekslere kapılmadan, korku ve panik havasına girilmeden anda olma egzersizleri, sizleri belirli bir süre sonrasında, kendi yaşamlarınız üzerinde birer usta bilge olmanızı sağlayacaktır. Şartlarınız ne olursa olsun, dilediğinizde anda kalarak ruh halinizi doyuracak, soğukkanlılığınızı muhafaza edeceksiniz. Öz mutluluk anlarınızı uzatacaksınız. Pozitif halinizi etrafınıza yayacaksınız. Bulunduğunuz ortamlarda insanların sizlerle daha fazla vakit geçirmeyi istemelerine neden olacaktır. Bazı insanlar vardır, nereye dokunsalar ışıltılarını dokundukları yerlere adeta geçirirler. Güzelleştirirler. Bu pozitif ışıltı her insanda mevcuttur. Fakat aslolan o ışıltıyı kendi içinde yakıp dışarıya çıkarabilmekte...Bilgeleşmek için illa Ferrari satın alıp, Ferrari'nizi satmanız gerekmiyor. Asıl mesele gün gelirde olağan şartlar, Ferrari' nizi aldığında halen mutlu olup-olamadığınızda yatıyor. Kendinizi onun üzerinden tanımlayıp, tanımlamadığınızda...Unutmayın ki en az olan en kıymetlidir. Senden sadece tek, bir tane var. Binlerce Ferrari' den daha değerlisin. Özetlemek gerekirse "neye", "neden", "hangi" anlamı yüklediğimizle ilgili. Yani yüklenen yanlış anlamlar, kurulan yanlış bağlamlardır. O delikleri ( Mevlana "Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır. Ama su geminin içine girerse onu batırır" diyor. Bu anlamda su düşmanımız değildir. Asıl düşman, o suyu geminin içine sokan deliklerdir ) oluşturan ise bizim kendimizle ilgili korkularımızdır. Kendi yeterliliğimiz, beraberinde de değerliliğimiz ile ilgili korkular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolu Kendine Olan
Spiritualeharika bir hilal var ve parlak bir yıldız tam göğün ortasında. İnsana hayaller kurduran,derin derin nefes aldıran ...iki boyutlu düzlemde 3 boyutlu olarak algılanan dünyanızı dönüştürebilmek için kendi yayınınızı yaratın; muhteşem yazılım da b...