Dış Seslere Yol Ver İç Sesine Kulak ver 15.Bölüm

48 3 1
                                    

                                                      Kafa Sesimiz.

             Dış sesleri ne kadar önemsersek... Bizleri o kadar yönlendirmesine olanak sağlamış oluruz. Yaşamımız boyunca durmadan konuşan bizden farklı düşünen hisseden gün boyu adını bir türlü koyamadığımız sesler kafamızın içinde savaş verir durur. Peki bizler bu savaşın neresindeyiz? Bu ses öyle etkiler ki bizleri...
Bazen vicdanımız olur..
Bazen şeytani işlere iteler bizleri...
Bazen doğruya!Bazen yanlışa yuvarlar durur bizleri...
 Kimi âlim aklın sesi demiştir. Kimisi de vesvese veren şeytanın sesi demiştir.
       İç sesimiz ile kafa sesimizi bir birinden nasıl ayırt edebiliriz? Kafa sesleri burası önemli sadece kendi iç seslerine kendi iç kulağı ile iletişimde olanların rahatlıkla anlayabileceği bir an vardır. Kafa sesleri her zaman başkalarının yani bize ait olmayan bir iç ses tonuyla konuşur. İçsel olarak bu gürültü kalabalığı yapan ses tonunun kendimize ait olmadığını yine kendi içsel kulağımızla biliriz. Kafa sesleri bizlere dışarıdan verilmiş aile bireyleri, arkadaşlar veya iş yerinde ki mesai arkadaşlarımız, okul arkadaşlarımız tarafından kodlanmıştır. Kafa sesinde kişinin en zorda olduğu zamanlarda hortlar özellikle. Binbir türlü mevzular açılır; eski defterler dürülür, 5-10 yıl öncesinin mevzuları bazen de gelecek ile ilgili konuşulur.
      Saniyede binlerce şey söyleyebilen sestir. Hiç rahat bırakmaz. Sürekli adeta başınızın etini yer. Biriyle aranız bozulduğu zaman "git şöyle böyle davran der dinlemezsiniz" "niye yapmıyorsun" diye kızar. Siz ne derseniz sürekli tersini söyler. Tartışma ortamı yaratır. Durduk yere insanların garip bakışları altında polemiğe girersiniz. Yeni bir şey gördüğünde "aa bu ne zaman geldi" diye sorar cevap verirsiniz "geçen gün diye" devam eder. Bir şeyler ararsınız bunu buraya ne zaman bıraktım diye sorarsınız "vallahi hatırlamıyorum" der cevap vermezsiniz "niye cevap vermiyorsun diye size kızar" diye sorar.. Bu tartışma kafanızın içinde sürekli devam eder. Sorar da sorar sürekli sizi meşgul eder. Kafa sesi sürekli kendisini dinletmeye çabalar. Yaşamanız da önemli olmaya çalışır. Susturmaya çalıştıkça daha da çok konuşan, özellikle geceleri çenesi düşen kafa sesimizdir. Hele ki önemli bir günün arifesinde uyumaya çalışıyorsan kendilerinin çenesi hiç susmamak üzere açılır ve saatler yatakta bir sağa bir sola dönerek geçer sabahın ilk ışıkları ile kafandaki sese rağmen yorgunluktan uyuyup kalırsın ama o hâlâ konuşmaya devam eder. Kafa sesi ile sağduyu (İç sesin) sesi birbirine çok karıştırılan yanı vardır. Kafa sesi ikişerli üçerli konuşmaya başlayabilir. Sağduyu sesiniz ise tektir. Hep aynı sesle ve iç kulağınıza hiç de yabancı olmadığınız bir sesle sizle konuşur. Kafa sesinin bir diğer ismi de Zihnin sesidir o. Ve kendimizi o zihnin bağlarından kurtaramadığımız sürece asla özgür olamayacağız demektir. Çok güzel bir benzetme vardır bu ses için. Hani sessiz bir şekilde kahvaltı ederken arkada aspiratör çalışır. Sonra onu kapattığımızda bir an ohhhh beeee nasıl beynimi meşgul ediyormuş sabahtan beri deriz. İşte kafa sesi (Zihin sesi de öyledir), sürekli arkada çalışan aspiratör gibi insanı rahatsız eder. Bu yüzden mümkün mertebe o sesi kısmak icap eder. Tabii bu ha deyince olabilen bir şey değildir, zaman alır, emek ister ama sonuçlar her zaman sevindiricidir. 

                                                              İç sesimiz.
                               

                 Kendisine karşı dürüst, içindekilerle hesaplaşmaya korkmayan yürekli İnsanların içsel kulaklarına durmadan bir şeyler fısıldayan ve iyi de eden bir sestir. Birerli, ikişerli, üçerli konferanslar yapmaz. Tek ve nettir. Çok tanıdık bir ses tonuyla tatlı tatlı seslenir. İnsanın nasıl da kuru rasyonel bir varlık olmadığını kanıtlar. Çelişkilerini, tutarsızlıklarını, bastırdıklarını, çalkantılarını, düzensizliklerini gösterir İnsanoğlunun kendisine. Kişinin kendini kandırmasını engelleyebilir. Ha, hayat kişisel kandırmacalar üzerine sağlıklı ilerliyordur belki, bu yüzden de sansürsüzce ve durmadan konuşan iç ses, kişiyi yorabilir, düzene uymasını bozabilir; ama dürüstlük her şeyden önce gelir. O yüzden bırakalım o konuşsun durmadan. İç sesimizin tonunda derin bir huzur vardır. Kalpten gelir. O hep konuşsun ki vicdanımın sağduyumun ölmediğini bileyim Ya da yalnızken bile asla yalnız olmadığımı hatırlatsın. Hissettirsin.  Bizlere kendi sesimizle seslenir. O yüzden tanıdıktır. Kendisine sağır olmayanlar kafa sesleriyle Kalpten gelen iç sesi bir birinden rahatlıkla ayırt edebilir böylelikle. Rabbi'nizin sesidir. Bazı İnsanların iç kulaklarına fısıldadığı için dış seslere ve kafa seslerine karşı sağır eder. 
           Örneğin benim iç sesim hiç susmaması bir yana, benimki beni de sohbete çekmek için elinden geleni yapıyor. Yok efendim orada yanlış yapmışım da, vay efendim neden böyle davranmış da, ah efendim çok vicdansızın tekiymişim. Ne var ki ne zaman iç sesime yoldaş olsam her zaman doğru yola sokmuştur beni.

Yolu  Kendine OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin