i will wait you / yoonjin

kırk üç

Suyu kapatan Jin, duşakabinden çıkan ilk kişi olmuştu. Beline, eline gelen ilk havluyu sardıktan sonra gözlerini ovuşturan sevgilisine doğru gülümseyerek konuştu."Çıkmayacak mısın Yoon?"

Ellerini gözlerinden çektikten sonra defalarca açıp kapatan Yoongi, karşısında ki bedene bakmaya çalışıyordu."Of galiba gözüme bir şey kaçtı, çok acıyor."

Jin, Yoongi'yi kollarından tutup yavaş olmasına özen göstererek kendisine çekti ve duşakabinden çıkardı. Yoongi'nin ellerini gözünden çekip kendisi bakmaya başladı."Kirpiğin kaçmış, dur gözünü oynatma da alayım."

Dokunduğu gözleri elleri ile genişleten Jin, yandığını tahmin ettiği gözleri üflerken bir yandan da parmağının ucu ile kirpiği almıştı. Aldığı kirpiği elinin içine koyduktan sonra karşısında ki kapalı olan gözleri öpmüştü."Gözlerimi öpmek zorunda değildin canım."

"Öpmek istedim ve öptüm.Bir sorun mu var ?"

"Yok asla yok." Jin gülümsedikten sonra sevgilisinin beline havluyu sarmış ve elinden tutarak küçük adımlarla odasına gitmişlerdi. Odaya girdiklerinde Jin, camın önünde ki saksıya elinde ki kirpik tanesini koymuş ve toprakla da üzerini kapatmıştı.
Yoongi ise ifadesiz bir yüz ile onu izlemişti.

"Ne yaptın şimdi sen ?"

"Senin kirpiğini yere atacak değildim."

Bir şey diyemeyen Yoongi, gülümserken gözlerinin dolduğunu hissetmişti.
Jin ise saksının yanında ki su ile çiçeğin toprağına su verdikten sonra konuşmuştu."Bana kıyafetlerinden vermen lazım Yoon, benimkiler nemli hep."

Gözünde dolan yaşları tek hamlede silen  Yoongi, dolaptan kendi kıyafetlerini alırken Jin'in kıyafetlerini de alıp ona vermişti. "Senin burada kıyafetin var ya sevgilim."

"Ahh doğru yedek bırakmıştım. Ah Yoongi keşke aynı evde yaşasak."
Duyduğu şey ile gözlerini kocaman açan Yoongi, büyük bir istekle konuşmuştu."Yaşayabiliriz."

"Ama Jungkook ?"

"Off hemen kıyafetlerini giyin de sana dün gece konuştuklarımızı anlatayım."

"Tamam ama saçlarımızı da kurutmamız lazım. Yemek yerken konuşuruz. Sen giyin yatağa otur ben getiriyorum makinayı."

"Tamam."

Elinde saç kurutma makinası ile odaya giren Jin, Yoongi'nin önünde durmuş ve fişi taktıktan sonra sevgilisinin saçlarını kurutmaya başlamıştı. Nazikçe okşayıp bir yandan da makinayı sağa sola oynatıyordu. Saatlerce o yumuşacık saçları okşamak istediğini düşündü. Yoongi ise gözlerini kapatmış başında ki gıdıklanmanın tadını çıkarıyordu.

Sevgilisinin saçlarını kurutan Jin, makinayı da alıp banyoya doğru adımlamıştı."Jin! Nereye gidiyorsun, ben de senin saçlarını kurutacağım."

"Hayır sen yat ben saçlarımı kuruttuktan sonra yemekleri yapıp sana heber vereceğim. Sen sadece yat. Sakın kalkma."

Jin gittikten sonra ayağa kalkan Yoongi, hissettiği acı ile yüzünü buruşturmuştu. Mutfağa ilerlerken, her adım attığında küçük bir acı hissediyordu.

Yoongi, mutfakta malzemeleri çıkartmaya başlamıştı ki bacaklarında ve sırtında hissettiği eller ile kendisini Jin'in kollarında bulmuştu."Ne yapıyorsun Jin. İndir beni yemek yapacağım."

"Sana yerinden kalkma demiştim."

"Evet ben de seni dinlemedim ?"

"Belli etmemeye çalışsan da acı hissettiğini biliyorum Yoon ısrar etme ve sadece dediğimi yap."