i will wait you / yoonjin

yirmi yedi

Yorgun adımlarla apartmanın merdivenlerini çıkan Jin sonunda kendi dairesinin olduğu kata gelmiş ve kapısını açmıştı. Evine girer girmez kendini yatağına attı. Şu an sadece Yoongi ile olmak istiyordu. Üç gün içerisinde yeni evine taşınmıştı fakat bu süre içerisinde sevgilisi ile doğru düzgün ilgilenememişti. Yoongi sadece bir kaç kez ona yardıma gelip gitmişti. Ve şu an onu çok özlediğini hissediyordu. Bu geceki hayali meleğine sarılarak dinlenmekti.

Yataktan kalkıp, duş aldıktan sonra biraz yarın ki sunumuna çalışmıştı. İki saatte tüm işlerini bitiren Jin, Yoongi'nin işten çıktığını bilerek onu aradı.

" Alo Yoongi."

"Efendim sevgilim?"

"Çıktın mı işten?"

"Evet otobüsteyim şimdi eve geçiyorum. Bir şey mi oldu ?" Yoongi'nin sesi de yorgun geliyordu.

"Eğer istersen, bana gelir misin diyecektim."

"Gelirim tabii de sen iyi misin? Sesin kötü geliyor."

"İyiyim sevgilim. Sadece bugün biraz fazla yoruldum ve sana ihtiyacım var."

"Benim de öyle. Otobüs yaklaştı zaten ben bizim orda inip yürürüm on dakikaya geliyorum. Tamam mı ?"

"Tamam birtanem. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Derin bir nefes verip sevgilisi ile özlem giderecek olmasına sevinen Jin, mutfağa gidip bir kaç çeşit yemek yapması gerektiğini biliyordu. Mutfağa girip dolabı açtığında alışveriş yapmayı tamamen unuttuğunu fark etmişti. Hazır yiyecekleri ise çoktan tükenmişti. Ne yapacağını düşünürken kulağına gelen telefon sesi ile odasına ilerledi ve telefonunu aldı. Arayan Yoongi'ydi.

"Efendim Yoongi?"

"Şey ben şu an marketteyim de herhangi bir şey lazımsa söyle alayım."

"Aslına bakarsan alışveriş yapmayı unutmuşum ve evde hiçbir şey yok ve ben senin aç kalmanı istemiyorum."

"Ahh Jin merak etme aç kalmayız. Sen bana hangi yemeği yapmak istiyorsan onun malzeme listesini mesaj at, alayım."

"Tamam atıyorum şimdi."

"Peki, hadi."

Malzeme listesini mesaj olarak atan Jin, Yoongi gelene kadar yapacağı yemeğin suyunu kaynatmış ve diğer küçük detayları da halletmişti.
Bir süre sonra ise çalan kapı zili ile açtığı müziği kapatmış ve kapıya doğru ilerlemişti.

Kapıyı açtığında elleri torba dolu Yoongi'yi gördüğünde saniyeliğine de olsa onunla evli gibi hissetmişti ve bu paha biçilmez bir histi.

Hemen sevgilisinin elinde ki torbalara yardım eden Jin, kapıyı kapatmış ve torbaları mutfağa bırakmıştı. Bırakır bırakmaz koşar adımlarla sevgilisin yanına geldi ve kollarını hemen meleğinin beline doladı. Yoongi de aynı şekilde karşılık vermişti. İkili uzun bir süre kapı önünde sarılmışlardı ve ayrılmaya da niyetleri yoktu fakat guruldayan karınları bu huzurlu anı bölmüştü. Kollarını Yoongi'den ayıran Jin gülümseyerek konuştu.

"Hoşgeldin Yoongiiim."

"Hoşbulduk sevgilim."

"Ver montunu asayım." Jin, ona doğru ilerleyip montu aldıktan sonra Yoongi'nin yakasını düzeltip boynuna bir öpücük bırakmıştı. "Ah tamam bunu atlatabilirim. Sakinim." diye geçirdi içinden Yoongi.

Yoongi'nin elinden tutup mutfağa götüren Jin, onu sandalyeye oturtmuş ve torbaları açmaya başlamıştı. Aynı zamanda da sevgilisi ile sohbet etmeye niyetliydi.