Sabahın parlak ışıkları dar sokağa vururken ikili balkonlarında kahvaltı ediyordu. Artık bu duruma ikiside alışmıştı ve evli çiftler gibi her gün kahvaltılarını balkonlarında yapıyor sonrasında da işlerine bakıyorlardı.
Bugün ise Yoongi'nin kafasında harika bir plan vardı fakat daha Jin'le paylaşmamıştı. Çok seveceğini ve hemen kabul edeceğini adı gibi biliyordu fakat kendisi buna hazır mıydı ondan pek emin değildi.
Daha fazla kafasını bulandırmamak için ekmeğine reçel süren sevgilisini izlerken bir yandan da konuya dalmıştı."Seokjin, sence Kook ve Taehyung ilişkilerini ilerletebilecekler mi?"
Ekmeğinden bir ısırık alan Jin, sonunda Yoongi'nin kafasında ki düşünceleri onunla paylaşmasına sevinerek cevaplamıştı.
"Şu an herhangi bir ilişkileri var mı ki?""Yani tam var denmez ama aralarında bir şey olduğu kesin ve net."
"Hm Jungkook'u bilemem ama ben Tae de büyük değişimler görüyorum. Yani nasıl desem konu o olunca bir anda yumuşuyor ve bize onun hoşuna gidebilecek şeyleri sıralayarak onu mutlu etmenin yollarını arıyor. Eskiden tanıdığım Tae hiçbir ilişkisine bu kadar özen göstermemişti veya yürüsün diye çabalamamıştı. O yüzden ben kesinlikle harika bir ilişkilerinin olacağını düşünüyorum."
Yoongi büyük bir dikkatle Jin'i dinledikten sonra elini çenesinden çekip derin bir nefes almıştı. Ardından gülümsedi ve konuştu." Anladım sevgilim. Umarım dediğin gibi olur."
"Sen neden birden bire onları sordun ki?"
"He şey diyecektim aklım birden ona kaydı. Bugün onlarla beraber bizim evde buluşsak mı acaba. Hem sen olursan Taehyung daha rahat olur. Ne dersin?"
Elinde ki reçelli ekmeğin son parçasını Yoongi'nin ağzına götüren Jin, ona yedirdikten sonra gülümsemiş ve karşısında ki ince dudakları eli ile sıkmıştı. "Tabiki harika olur derim. Zaten benim aklımda da böyle bir şey vardı ama ne zaman söyleyeceğimi bilememiştim."
"Oh iyi o zaman."
İkili biraz daha konuştuktan sonra evi toparlamış ve beraber alışverişe gitmişlerdi. Geldikten sonra ise balkona aldıkları gardenyaları dikip kalan işlerini de halletmişlerdi.
Saatler geçmişti ki Yoongi Jungkook'a buluşacaklarıni haber vermeyi unuttuğu aklına gelmişti ve büyük bir gerginlikle onu aramıştı.
"Alo."
"Alo, efendim hyung?"
"Napıyorsun Kook ?"
"Hiç öyle oturuyordum, siz neler yapıyorsunuz?"
"Biz de aynı. Bacağına kremini sürüp ilaçlarını aldın mı?"
"Evet hyung merak etme."
"Yalnız değil misin sen ?"
"Anlamadım."
"İlaçlarını almayı hep unuturdun ve ben arayınca hatırlardın. Ne oldu da hatırladın diye soruyorum."
"He evet ya. Şey oldu Taehyung sabah buraya geldi falan beraber kahvaltı yaptık sonra da o bana içirdi ilaçlarımı."
"Kremi de o mu sürdü ?"
"Hayır onu ben sürdüm. Neden ?"
"Hiç sordum öylesine."
"Tabi tabi."
"Bu arada bugün Jin'le oraya geleceğiz. Taehyung'a da söyle gitmesin. Beraber yemek yer, vakit geçiririz."
"Dördümüz mü ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i will wait you / yoonjin
Fanfiction"Sen ışık saçıyorsun, ben ise sadece seninle parıldıyorum."