otuz

1K 95 82
                                    


Yoongi ile Jin'in yardımı ve kolunun altında ki değneklerle zar zor merdivenleri çıkan Jungkook kendi katlarına geldiklerinde bedeninde hissettiği acı nedeniyle gözleri dolmuştu.

"İyi misin ?" gözleri dolan Jungkook ile Yoongi de endişelenmişti fakat abisini telaşa düşürmemek için sorduğu soruya evet anlamında kafa sallamıştı. Eve girdiklerinde Jungkook'un ayakkabısını çıkartıp, montunu asan Yoongi gözlerinin içine bakarak konuştu.

"Salona mı geçmek istersin, odana mı ?"

"Jin hyung'a ayıp olmazsa ben odama gideyim."
Jungkook'a dalıp giden Jin, ismini duyunca kendine gelmişti.

"Hayır hayır neden ayıp olsun, istediğin gibi dinlen. Gel seni odana götüreyim."

 "Yoongi hyung götürür ya zahmet etme."

"Ne zahmeti Kook, gel bakalım." ardından kolundan tutarak destek olmuş ve Jungkook'u odasına götürmüştü. Yoongi de peşlerinden gitmiş ve kardeşinin yatağını ayarlayıp, onu yatırmıştı.

"Bir ihtiyacın olursa hemen buradayım tamam mı ?"

"Tamam hyung."

Jungkook'u odasına yerleştirdikten sonra mutfağa ilerleyen Yoongi ile Jin'de peşinden gidiyordu.

"Burda ne yapacaksın Yoon ?" Jin, sandalyeye oturup onu izlemeye başladı.

"Sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım. Kook hastaneden çıkmadan önce yedi ama sen açsın." derin bir iç çekip sandalyeden kalkan Jin, dolabın içine bakan Yoongi'yi geriye doğru çekti ve dolabı kapattı.

"Saçmalama Yoongi. Buraya sana yük olmaya değil, yükünü hafifletmeye geldim. Acıkmadım ve eğer acıkırsam kendi yemeğimi yapar yerim. Tamam mı ? İçeriye geç ve biraz dinlen lütfen."

"Alt tarafı yemek yapacağım Jin. Neden yük olasın."

"Hâlâ uzatıyorsun."

"Peki o zaman. Acıkınca yiyeceksin ama."

"Tamam meleğim merak etme." cümlesini bitirdiğinde elini Yoongi'nin beline atmış ve salona doğru götürmüştü.

Salona geldiklerinde koltuğa oturan Yoongi ile Jin de oturmuştu. Yoongi kafasını Jin'in omzuna koyduktan sonra bir süre öyle bekledi ve ardından zihninde ki düşüncelerden kurtulmak için onunla konuşmaya karar verdi.

"Jin."

"Efendim sevgilim."

"Sence Jungkook'la ne zaman konuşmalıyım ?"

"Hm bence bu akşam konuşabilirsin. İkiniz de aranızda ki bu meseleyi çözmek için can atıyorsunuz."

"O da mı can atıyor ?"

"Elbette Yoongi. Sen onun bakışlarını fark etmemiş olabilirsin ama ben baktığımda hyunguna kocaman sarılmak ve ondan özür dilemek isteyen bir Kook gördüm. Hem zaten şu an ikiniz de çok yorgunsunuz, biraz dinlenip sağlıklı düşünmeye başladığınızda konuşmanız daha iyi olacak."

"Peki o zaman akşam konuşacağım."

"Evet öyle yapmalısın."

"Peki seninle ne zaman konuşmalıyım ?" başını Jin'in omuzlarından kaldıran Yoongi, bedenini ona çevirmiş ve meraklı gözlerle onu izlemeye başlamıştı.

"Benimle neden konuşacakmışsın ?"

"Senin kalbini çok kırdım Jin."

"Hayır Yoon. Tamam belki birazcık kırdın ama geçti gitti bile. Sen o gün ne söylediğini veya ne yaptığını bilmiyordun ki. Hem biz seninle konuştuk o gün sen özrünü diledin. Ben daha o olayı düşünmedim bile.

i will wait you / yoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin