7

3.2K 291 120
                                    

Jaehyun kendi dudaklarını Taeyong'un dudaklarından ayırdığında Johnny güldü ve  Hwayoung'u alıp mutfaktan çıkarken mırıldandı.

"Siz devam edin, biz parka gidiyoruz!"

"Evet, parka!"

Kısa süre sonra kapı sesi geldiğinde ikili aynı şekilde duruyordu, ikisi de şaşkınlıktan dursa da Taeyong'un heyecanlı olduğu belli oluyordu çünkü göğsü hızla inip kalkıyordu.

"Ben... özür dilerim, sadece tabağı koymaya çalışıyordum."

"Anladım."

Taeyong hareket etmediğinden Jaehyun hareketlendi ve odasına ilerledi.

"Ka-kahve ister misin?"

"Evet, lütfen."

Jaehyun kapıyı kapatıp  penceresine  gitti ve  camı yukarı itip açık durmasını sağladı.

Dışarı bakarken bir nefes alıp  mırıldandı.

"Ne yaptın Johnny? Biraz uslu duramaz mıydın?"

Ardından o an tekrar aklına geldiğinde gözlerini kapatıp nefesini verdi, ardından bir takım çıkartıp yatağa koydu ve tişörtünü tuttu ama daha çıkaramadan bir zil sesi geldi.

"Kim olduğunuzu öğrenebilir miydim?"

"Ben Jung Woosung, Jaehyun'un ba-"

"Baba?!"

Taeyong merdivenlerdeki Jaehyun'a bakıp kapıyı açtı ve adamların girmesine izin verdi, arkasında çok kalabalık  olmasa da bir grup vardı.

"Neden geldiniz?"

"Halini hatrını sormaya, kaba olma Yoonoh."

Woosung sakin bir sesle cevapladığında Jaehyun yutkunmuş ve mutfağa geçmişti, Taeyong da girince kolundan çekip fısıldadı.

"Hemen Johnny'i arayıp kızı getirmemesini söyle. Kahveyi bana ver, kardeşlerime kolaları getir."

Jaehyun kahveyi alıp mutfaktan çıktı ve kahveyi babasına verip mırıldandı.

"Bir sorun mu var?"

"Aslında yok, sadece tepkini görmek istedim. Seni aile şirketleri varisinden  atmak zorunda kaldık."

"Sorun değil, kendi şirketimde mutluyum."

"Kardeşin sana ortaklık teklif etmiş, kabul etmemişsin."

"Diğer iş verenin teklifleri daha iyiydi."

Woosung Taeyong kapıdan izlerken Jaehyun'a yaklaştı ve sakin ama duyulabilen sesiyle konuşmaya devam etti.

"Gittikçe annene benzediğini düşünüyorum, biliyor musun? O da akrabalık ilişkilerine önem vermiyordu."

"Ben annem değilim!"

"O zaman söyle bana, İlwoo senin için ne anlama geliyor?"

"Senin yaptığın çocuklardan bir tanesi!"

Şimdi Jaehyun da babası gibi konuşuyordu, sessiz, sakin ama tehditkar.

"Başka ne düşünebilirim baba? Bizi bırakıp giden adamın, başka kadınlardan yaptığı çocukları nasıl önemseyebilirim?"

Woosung gülüyordu şimdi, sadece gözlerine bakıyordu Jaehyun'un.

"Sen çok sinsisin Jaehyun, çok akıllısın."

"Sen ise dikkatsiz bir adamsın baba, çok dikkatsiz. Çocuklarını da öyle yetiştirmemeliydin."

Woosung kaşlarını çattı ama gülümsemesi yerindeydi, Taeyong Johnny'i aramıştı ve Johnny ona 'sakın karışma Taeyong, sakın önlerine bile çıkma!' demişti. Bu yüzden Taeyong çok tedirgindi.

"Ne demeye çalışıyorsun?"

Ardından salondaki tüm adamların telefonlarına bildirimler gelmeye başladı, herkes telefonuna bakarken babası Jaehyun ile göz temasını koruyordu.

"Baba çalışanlar şirketin yüzde seksen dokuzunun Jaehyun'a geçtiğini söylüyor, ne oluyor?!"

"Baba bu şeytan bir şey yapmış, söyle ona düzeltsin!"

"Bunu nasıl yaptın seni lanet ola-"

Tüm hakaretlerin arasından Hoseok Jaehyun'un arkasına gitti ve omzuna vururken güldü.

"Sana söylemiştim baba, Jaehyun'u asla hafife almamalıydın."

Adam ayağa kalkıp bağırdı, sesi şaşkın ve sinirli  geliyordu.

"Bize bunu nasıl yaptığını anlat, küçük şeytan."

"Sana her zaman dosyaları tam okuman gerektiğini söylüyordum baba, beni hiç dikkate almadın."

"Akıllı çocuk."

"Ona bir şey yapmayacak mısın?!"

"Kapa çeneni Sungjin ve arabaya gidin."

Diğerleri çıktığında evde üç kişi kalmıştı.

"Biliyor  musun Yoonoh, annene akıllı derdim ama sadece deliğini kullanmayı biliyordu. Siz ikinize de hep salak dedim ama beyninizi iyi kullanıyorsunuz."

Adam evden çıktığında kapıyı kapattılar ve Hoseok isimli adam Jaehyun'a sıkıca sarıldı.

"Lanet olsun Yoonoh, bu çok cesaret istiyordu!"

"Kaybedecek bir şeyim olmadığının farkındaydım."

"Şimdi gitmem gerekiyor, görüşürüz sonra."

"Görüşürüz."

O da kapıda durdu.

"Jaehyun, onun dediklerini düşünme. "

Jaehyun kafa salladıktan sonra adam gitti ve Taeyong mutfaktan çıkıp Jaehyun'un yanına gitti.

"Üzgünüm kola kalmamıştı ve-"

"Önemli değil."

Taeyong dayanamayıp Jaehyun'a sarıldığında Jaehyun da elini beline koyup sarıldı.

Ardından anahtar sesi geldi, onlar daha ayrılmadan kapıyı açıp Johnny ve Hwayoung girdi.

"Ooho siz işi ilerletmişsiniz!"

Johnny sahiplendirilir, sahiplenen bir alana bir bedava kampanyası ile bir adet Taeil de kazanacaklardır.

For My Baby      - JaeYong-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin