10

3.3K 259 325
                                    

"21 Ağustos."

"16 Mart."

Jaehyun bana baktığında yutkundum ve kafamı Bay Seo'ya çevirdim, gülümsemesi hafif solmuştu.

"Anlamadım?"

"İki düğün yaptık, biri Amerika'daydı, biri Kore'de."

"Ah nasıl olurda kaçırırım! Keşke bilseydim, sizi görmek isterdim."

"Teşekkür ederiz efendim."

Ardından Bay Seo kızıma döndü, Johnny ona bir çeşit oyun oynadığımızı söylediğini anlatmıştı.

"Merhaba tatlım, adın ne bakalım?"

"Hwayoung."

"Hwayoung seni Johnny'e götürmemi ister misin? Damat odasında olmalı."

"Olur."

Bay Seo bana baktığında Jaehyun'a döndüm, ben kimseyi tanımıyordum Johnny hariç ve güvenebilir miyim bilmiyordum.

Jaehyun kafa salladığında Bay Seo kızımın elini tutup bir şeyler anlatarak götürmeye başladı.

"Merak etme... iyi adamdır. Her sırrımızı saklar, güvenli biri."

Kafa sallayıp mırıldandım.

"Yine de tanımıyorum, tereddüt ettim bir an."

"Bir şey olmaz." dedi yanıma yaklaşıp beni kolunun altına alırken.

"Bayan Seo buraya bakıyor."

"Kamera dolu bir mekanda gibiyim."

Jaehyun güldüğünde gülüp yüzüne baktım, ardından elini benden çekip ceketinin cebine soktu ve telefonunu çıkartıp şifresini girdi.

"Johnny mesaj atmış, Bay Seo ona Hwayoung'un yanında olduğunu bildirmesini istemiş."

Kafa salladığımda telefonu cebine koyup ellerini ellerime kenetledi.

"Bu kadın neden bizi izliyor?"

"Dört kadın daha döndü, yanına bakma." dedim ona gülümserken, kadınlar yanında kalıyordu ama bana dönük olduğu için arkasında gibiydi.

Kafamı omzuna yasladım ve gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalıştım, bir an Hwayoung'un hiç olmadığını düşündüm. Jaehyun ile gerçekten evli olduğumuzu...

"Çok panikleyen biri misin?"

"Fazla değil, neden?"

"Deprem oluyor."

Omzundan hızla kalkarken kafamı tutup geri yasladı omzuna.

"Sakin ol, içecek masasına bak. Çok şiddetli değil."

İçecek masasına baktım, içkiler hafifçe sallanıyordu.

"Ya daha şiddetli olursa? Hwayoung yok!"

"Sakin ol, hani panik yapmıyordun?!"

Jaehyun'u da germiştim sanırım, kaşları çatılmıştı.

"Gidip geleceğim, bir yere ayrılma."

"Nereye?"

"Hwayoung'u almaya."

Beni bırakıp gittiğinde hızlı adımlarla yürüyüşü izledim, Bay Seo yolunu kesti ve bir şeyler söyledi. Jaehyun da bir şeyler söyleyerek koştu ve odaya girdi.

Elimi ağzıma götürerek çok uzamamış tırnağımı ısırmaya başladım, cidden panikleyen biri değildim.

Sadece Hwayoung için endişeleniyordum.

For My Baby      - JaeYong-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin