For My Baby - JaeYong-

11

"Johnny amca... babalar ne zaman uyanacak?"

"Boşver, gel biz yemek yiyelim. Masaya ilk varana bir dolar!"

Koşma sesleri kulağıma dolduğunda yerimde biraz daha kıpırdandım ve sıcak kolların arasında iken kollar gibi sıcak olan boyuna kafamı koydum ve gözlerimi kapattım.

Beni saran kollar da sıkılaştığında biraz daha sinmeye çalıştım, ardından bir koku doldu burnuma.

Hafif ter ve deniz kokusu?

Gözlerimi açıp nerede uyuduğuma baktım, Jaehyun'a ahtapot gibi yapışmıştım.

Hatta o kadar çok sarılmıştıkki  ikimiz de terlemiştik ve bu çok belli oluyordu.

Kafamı boynundan kaldırdım ve kollarını vücudumdan çekip yataktan kalktım, Jaehyun bir şeyler mırıldanarak yatakta dönmüş ve uykuya devam etmişti.

Yataktan kalkıp aşağı ilerledim ve yemek masasında üç kişiyi gördüğümde yerimde durdum.

Yeni evlilerin bu evde ne işi vardı?

Hwayoung beni fark ettiğinde hızla masadan kalkıp bana koştu ve sıkıca sarılırken kısık bir sesle mırıldandı.

"Günaydın baba, öldüğünü sanıp endişelenmiştim."

Ona gülüp kucağıma aldım ve masaya doğru ilerledim.

Ya Hwayoung kilo alıyordu ya da ben zayıflıyordum, artık kucağıma almak zor geliyordu.

"Selam uykucu."

"Selam... birkaç gün size ulaşamayız sanıyordum."

Johnny ağzına attığı şeyi yutup cevap verdi, nezaket kurallarına uyan biriydi.

Yani... çoğu zaman.

Bazen?

Tamam, nadiren. Ama yanında Taeil ya da yeni tanıştığı biri varsa cidden saygılı biri oluyordu.

"Hwayoung öldüğünüzü düşünmüş, bu yüzden beni aradı. Tabi bizde gelince geri dönmedik. Gel otur!"

Taeil'in yanındaki sandalyeye oturup ona gülümsedim ve Hwayoung'u yanımdaki sandalyeye bıraktım.

Taeil ile bir düşmanlığımız ya da soğukluğumuz yoktu ama ben ondan çekiniyordum. İçimden bir his ondan uzak durmamı söylüyordu sanki.

Elime çatalı alıp Johnny'nin hazırladığı her haliyle belli olan kahvaltıyı yemeye başladım, ağzına bir şey atmadan önce bana baktı ve Hwayoung'un anlamaması için hızlıca mırıldandı.

"Bak bunu iyi değerlendir, bu kahvaltıyı bana Jaehyun öğretti."

Taeil ile beraber güldüklerinde göz devirip masaya baktım.

"Hayır, Jaehyun'un hazırladığı yemeği gördüm. Eminim daha iyi kahvaltı hazırlıyordur."

"Görüyor musun Taeil? Daha şimdiden beni sattı."

Taeil ona bir bakış atıp tabağına döndü ve Johnny ile ben bakışırken yukarıdan büyük bir ses geldi.

Johnny ayağa kalktığında oturmasını söyleyerek hızla Jaehyun'un uyuduğu odaya ilerledim.

Tahmin ettiğim gibi Jaehyun düşmüştü ve düşerken yanındaki komidine koyduğu su şişesini de düşürmüştü.

Cam şişe parçalanıp eline batarken o hiçbir şey yokmuş gibi öylece duruyordu.

"Ne yapıyorsun? Kalk oradan!"

Yanına gidip cam parçalarının gelmediği kolunu tuttum ve onu yatağa çıkartıp oturttum.